Paylaş
Beş at, 30 bülbül, 12 köpek, beş kedi, kazlar, tavuklar ve maymun dahil toplam 70 hayvanlı bir çiftlik. Çiftliğin koruyucusu ‘Şems.’ Safkan bir Arap aygırı. Bu hafta güzeller güzeli Şems ile büyülü bir ‘Sohpet’ oldu:
Sizin aranızda kıskançlık yokmuş, ancak gıpta etmek varmış. Öyle mi sahi?
- Kim demiş onu? Kıskançlık da var gıpta etmek de ama kıskançlık çok var.
Lale keman çalıyor, üstelik dünyalar güzeli bir kadın. Onu kıskanıyor musun yoksa?
- Evet. Neden başka atlara biniyor ki? Bir de bizimkiler yazın sofra kurarlar bahçeye. Aslan sütü çekiyor canım, vermiyorlar arkadaş! Kokusuna karşı zaafım var ne yapayım? En hoşlandığım şey onlar masada yemek yerken gidip salatadan bir iki yaprak almak oluyor.
Su, kuru ot, yemden oluşan dört öğün yemek yemen, her gün tımar edilmen, şampuanla yıkanıp havluyla kurulanman gerekiyormuş. Kim yapıyor tüm bunları?
- Eli boş olan biri yapar. Günde iki defa da olsa şikâyetim olmaz. Burada beş kişi çalışıyor ve Cemal’in ortağı Abdullah Bal var. 160 kilodan fazla bir pehlivandır. Apo insaflıdır, bizi ve derdimizi en iyi o anlar. İki buçuk sene önce Cemal’le beraber kurdular burayı, ben buranın ilk atıyım. En iyi ahırda kalmam gerekmez mi?
Oyunculuk da yapıyormuşsun. Muhteşem Yüzyıl dizisinde Hürrem Sultan’a hediye edilen at senmişsin, öyle mi?
- Evet. Setlerde ekip başı benimdir, arkadaşlarım beni takip eder. O sahnede çok sıkıldım, hiç yapmak istemedim. Meryem sanırım çekindi benden, anında hissederim. Ben de bindirmek istemedim. Çekimi sabote edeyim dedim. Cemal karşımda kaş göz işareti yapmaktan helak oldu. Çare yok, yaptık dediklerini.
Cemal’in benzi atmış, çalışmaktan bitap düşmüş olabilir mi?
- Ben onun binicilikten bitap düştüğünü düşünüyorum.
Peki, bu iki başarılı sanatçıyı yıllarca aşk ve sadakatle kuşatan ne sence?
- Önce sorumluluk sanırım.
İkisi arasında bir kıyaslama yapmanı istesem?
- İkisini de çok seviyorum. Ama aralarındaki karakter farkı şu: Cemal bana ne isterse yaptırıyor, Lale ise ben ne istersem onu yapıyor.
Cemal’in çocukluğu Soma madenlerinde geçmiş. Doğaya olan tutkusu da o zaman gelişmiş...
- Belli, dağda büyümüş. Derdimizi anlıyor, derdini de anlatıyor ama onu anlamak çok kolay değil.
Neden?
- Çok keskin istekleri var.
Sen de agresifleşecek gibisin her an. Hırçın bir at mısın?
- Başıma buyruğum ve herkesin yapabileceğinden fazlasını isterim. Buradaki en iyi hoca benim.
Cemal senin üstünde ok atmaya kalktığında nasıl bir ruh hali içinde oluyor?
- Aklını yitiriyor galiba.
Cemal’in kafatası, balta, kılıç, ok, yay, cirit, mızrak ve topuz koleksiyonu varmış. Biraz tuhaf gelmiyor mu sana?
- Ben alıştım galiba. Bana göre çok eğlenceli. En azından uğraşıları belli.
Sizinle haşir neşir olmasa seri katil falan olur muydu sence?
- Kesin.
Sanki Lale daha uçuk kaçık gibi, ne dersin?
- Klinik olarak evet, kesinlikle.
Fotoğraf: Evrim Çelikman
Paylaş