Paylaş
Geçen yıl Miami Tasarım Fuarı’nda üzerinde el işi göz nuru işlenmiş Orhan Gencebay portresi bulunan tişörtüm çok ilgi çekmişti. Rafineri reklam ajansının alaturka kültürünü ve alışkanlıklarını tasarımla birleştirdiği Tasarım Alaturka sergisinden aldığım tişörtü, Sulukuleli kadınların nakış motifleriyle ikonik bir Gencebay fotoğrafı süslüyordu.
Marlon Brando’nun başrol oynadığı filmlerde, tişörtü günlük giyimde ‘cool’ bir hale getirmesinden sonra, popüler kültürün bu giysi üzerine bir desen, sembol, resim basması an meselesiydi diyebiliriz. Buna, Andy Warhol’un pop-ikon sanatının etkisi de eklenince, özellikle 1980’lerden itibaren tişörtler bir çeşit kendini ifade etme platformuna dönüştü. Konser tişörtleri, müzik gruplu seriler ve sloganlı tişörtleri giyenler aidiyet duygularını ifade etmeye başladılar.
Koton markası da Türkan Şoray’ın gözleriyle başladığı ikonlu tişört serisine sonra Cüneyt Arkın’ın Dünyayı Kurtaran Adam filmindeki replikler ve karelerle devam etti. Son olarak da Barış Manço’nun özgün tarzından ilham aldığı bir tişört koleksiyon çıkarttı.
New York’ta yaşayan Türk sanat yönetmeni ve tasarımcı Kevin Tekinel de ortağı Dana Veraldi ile son dönemde çıkardıkları DeerDana markasıyla ön plana çıkıyor. Frida Kahlo, David Lynch, Pablo Picasso, Kanye West, Barack Obama, Grace Jones, Jean-Michel Basquiat gibi ikonların illüstrasyon çalışmasıyla yer aldığı tişörtleri, Jay Z de Justin Bieber da giyiyor.
Bu oyun uykunuzu kaçıracak
Şehrin batı yakasında metruk bir binanın önünde sıraya giriyorsunuz; üstelik önceden bilet bulabilmişseniz. Sonra gruplar halinde içeri alınıyorsunuz ve hayali bir otelin hayali resepsiyonunda elinize birer iskambil kâğıdı tutuşturuluyor. Oyunun içindesiniz artık. Karanlık koridorlardan 1940’lar caz kulüplerini andıran salona varınca başınıza neler geleceğini bilmiyorsunuz. Alfred Hitchkock’un Vertigo filminden ismini almış bu hayali otelde (The Mckittrick Hotel), Eyes Wide Shut ve Clockwork Orange filmlerinin gerginliğinde kendi film noir yani kara filminizi çekiyorsunuz. Hem de en büyük kontrast olarak Shakespeare’in Macbeth metni eşliğinde. Kısacası Sleep No More, İngiliz tiyatro grubu Punchdrunk’ın 2011’den beri kapalı gişe oynayarak birçok ödül topladığı mekâna özel, interaktif bir tiyatro oyunu.
Paylaş