DÜNYA tarihinde yaşanmış en büyük iktisadi kriz 1929’da başlayan ve yaklaşık on yıl süren “Büyük Buhran”dır (Great Depression).
Hisse senedi borsasında oluşmuş fiyat balonun patlamasıyla, yani borsa endeksinin kısa sürede büyük oranda düşmesiyle alt üst olan finansal piyasalar, (reel) ekonomide yüzde 30’a varan bir milli gelir azalmasına sebep olmuştur. Büyük buhranı “büyük” yapan, çıkış nedeni değil, finansal türbülanstan sonra uygulanan “ters” maliye ve para politikalarıdır. Dünya ekonomisi, finansal krizden çekmediği ıstırabı, tedaviden çekmiştir. Büyük buhran, II. Dünya Savaşı çıkması üzerine ABD’nin uygulamak zorunda kaldığı genişlemeci politikalar “sayesinde” sona ermiştir dense yanlış olmaz. Yukarıda sözü edilen finansal krizi buhrana dönüştüren terslik, ABD’nin “sıkı” maliye ve para politikası uygulanmış olmasıdır. İşin doğrusu, kriz çıkınca “gevşek” para ve maliye politikaları uygulamakmış. İktisatçılar bunu keşfettiği için 2009 finansal krizi “buhran”a dönüşmemiştir. Gevşek para ve maliye politikaları sayesinde dünya milli geliri 2009’da sadece yüzde 2 düşmüştür. 2010’da da büyüme başlamıştır. * * * Tam işler rayına girmişken Yunanistan’ın sürdürülemez cari işlem ve bütçe açıkları yüzünden, 2010 başında Avrupa’da 2009 küresel krizinin adeta artçı bir şoku yaşanmaya başlandı. Avrupa’nın patronu Almanya ve saz arkadaşları, Yunanistan’a çok kızdıkları için “sıkı para ve maliye” politikası uygulamasını emrettiler. Bunun üzerine Yunan ekonomisi tam anlamıyla çöktü ve hastalığını bünyesi zayıf diğer AB ülkelerine bulaştırmaya başladı. Şartlar hızla kötüleşip Yunan dramı EURO tragedyası haline dönüşme işareti verince, Avrupa devletleri, aynen Amerika’da olduğu gibi piyasalara para pompalamaya başladı. Tavanı da şimdilik 250’si IMF’den 750 milyar Euro olarak ilan etti ve hoşafın yağı derhal kesildi. * * * Tekrar edeyim: Bu artçı şokun sebebi Almanya’nın Yunanistan’a tedavi diye milli gelirini arttırıcı politikalar değil, milli geliri azaltıcı klasik “istikrar” ilacını içirmek istemesidir. Bu politikada ısrar edilirse, Yunanistan önce ciddi şekilde fakirleşecek, devasa borçlarını hepten ödeyemez hale düşüp moratoryum ilan edecek bu da yetmeyince Euro para birimini terk etmek zorunda kalacaktır. Bu da Avrupa Birliği ve onun simgesi Euro için çok kötü olacaktır. * * * Benim önerim, AB’nin cari işlem fazlası olan üyelerinin, şu varta atlatılıncaya kadar Yunanistan’ı terbiye etmeyi ertelemesidir. Gün; Yunan halkına haddini bildirme değil, Euro’yu ve AB’nin itibarını kurtarma günüdür. Yapılacak iş çok nettir. Yunanistan AB ailesinin şımarık da olsa bir evladıdır. Avrupa’da pişen çorbadan o da içecektir. Son Söz: Avrupa “birliği” kurmak kolay, olmak zordur.