Utanç yasası

Emin ÇÖLAŞAN

Sevgili okuyucularım, medyada her gün şehit ailelerini izliyoruz. Gözleri yaşlı insanlar. Evlatlarını, eşlerini, babalarını, yakınlarını acımasız PKK teröründe şehit vermiş acılı kadınlar, erkekler, dedeler, nineler, çocuklar...

Bazen onlara madalya veriliyor. O sahneleri gözlerimiz yaşlı izliyoruz.

Bazen cenaze törenlerine tanık oluyoruz. Bando matem marşı çalıyor, ay yıldızlı tabutlara kapanmış insanlar hıçkırarak ağlıyor.

Gidenin bir daha geri gelmeyeceğini biliyorlar. Hepimiz biliyoruz.

Onların acısını hepimiz yüreklerimizde taşıyoruz ama ateş düştüğü yeri yakıyor.

Subaylarımız, astsubaylarımız, uzman çavuşlarımız, erlerimiz, polislerimiz...

Aslan gibi vatan çocukları... Ana baba kuzuları...

***

Sadece şehitler değil, bir de çeşitli uzuvlarını yitiren gazilerimiz var. Kolları, bacakları, elleri, ayakları kopmuş, gözlerini yitirmiş kahramanlar.

Onlar ya yatalak, ya da yaşamlarını tekerlekli sandalyede geçirmeye mahkûm olan kardeşlerimiz.

‘‘Allah devlete millete zeval vermesin’’ diyoruz. Onlara birileri bakıyor. Şehit aileleri ve gaziler devletten maaşa bağlanıyor.

Mehmetçik Vakfı, şehitlerimizin çocuklarını okutuyor. Şehit ailelerine yardım ediyor.

Benzer vakıflar polis için de var.

Acaba gerek şehit ailelerine, gerekse gazilerimize devlet ne kadar maaş bağlıyor?

Acaba onların arasında 180 milyon lira, 550 milyon lira net maaş alanlar var mı?

Kesinlikle yok.

***

Şimdi gelelim madalyonun öbür yüzüne. Madalyonun öbür yüzünde gerçek bir rezalet ortaya çıkıyor.

1990 yılında çıkarılan 3671 sayılı yasa uyarınca, eski milletvekillerine devlet maaş ödemek zorunda. Ayrıca, bakmakla yükümlü olduğu kişiler dahil, bütün sağlık harcamalarını karşılamakla görevli.

Vatan haini olsun.

Hiç fark etmez.

Yargılanıp mahkûm olsun.

Hiç fark etmez.

Firarda olsun.

Yine hiç fark etmez.

Yeter ki bir zamanlar milletvekilliği yapmış olsun.

Bu gibiler, bu yasa uyarınca maaşlarını şakır şakır alırlar, alıyorlar.

Eğer emeklilik süreniz dolmuşsa, devletten her ay aldığınız net para ayda 550 milyon liradır.

Eğer dolmamışsa, o takdirde net 180 milyon lira alırsınız. Bunun adına ‘‘yasama tazminatı’’ denir.

***

Milletvekili olarak Kürtçülük yaptınız, PKK yandaşlığı yaptınız, vatanı milleti bölmeye kalkıştınız. Yargılandınız, ceza aldınız, şimdi hapis yatıyorsunuz.

Bu devlet sizin emeklilik durumunuza göre ayda 550 milyon veya 180 milyon parayı her ay maaş olarak trink diye öder. Siz hapis yatarsınız ama vekalet verdiğiniz yakınlarınız, maaşınızı her ay bankadan çeker.

Atatürk'e sövmüşsünüz, yargılanıp ceza almışsınız. Aynı maaşı alırsınız.

Partinizin kapatılmasına neden olmuşsunuz. Ağzınızdan salyalar akarak sıraladığınız küfürlerin hesabını verememişsiniz. Ceza almışsınız. Milletvekilliğiniz düşmüş. Halen yurtdışında firardasınız. Aranıyorsunuz. Almanya'da, Fransa'da kaçak yaşıyorsunuz.

Devletten maaşınız ayda net 550 milyondur.

Parayı yakınlarınız burada bankadan çeker, yurtdışına size gönderir.

***

Bu nasıl kanundur, bu nasıl sistemdir, bu nasıl rezalettir ki, bir ülkede şehit aileleri ve gaziler ıstırap çekerken, vatan hainleri ödüllendirilir!

Bu nasıl aymazlıktır ki, şehit yakınları neredeyse sokağa bırakılırken, hüküm giymiş hainlerin yakınları yağla balla beslenir.

Şehit ailesi hastalanır, sabahın erken saatlerinde poliklinik sırasına girer.

Hainlerin ve kaçakların bakmakla yükümlü olduğu tüm aile bireyleri ise memleketin en görkemli sağlık kuruluşlarında tedavi edilir ve ceplerinden beş kuruş çıkmaz.

Paraları devlet öder!

Neden böyledir? Yapılan bu işlemler yasal değil midir?

Yasaldır efendim, yasaldır.

3671 sayılı yasa uyarınca bu böyledir. Bir gün bile milletvekilliği yapmış olun, ölünceye kadar sizin ve yakınlarınızın bütün sağlık harcamalarını devlet üstlenir.

Artı, size maaş verir.

Hain olun, firarda olun, hapiste olun, hiç fark etmez!

Mustafa Kemal Atatürk'e, Cumhuriyet'e, kutsal bildiğimiz bütün değerlere ana avrat sövün, teröre ve Apo'ya övgüler düzün, vatan millet bölünsün diye çaba harcayın, enselenin, yargılanın, ceza alın ya da yurtdışına tüymüş olun, hiç fark etmez.

Yeter ki bir kez milletvekili seçilmiş olun.

Adınız ister Leyla Zana, ister Şevki Yılmaz, ister İbrahim Halil Çelik, ister Hasan Mezarcı olsun, bir şey değişmez. Maaş taksimetresi her ay tıkır tıkır çalışır. 550 milyon!

Binlerce şehit ailesi sıkıntı çekiyormuş, binlerce şehit ana babası, eşi ve öksüz yavrusu ağlıyormuş, binlerce gazimiz tekerlekli sandalyede yaşıyormuş, kimin umurunda!

Nasılsa milletvekilleri için 3671 sayılı yasa var. Hainleri, bölücüleri, şeriatçıları biz yasayla koruyoruz. Mühim olan onları beslemek!

Helal olsun, helal olsun!