Ukrayna örneği

TÜRKİYE tuhaf bir ülke oldu. Her şeyimiz artık yabancılara ve dışarıya bağımlı. Sanayimiz, şirketlerimiz, bankalarımız, kamu kurumlarımız, fabrikalarımız, dev tesislerimiz giderek elden çıkıyor, yabancıların eline geçiyor.

Benzer olaya enerjide tanık oluyoruz. Bugün yurtdışından, özellikle de Rusya’dan ithal ettiğimiz doğalgazla yaşıyoruz. Konutlarımız ve işyerlerimiz ülkenin pek çok yerinde o doğalgazla ısınıyor. Elektrik enerjimizin yarıya yakınını o doğalgazdan elde ediyoruz. Fabrikalar onunla çalışıyor.

Kömürümüzü, su kaynaklarımızı bırakmışız bir yana, en kolay yolu seçmişiz. En pahalı enerjiyi kullanıyoruz. Başta Rusya olmak üzere yabancı ülkelere doğalgaz parası olarak her yıl milyarlarca dolar ödüyoruz. Rusya’dan doğalgaz alımı yapan ülkeler arasında üçüncü sıradayız.

Rusya, şimdi Ukrayna ile anlaşmazlığa düştü. Ukrayna üzerinden pompaladığı doğalgazın fiyatına üç misli zam istedi. Ukrayna kabul etmedi...

Ve Rusya, doğalgaz vanalarını kapamaya başladı. Ukrayna felç olabilir.

Peki aynı durum günün birinde bizim başımıza gelirse ne yapacağız? Varsayalım Rusya, Ukrayna olayında olduğu gibi şu veya bu nedenle anlaşmazlık çıkardı. Nasıl davranacağız?

Doğalgaz stokumuz yok! Su ve kömürden elde ettiğimiz enerji yetersiz... Çünkü kömür santrallarını ve barajlarımızı ihmal ettik.

Ne yapacağız? Yanıtı belli:

Sanayi üretimi durma aşamasına gelecek; çünkü elektrik olmayacak. Dahası, ev ve işyerlerimizde donacağız.

Dışa bağımlı olmanın faturasını fena ödeyeceğiz.

Yatıp kalkıp dua edelim, Rusya günün birinde su koyvermesin! Felaketin boyutunu o zaman anlarız da, iş işten geçmiş olur.

YILBAŞI KÖPEKLERİ!

Fethullah Gülen isimli kişi ABD’de yaşıyor. Türkiye’ye gelemiyor. Ona bağlı Zaman Gazetesi’nde geçtiğimiz 30 Aralık Cuma günü, yılbaşından bir gün önce, dörtte bir sayfayı kaplayan bir karikatür yayınlandı. Anlatayım:

Karikatürde içki kadehleri, hediye paketleri, "happy new year" yazıları ve kemik parçaları havada uçuşuyor. Birileri yılbaşını kutluyor.

Yılbaşı kutlayanların tümü KÖPEK olarak çizilmiş!

Köpeklerin tamamı ayakta, boyunlarında tasma. Ellerinde kadehler, başlarında yılbaşı şapkaları...

Yılbaşını KÖPEKLER kutluyor.

Verilen mesaja dikkat ediniz, yılbaşı kutlaması yapanlar insan değil!

Bunların -nasıl mizahsa- "mizah (!)" anlayışı bu.

Ama yılbaşı kutlaması yapanları nasıl köpek olarak gördükleri ve gösterdikleri önemli.

Bunlar özellikle liderleri ve önderleri Fethullah hazretleri aracılığı ile verdikleri mesajlarda sürekli olarak "hoşgörü" gibi kavramlardan söz ederler.

İşte Fethullah ekibinin hoşgörüsü! Kendi çapında yılbaşı kutlaması yapan milyonlarca insanımıza nasıl baktıkları:

Yılbaşı köpekleri!

* * *

İşadamı okuyucum İsmail Candan yazıyor: "Sık sık THY ile Antalya’dan İstanbul’a uçuyorum. Turizm sektörünün göbeği Antalya Havaalanı CIP salonunda büyük bir plazma TV var. Ne hikmetse her seferinde sadece Samanyolu (Fethullah takımının kanalı) açık. Yabancılar dahil bütün yolcular hutbe ve vaaz dinlemek zorunda bırakılıyor. Birkaç gece önce Fethullah Bey’in vaazını hep birlikte dinlemek zorunda bırakıldık. Genelde Türk ve yabancı işadamlarının kullandığı bu salonda haber veya müzik kanalları olması gerekmez mi? Bu nasıl iştir, anlayamadım..."

Valla ben de anlayamadım!

* * *

Okuyucum Onur Erdem, İstanbul’dan yazıyor: "Yeni yılın ilk gününde, pazar sabahı uyandığımda İstanbul’un pek çok yeri gibi evimizde de sular kesikti. İSKİ’yi aradım. Karşıma çıkan kişi bunun duyurusunun önceden yapıldığını söyledi. Benim haberim yoktu. Yeni bir yılın ilk tatil günüydü, tepki gösterdim. Karşımdaki görevlinin verdiği cevap aynen şöyle oldu:

’Yeni yılın ilk günü olması önemli değil. Bütün günler Allah’ın günü."

İşte sizlere 2006 yılının ilk günlerinden kısa Türkiye görüntüleri.

Ülkemiz zaten iyiye gidiyordu, bu yıl daha da iyiye girecek!

Son not. Okuyucum Muzaffer Sunca yazıyor: "İyi seneler Sayın Çölaşan. Senin hiçbir fikrine katılmıyorum. Ama seni okumadan da edemiyorum."
Yazarın Tüm Yazıları