Paylaş
Bizim İ nokta Melih iyice dağıttı. Belediye başkanlığına bir daha aday olmayacak. Partisine ‘‘Beni milletvekili seçtirin de dokunulmazlık kazanayım. Yoksa içeri gireceğim’’ diyor. Haklı da!
Hakkındaki dosyalar tavana vurdu. Belediye'deki yolsuzluklar, usulsüzlükler, şeriatçılara hortumlanan paralar tek tek belgeleniyor, ortaya çıkıyor. İ nokta Melih köşeye sıkışmanın paniğini yaşıyor.
Bu adamın şirketleri hakkında Sanayi Bakanlığı Teftiş Kurulu tarafından hazırlanan 31 Temmuz 1998 tarih ve 3 sayılı rapor elimde. Okuduğum zaman dudaklarım uçukladı. Yolsuzluğun, yasa tanımazlığın bu kadarı olmaz. İnsan şaşırıyor, utanıyor.
İ nokta Melih bir daha aday olmamakta haklı. Zaten bunu partisi de istemiyor. Hiçbir iş yapamadığını, çok yıprandığını, seçimde hezimete uğrayacağını onlar da biliyorlar.
Ankara duman oldu, perişan oldu. Kamu paraları şeriatçılara ve eşe dosta peşkeş çekildi.
Yolsuzlukların hesabını yargı önünde verecek. Çeşitli kişilere yönelttiği tehdit ve hakaretlerin bir bölümünün hesabını şimdiden veriyor.
***
İ nokta Melih Ankara'da halkın içine giremiyor, sokakta yürüyemiyor. Gerek bu hükümet ve gerekse Ankara Valisi de bütün bu yaptıklarına göz yumdu. Ankara Valisi çok efendi biri! Vali, elindeki devlet gücünü bu şahsa karşı asla kullanamadı.
Bakınız, İ nokta Melih kentin çeşitli yerlerine, adına billboard denilen reklam panoları yaptırdı. Bunlardan bir bölümünde şimdi kocaman afişler var:
‘‘Gökçek'le ilgili soruşturmalar ne durumda?.. Gökçek Büyükşehir için tekrar aday olacak mı?.. 18 Ekim Pazar saat 21.30'da, Kanal A'da’’...
Bu kanalı kendi adamlarına kurdurtmuş, ha bire çıkıp kendi reklamını yapıyor.
Başkenti kendi kişisel afişleriyle donatıyor. Görevini resmen kötüye kullanıyor. Paralı afişlerin asılması gereken yerlerde kendi reklamını yapmaya kalkışıyor.
***
Bu adamın kişiliği hakkında size bir örnek daha vereyim. Geçenlerde makam odasına gazetecileri çağırıyor. Duvarda bir çerçeve... İçinde bir adet 5 milyonluk banknot ve altında bir yazı:
‘‘Bu para mahkeme kararıyla falancadan tahsil edilmiştir.’’
Fotoğraflar elimde. Bu levhanın önüne geçmiş, sırıtarak medyaya poz veriyor! Şu ciddiyetsizliğe bakar mısınız lütfen! Bir kamu kuruluşunda, bir belediye başkanının makam odasında böyle bir laubalilik...
***
Ankara'nın simgesi, Kızılay'ın göbeğindeki Güvenpark ve özgürlüğümüzü simgeleyen anıt. Burasını pislik götürüyor. Bu adam bu parkın içine şeriatçı şirketlerin reklam gecekondularını kurduruyor, inanılmaz bir kepazelik orada araba reklamıyla birlikle aylar boyu sergileniyor.
Ama Güvenpark, o tarihi anıtıyla ve parkıyla dökülüyor. Orası Cumhuriyet'i simgeleyen bir yer. İ nokta Melih oraya el atar mı? Güvenpark'ı temizler mi? El atmaz ve temizlemez.
Belediye Meclisi Üyesi Yaşar Demirbulak bu şahsa kürsüden ‘‘Güvenpark'ın durumunu görmüyor musun? Sen Cumhuriyet düşmanısın’’ diye haykırdığında, İ nokta Melih her zamanki tehdidine başvuruyor:
‘‘Seni de mahkemeye vereceğim...’’
Ama veremiyor!
Metronun Atatürk Kültür Merkezi durağından ‘‘Atatürk’’ sözcüğünü çıkaran da aynı adam.
***
Tunalı Hilmi Caddesi, Cumhuriyet'in 75. yıldönümü nedeniyle Türk bayrakları ve Atatürk resimleriyle donatılıyor. Melih'in zabıtaları gelip bu bayrakları söküyor, indiriyor. Türk bayrakları ve Atatürk resimleri yerlere atılıyor.
Gerekçe: Bunları asmak için İ nokta Melih'ten izin alınmamış!
Vay be, demek ki Türk bayrağı ve Atatürk resmi asmak için bu adamdan izin alınacak haaa? O kim?
Bu olayı Hürriyet'te Ümit Çetin patlatınca İ nokta'nın eli ayağı tutuşuyor... Önce ‘‘Kimse caddelere bizden izinsiz bir şey asamaz. Şehrin kirlenmesine izin vermem’’ diyor. Kafaya bakın ki, caddelere bayrak ve Atatürk resmi asılmasını ‘‘şehrin kirlenmesi’’ olarak görüyor.
Ertesi gün sıkışınca çark ediyor ve ‘‘Vallahi benim haberim yoktu. Zabıta benden habersiz yapmış’’ diyor.
Çankaya Belediye Başkanı Doğan Taşdelen önceki gün yollara çıkıyor ve kitleler, Türk bayrakları ile Atatürk resimlerini yeniden asıyor.
Haydi İ nokta Melih, onları da indirsene! İndirmeyi denesene!
İşin ilginç yanı, bu adam Zabıta'yı suçlayınca, Tüm-Bel-Sen (Tüm Belediye Memurları Sendikası) yazılı bir açıklama yapıyor:
‘‘Atatürk posterleri Zabıta'nın değil, Fazilet Partili Belediye Başkanı'nın (Melih'in) hışmına uğramıştır. Zabıtalar, Belediye yönetimi tarafından verilen görevi yerine getirmişlerdir. Atatürk'e saygısızlıkları söz konusu olamaz.’’
Dahası, bu olayları haber alan Ankara Valisi Erdoğan Şahinoğlu, Çankaya Belediye Başkanı Doğan Taşdelen'i arıyor:
‘‘Yine takışmışsınız...’’
Vali Bey'in, bayrağımıza ve Atatürk'e yapılan saygısızlık konusundaki tavrı aynen böyle. Bravo!.. Kutlarım!
İ nokta Melih'in süngüsü artık düştü. Kimseyi mahkemeye veremiyor. Kazanç kapısı kapandı, yazık oldu! Şimdi sermayeden yiyor!
Neyse, bu İ nokta'nın arzusu kabul edilsin, Fazilet Partisi onu milletvekili yapsın. Sonra bakan bile olur, çok iyi olur! Fazilet'e de böylesi yakışır!
***
Emin Çölaşan'ın notu: Çankaya Belediyesi, tüm Ankaralılar için 24 Ekim Cumartesi günü saat 18'de, Anıtkabir'in yanındaki Anıtpark'ta görkemli bir şölen düzenledi. Cumhuriyet coşkusu orada yaşanacak.
Zülfü Livaneli sahnelere veda konserini verecek. Şölene ayrıca Rutkay Aziz, Kerim Avşar, Rüştü Asyalı, Hülya Aksular, Oktay Keresteci, Ufuk Karakoç ile Turgay Yıldız-Bahadır Tokmak ikilisi katılacak.
Paylaş