DYP milletvekili Necati Çetinkaya da Tayyip'in ‘‘yenilikçi’’ hareketine katıldı. Yenilikçiler fevkalade ‘‘seçkin’’ bir kadro kuruyor. Bu kadro Türkiye'yi kurtarır!
Çetinkaya henüz milletvekili seçilmemişti. Devlet kendisini OHAL Bölge Valiliği görevine atadı. Bir bürokrat için en şerefli görevlerden biriydi.
Fakat Çetinkaya bu görevi istemiyordu.
İstanbul'da ailesine ait Çetinkaya Mağazaları vardı. PKK'nın o mağazalara zarar vermesinden korkuyordu.
Çetinkaya görevi bıraktı.
Ama kaderin cilvesine bakın ki, PKK yine de Çetinkaya Mağazalarını yaktı.
Bu ‘‘yürekli’’ insan daha sonra DYP'den milletvekili seçildi, şimdi ise Tayyip takımına katıldı.
Kutlamak gerek!
***
Bir başka katılımı da Fazilet Konya milletvekili, emekli kurmay albay Hüseyin Arı gerçekleştirdi. O da Tayyip'i seçti. Yenilikçi kadro giderek muhteşem oluyor! Peki kim bu Hüseyin Arı?
Tarih 6 Kasım 1995. Kısa süre sonra 24 Aralık 1995 seçimleri yapılacak. Adaylar belirleniyor. Hüseyin o sırada Isparta'da 58. Tümen Kurmay Başkanı. 6 Kasım 1995 günü Konya gazetelerinde oğlunun kocaman resmiyle bir ilan yayınlatıyor:
‘‘Oğlum İbrahim Arı'nın hafızlık mertebesine ulaşmasında hiçbir fedakarlıktan kaçınmayarak üstün bir gayret gösteren Konyamızın medarı iftiharı, mümtaz insan, Kuran kursu müdürü sayın İsmail Ketenci Hocaefendi'ye minnet duygularımı belirterek saygılarımı sunar, ayrıca Havran Nuraniye Kuran kursu müdürü Sayın Aziz Güler ve diğer hocalarımıza da Allah razı olsun der, başarılarının devamını dilerim.
Babası: Hüseyin Arı. Kurmay Albay. 58. Tümen Kurmay Başkanı.’’
Bizim Hüseyin bu ilanın yayınlandığı gün Konya Refah Partisi il binasına üniformasıyla gidiyor, orada basın toplantısı düzenleyip adaylığını açıklıyor, Refah bayrağı önünde üniformasıyla çektirdiği resimler ertesi gün gazetelerde çıkıyordu.
Böylece aynı gün hem oğlunun hafızlık ilanını gazetede yayınlatıyor, hem de üniformasıyla adaylığını açıklayarak bir taşla iki kuş vuruyor ve Refah milletvekili seçilmeyi başarıyordu. (18 Nisan 1999 seçiminde ise Fazilet'ten seçildi.)
Hüseyin Arı isimli bu şahıs o günlerde üniformasını ve unvanını, dine ve siyasete alet etmekten utanmıyordu.
Böylesi Türkiye'de hiç görülmemişti. Ondan sonra da görülmedi.
Fakat dahası var. Şubat 2000'de Hüseyin'in genel başkanı Recai beyamca 28 Şubat süreciyle alay ediyor, Genelkurmay kendisine ağır bir yanıt veriyordu. Bu yanıtı duyan Fazilet milletvekili emekli albay şöyle bir demeç veriyordu:
‘‘Ordu siyasete karışıp suç işlemiştir.’’
Üniformasını siyasete karıştırıp suç işleyen adam, böyle diyebiliyordu!
Hüseyin Arı'nın da ‘‘yenilikçi’’ olması ve Tayyip'in saflarına katılması çok muhteşemdir. Başarılar dilerim!
***
İçeriden ve dışarıdan bazı milletvekillerini ayarladılar. Hatta ‘‘Şu Bizim Nazlı’’ da onlardan oldu. Merwe'nin ABD'den, Hazreti İsa Hasan Mezarcı'nın da Türkiye'den katılımıyla, Yenilikçi partisi yakında kurulacak ve bu seçkin kadroyla inşallah iktidar olacak!
Şimdiden katılımlara baksanıza, Meral Akşener, Necati Çetinkaya, Hüseyin Arı ve benzerleri! Olağanüstü değerli bir kadro!
Her şey güzel de, bunların başına kim gelecek?
Tayyip yasaklı. Onunla ilgili karar Anayasa Mahkemesi tarafından büyük olasılıkla bugün açıklanacak.
Tayyip olmazsa ne olur?
O takdirde Yargıtay Başkanı Sami Selçuk'u başkan yapmayı düşünüyorlarmış.
Yargıtay Başkanı onlara çok yakışır.
Kendisi fevkalade ‘‘yenilikçi’’ biridir!
Tayyip'in ve hatta Necmettin ve Recai beylerin yerini fazlasıyla doldurur.
* * *
O da olmazsa, bizim Melih yedekte sıra bekliyor. Melih diyor ki: ‘‘Tayyip başkan olursa ben varım. Fakat olmazsa, o zaman seçime birkaç ay kala kendi partimi kurarım.’’
Kurar mı kurar! Bütün Türkiye Melih'in arkasında!
Melih bu işi bitirir!
Sonra başbakan falan olur, karısını da Başbakanlık danışmanı yapıp Türkiye'yi kurtarır!
Fakat köprüyü geçene kadar çok dikkatli olmak gerekiyor.
Melih zaten ‘‘Ben artık Atatürkçü oldum’’ diyor. Tayyip de öyle olmadı mı! Sami Selçuk derseniz, o hep öyleydi!
Haydi Türkiye, derin bir nefes al ve rahatla! Az kaldı, kriz dönemi bitiyor! Yenilikçi aslanlar geliyor, hem de yüzde 80 oyla!