Paylaş
New York Moda Haftası’nda öne çıkan renk, Pantone’nin de öngördüğü gibi sarıydı.
Rihanna, Kim Kardashian ve Kendall Jenner’ın bel çantalarını bu yaz herkeste göreceğiz.
Şortlu takımlar bu yaz oldukça revaçta olacak.
Tunikler, spagetti askılı transparan veya şifon kuyruklu elbiseler, özellikle de pantolonların üzerine katlı giyim stili yaz için iyi birer alternatif olacak.
Son birkaç sezondur gözlemlediğimiz 90’lar modasının dönüşü, bele gömlek, kazak, ceket bağlama fenomeni, tasarımlarda kendisine yer buldu. Bel bölgesinde hareketli ve düğümlü tasarımlar her yerde.
Püskül ve kuş tüyleri büyük bir geri dönüş yapıyor.
Bermuda şortlar asla “asla” demeyenler için dönüyor.
Rugan ve parlak deriler yazın ışıldıyor.
Yine 90’lardan kalma bir esinti: Eşarp bluzlar ve mendil kesim etekler, elbiseler çokça karşımıza çıkacak.
Marc Jacobs
Versace’ye saygı duruşu
Gucci, 80’lere döndüğü koleksiyonunda Elton John’un Bob Mackie ve Annie Reavey tarafından tasarlanmış ikonik sahne kostümlerini yeniden tasarladığı bir kapsül koleksiyona da yer verdi defilesinde.
Versace, sezonun ve belki de son yılların en ‘epik’ şovuna imza attı. Gianni Versace’nin 20. ölüm yıldönümü için ikonik tasarımlarını yeniden canlandıran kardeşi ve markanın başındaki Donatella Versace, 90’ların efsane süpermodellerini defile sonunda podyuma çıkartarak izleyenlere duygusal anlar yaşattı. Cindy Crawford, Naomi Campbell, Helena Christensen, Carla Buruni ve Claudia Schiffer’ın el ele kol kola yürüdüğü podyum, izleyenlerin coşkulu çığlıkları ve alkışları ile adeta inledi. Instagram da elbette yıkılıyordu.
Cindy Crawford ile Rande Gerber’in 16 yaşındaki kızı Kaia Gerber, sezona damgasını vurdu. Kaia, ilk podyum sezonunu New York’ta Calvin Klein ve Alexander Wang, Milano’da Fendi, Bottega Veneta, Versace, Prada, Paris’te de Chanel, YSL, Miu Miu gibi dev defilelerle açtı ve en büyük ilgiyi de gördü. Kendall, Gigi ve Bella’nın son yıllardaki saltanatına son vermiş oldu.
Chanel
Markalardaki tasarımcı değişiklikleri bu sezon da yeni heyecanlar yaşattı. Jil Sander için ilk koleksiyonlarını sunan Luke ve Lucie Meier, müthiş başarılı bir koleksiyona imza atarak markanın modern minimal tasarım mirasını en iyi şekilde yorumlamış oldular.
Raf Simons’ın Calvin Klein için Andy Warhol enjekte edilmiş ‘Amerikan Korku Hikâyeleri’ referanslı koleksiyonu, New York Moda Haftası’nda heyecanlı bir açılış yaptı.
Marc Jacobs’ın atletik ve spor giyimi etnik türbanlarla stilize ettiği ve adeta yeni bir tür ‘gezgin’ hayal ettiği koleksiyonu, New York Moda Haftası’nın yine en vurucu kapanış koleksiyonu oldu.
Demna Gvasaliva’nin ‘streetwear’ ve ‘couture kitsch’ karışımı tasarım felsefesi ile Balenciaga modaevinin alametifarikası heykelsi siluetler ve yapısalcı formlar, önümüzdeki sezon yine sokak stillerinin gözbebeği olacak. Pop art felsefesinin yeni dönem versiyonunun temsilcisi Gvasaliva, banal objeleri ve ikonlari ‘high fashion’ statüsüne yükseltmesiyle ünlü zaten. Geçen sene herkese DHL kargo tişörtlerini 1000 dolara yok sattıran tasarımcı, bu sezon da platformlu Crocs’ları moda yaparım iddiasındaydı.
Louis Vuitton
Lagerfeld, Güney Fransa’yı Paris’e taşıdı
Jonathan Anderson’ın Loewe için tasarladığı bohem-fantezi koleksiyon, farklı etnik referansların ustaca bir harmanıydı.
Nicolas Ghesquiere’in Louis Vuitton için 18. yy. erkek ceketlerini ipek koşucu şortları ve sneaker’larla birleştirdiği süper güçlü koleksiyon, önümüzdeki sezonun en önemli trendlerinden birini yaratmış oldu.
Celine Modaevi için dâhiyane koleksiyonlara imza atan Phoebe Philo, ilkbahar-yaz 2018 koleksiyonunda pragmatik bir yaklaşımla yarattığı usta bir kaos ile kadınların gönlünü yine fethetmeyi bildi.
Yves Saint Laurent için en cesur koleksiyonunu sergileyen Anthony Vaccarello, Eyfel Kulesi’nin tam altında müthiş görkemli bir sette gerçekleştirdi defilesini. Bu sezon ilk defa kendinden önceki kreatif direktor Hedi Slimane’ın gölgesinden çıkmış; kendine güvenen bir koleksiyonla Paris Moda Haftası’nın açılışını yaptı.
Miuccia Prada, Miu Miu ilkbahar-yaz 2018 koleksiyonu için, ilham almayı çok sevdiği 50’ler ve 60’ların kolej çocuklarının ve mezuniyet balosu kıyafetlerinin eklektik bir karışımını sundu.
Chanel için muazzam setler ve atmosferler yaratan Karl Lagerfeld, bu sefer Grand Palais içerisine Güney Fransa’daki ‘Verdon Gorge’un (kanyon) bir replikasını kurdurmuştu. İki ay süren set çalışmasından sonra altı tane şelalenin etrafında PVC yağmurluklar ve çizmelerle yürüyen modeller, izleyenlere bir kez daha Paris Moda Haftası’nın görkemini yaşattı.
Paylaş