Turgut Altınok'un feryadı

Emin ÇÖLAŞAN

Keçiören, Ankara'da 700 bin kişinin yaşadığı bir yer. Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altunok'tan aldığım mektubu özetliyorum. Bu mektup İ nokta Melih'le ilgili bir ibret belgesidir. Hükümet uyumaya ve bu şahsı görevde tutmaya devam etsin!

‘‘Bize uzun süredir asfalt ambargosu uygulayan Melih Gökçek kendi düşüncesinden olmayan belediyeleri cezalandırmaya devam ediyor. Bundaki amacı, şahsi ve siyasi hırsıdır. Oradaki vatandaş tozda toprakta yaşasın, MHP'li belediye başkanından memnun olmasın zihniyeti ile hareket etmektedir.

Keçiören, Ankara'nın her yerinde olduğu gibi bir çukur mezarlığı haline gelmiştir. Yapılan işler teknik şartname ve yönetmeliğe uymadığından yollar çökmekte, vatandaş tozlu topraklı bir şehirde yaşamak zorunda kalmakta, araçlarda trilyonları bulan hasarlar meydana gelmektedir. Melih Gökçek, Turgut Altunok'u cezalandıracağım derken, sonuçta bütün Keçiören'i cezalandırmaktadır.

Birçok kez kendisine Keçiören'in her tarafı çukur, bize asfalt ver, biz yapalım dediğimiz halde, tam bir asfalt ambargosu uygulamaktadır.

Altyapı çalışmalarının teknik şartname ve yönetmeliğe uygun yapılmadığı konusunda defalarca rapor hazırlayıp kendisine verdik. Buna rağmen, bugüne kadar bu firmalarla yapılan hiçbir işlemi bize bildirmedi. Bu konuda Ankara 13. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin tespit ve kararı vardır. Demek ki şartname ve yönetmelikte belirtilen malzemeler kullanılmadığı halde, kullanılmış gibi gösterilip para ödenmiştir. Bu firmaya daha sonra büyük bir iş verilip ödüllendirildiğini duyduk. Bunun da kamuoyuna açıklanması gerekir.

Milletin trilyonlarını çalanlara ve soyanlara gerekli işlemler niçin yapılmamıştır? Yapıldıysa açıklansın.

Gökçek Ankara'da MHP'li olan tek belediyeye bugüne kadar hiçbir yardımda bulunmadığı gibi, birçok projemizi engellemiştir.

Kendi partisine mensup ilçe belediyelerinin asfaltını tamamen kendisi yaparken, Keçiören'de açtığı çukurların asfaltını da kendisi yapması gerekirken, bunu yapmadığı gibi, bize asfalt vermeyerek partisinden olmayan herkesi cezalandırıyor. Buna hakkı yoktur. Yaptığı açıklamalarla kamuoyunu yanıltmaya çalışmaktadır.

Karayolları Genel Müdürlüğü'nden satın aldığımız asfaltla Keçiören'de yol yaptık. Bunları da yeni kazılarla heba etmiştir.

Şu anda Ankara Büyükşehir Belediyesi asfalt üretim tesisleri, Ankara'yı iki defa yeniden asfaltlayacak kapasiteye sahiptir. Buna rağmen Ankara'nın cadde ve sokakları hiçbir dönemde Gökçek döneminde olduğu kadar bozuk duruma düşmemiştir.

Keçiörenli'yi toz topraktan kurtarmak için 250-300 milyar liralık asfalt ihalesi yaptık. Asfalt işimizi ağustos sonuna kadar biz bitireceğiz.

Melih Gökçek artık ayrımcılığı bir yana bırakıp herkese eşit hizmet götürsün.’’

***

Evet, MHP'li Turgut Altunok'un feryadı böyle. Keçiören'de yaşayan 700 bin kişi, İ nokta Melih'in bu inanılmaz tutumu nedeniyle toz toprak içinde. Kendi ürettiği asfaltı, kendi partisinden olmayan Çankaya, Mamak, Keçiören, Yenimahalle gibi ilçe belediyelerinden esirgiyor. Başkentteki milyonlarca insanımız bu yüzden pislik içinde yaşıyor.

İyi de, Altınok'un bu feryadını kim duyacak? Ankara Valisi mi, İ nokta'yı koruyup kollayan İçişleri Bakanı mı, yoksa kendi derdine düşen bu komik hükümet mi?

Yakında yeni İ nokta Melih dosyaları patlayacak. İzlemeye devam edin!

UFUK SÖYLEMEZ'İN AÇIKLAMASI

‘‘22 Temmuz günü ‘‘Ufuk Söylemez yandı’’ başlığı ile bir yazınız yayınlandı.

1993 yılına ait işlemleri kapsayan sözü edilen yanlış ve hatalı Murakıp raporları, 1994 yılında -ben siyasete girmeden önce- o dönemin Hazine Müsteşarlığı ve Bankalar Yeminli Murakıpları Başkanlığı'nca tetkik edilmiş, ortada herhangi bir zararın veya batığın bulunmadığı, yeterli teminatların teşkil olunduğu ve herhangi bir ihtilafın da bulunmadığı sonucuna varılarak bu raporlara ilişkin olarak yasal takibata ve işleme gerek olmadığı sonucuna varılmıştır. Güneş Taner tarafından gizlenen bu hususlara ilişkin belgeler hem Hazine'deki dosyasında hem de şahsımda mevcuttur.

Hal böyleyken, üzerinden 5 yıl geçmiş, işlem görerek kapanmış bu dosya, sırf siyasi öç ve husumet duygusuyla hareket eden Güneş Taner tarafından yeniden gündeme getirilerek piyasaya sürülmüş, belgeleri gizleyip gerçekleri saklayan bu bakan tarafından görevin kötüye kullanılması suretiyle siyasi yarar sağlanmaya çalışılmıştır.

Görev yaptığım dönemde bankanın bırakın milyonlarca dolarlık zararını, bir lira dahi zarar ve batığı mevzu bahis olmamıştır. Lapis Grubu'na ait hiçbir kredi batmamış, bankayla Lapis Grubu arasında hiçbir dava ve ihtilaf söz konusu olmamıştır. Banka Yönetim Kurulu 1993 yılından beri her yıl ibra olmuştur ve banka 1993 yılından beri bilanço ve kayıtlarından da görüleceği üzere kârlı ve verimli bir biçimde faaliyetini sürdürmektedir.

Hiçbir zararın ve ihtilafın olmadığı özel hukuka ilişkin bir konuda, bugün her bankada rastlanabilecek türden tamamiyle şekli bir hususa ilişkin murakıp raporunun 5 yıl sonra yeniden piyasaya sürülmesinin amacı, siyasi rakip olarak gördükleri şahsımı yıpratmak ve karalamaktır.

Güneş Taner'in bu haksız, keyfi ve görevi kötüye kullanan, hukuk dışı davranışına ilişkin olarak tarafımdan hakkında ceza ve tazminat davaları açılacağı tabii olmakla beraber, icraat yerine karalamayı, siyasi rekabet yerine çamur atmayı, memleket meselelerini çözmek yerine rakipleriyle dosya savaşı yapmayı marifet sayan bu kısır ve çarpık zihniyetin hem ekonomimize hem demokrasimize verdikleri zararların en kısa sürede son bulacağını umut ediyorum.

Hakkımda bankacılık yapamayacağıma dair Güneş Taner tarafından alınan kararın idari ve keyfi bir karar olduğunu ve beş yıl önce uygulanmasına gerek görülmeyen bu tedbirin, bugün tamamen siyasi karalama ve husumet amacıyla yapılan ve tabii ki bir hukuk devleti olduğumuz için çok yakın bir gelecekte kaçınılmaz olarak -konulduğu gibi- kaldırılacak olan bir karar olduğunu ve asla bir yargı kararı olmadığını bu konuya ilişkin olarak açtığım davanın halen sürmekte olduğunu da bilginize sunarım. Saygılarımla.’’

Şimdi söz sırası, bu dosyanın altında imzası bulunan Güneş Taner'de. Açıklama yaparsa iyi olur!

---