CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ‘‘CHP iktidara gelince, faizler 20 puan düşecek, 20 puan, 20 milyar dolar tasarruf eder’’ demiş.
Bu hesabı yanlış bulan ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz da ‘‘Baykal'ın dediğinin doğru olması için, 130 katrilyonluk toplam iç borcun tamamının değişken faizli olması lazım’’ demiş. Yılmaz'ın hesabına göre, Baykal iktidara gelince (faraza) faizler 20 puan düşse, devletin bu işten kazancı 2 milyar dolardan ibaret kalır; dolayısıyla Baykal 10 misli atmaktadır. Devletin yıllık faiz giderlerinin doğru hesabını ortaya koymadan önce, hesap tarzı doğru olmasa bile, ANAP Genel Başkanı Yılmaz'ın bulduğu sonucun, netice itibarıyla ‘‘doğru’’ olduğunu belirtmem gerek.
* * *
Şimdi gelelim devletin faiz giderlerinin hesabına:
1. Enflasyonun yüksek ve oynak, faizlerin değişken, döviz fiyatlarının dalgalı olduğu bir ülkede (mesela Türkiye'de) dolarla veya başka bir para birimiyle tam bir faiz hesabı çıkartılamaz. Gerek kamuda gerek özel sektörde yapılan tüm hesaplamalar takribidir. Yani kaba kesimdir. Önemli olan mertebe hatası yapmamaktır. Mesela yaklaşık 2 milyar dolarlık bir tasarrufu, 20 milyar dolar zannetmek gibi.
2. Enflasyonist ortamda, ulusal para ile yapılan tüm ödünç verme veya ödünç alma işlemlerinde, elde edilen faiz gelirlerinden veya ödenen faiz giderlerinden, anaparanın enflasyon karşısındaki aşınmasını düşmek gerekir. Nitekim Maliye Bakanlığımız, gerçek kişilerce elde edilen TL faiz gelirlerini vergilendirmeden önce matrahtan, anaparanın enflasyon aşınmasını düşmektedir. Hürriyet yazarı Profesör Kızılot, bu yıl için enflasyon düzeltmesini, faizin yüzde 85'i olarak tahmin etmektedir. Eğer Maliye, kişinin elde ettiği TL faizin yüzde 85'ini ‘‘gerçek gelir’’ kabul etmiyorsa, bütçede gider kalemleri arasında yer alan nominal faizin aynı oranı da devlet için ‘‘gerçek gider’’ değildir.
* * *
3. Dolayısıyla, devletin ulusal para birimiyle (yani Türk Lirası) yaptığı faiz ödemelerini, dolara tercüme etmeden önce, anaparanın enflasyon karşısındaki aşınmasını faiz tutarından düşmek şarttır. Maalesef bu düzeltme yapılmadan ödenen TL faizler, dolar kuruna bölünmekte ve ortaya, hiçbir anlamı olmayan şu kadar milyar ‘‘dolar’’ faiz ödendi gibi zırva rakamlar atılmaktadır.
4. 2002 yılı bütçesinde devletin 42.795 trilyon lira iç ve dış borç faizi ödeyeceği öngörülmüştü. Şu ana kadar ortaya çıkan faizler, bu rakamın aşılacağını göstermektedir. Enflasyon düzeltmesi yapılmadan, dolara çevrilen TL'li rakamlara göre bu yıl, 26.6 milyar doları iç borca ve 3.4 milyar doları dış borca olmak üzere, kamunun toplam 30 milyar dolar faiz ödemesi olacaktır. Bu ifade yanlıştır.
* * *
5. Halen devletin; 94.5 katrilyon TL, TL'li ve 42.6 katrilyon TL karşılığı dövizli olmak üzere toplam 137.1 katrilyon iç borcu var. Dış borç toplamı ise 54 milyar dolar. Faiz giderleri ise şöyle: TL'li iç borcun faizi enflasyon düzeltmesi yapılmadan 23 milyar dolar, yapıldıktan sonra 3.5 milyar dolar; dövizli iç borcun faizi 3.2 milyar dolar, dış borç faizi ise 3.4 milyar dolar. Özet olarak, devletin iç ve dış borçlarına 2002 yılında ödeyeceği ‘‘reel’’ faizin toplamı yaklaşık 10 milyar dolardır. Bundan böyle faizler hakkında konuşacakların bilgisine sunulur.