Paylaş
Kuruluş amacı; lise ya da üniversite eğitimini yurt dışında başka bir ülkede sürdüren öğrencilerin okudukları müfredat programının ortak ve evrensel bir çerçeve dâhilinde yürütülmesidir. Türkiye’deki bazı liselerde IB diploması sunmaktadır. IB diploma programına katılan öğrenciler Türk müfredatına ek olarak, IB dersleri de almaktadır. Burada altının çizilmesi gereken konu IB programının sadece yurt dışında okuma planı olanlar için değil yurt içinde okumak isteyenlerde de bir çok avantaj sağladığıdır. Size kısaca avantaj ve dezavantajlarını yazacağım kararı siz verin.
Avantajları;
1. Türkiye’de birçok vakıf üniversitesi farklı oranlarda IB öğrencilerine burs olanakları sunmaktadır.
2. Yurt dışında IB öğrencisi olarak lise okumanız da mümkündür.
3. IB diploma programı öğrencilerini kendi dil ve kültürlerinden bir temel oluşturarak uluslararası bakış açısına teşvik eder. Bu illa ki yurt dışında okumanız gerek ya da oraya yönlendiriliyorsunuz demek değildir. Dünya insanı olmak, iyi bir İngilizcenizin olması, geniş bir vizyon sizi kendi ülkenizde de başarılı kılar.
4. IB diplomasına sahip olan öğrenciler Türkiye’de üniversiteye girdikten sonra burslar alabilmekte, IB boyunca aldıkları derslerden muaf tutulabilmektedirler. IB diploma sahibi olan öğrencilerin, üniversite giriş sınavlarına girmeksizin üniversitelere kabulü konusunda ilgili kurumlarla yapılan görüşmeler olumlu bir şekilde devam etmektedir.
5. Türkiye’deki bazı özel üniversiteler (Sabancı Üniversitesi, Doğuş Üniversitesi, Bilgi Üniversitesi, Bahçeşehir Üniversitesi, Koç Üniversitesi, Başkent Üniversitesi) IB Diploma notu başarısına göre farklı oranlarda burs vermektedir. Ayrıca Bilkent Üniversitesi, IB Diplomasına sahip olan öğrencilere ÖSS baraj puanına sahip olan öğrencileri üniversiteye kabul etmekte ve istediği bölümü okuma hakkını tanımaktadır.
6. IB öğrencilerinin üniversitedeki akademik başarı düzeylerinin çok yüksek olduğu birçok araştırma tarafından tespit edilmiştir.
Dezavantajları;
1. Tutarlı, uzun süreli bir çalışma ve sağlam performans gerektirir.
2. Zorunlu derslerin dışında, sunumlar, projeler ve makaleler daha yoğun içerikli dersler görürsünüz ki bence bunlar dezavantaj değildir. 12. sınıfta sunum hiç yapamayan çok öğrenci ile çalıştım.
3. Gayretli ve organize olmayı gerektirir ve zaman yönetimini iyi yapabilen başarılı olur.
4. Zaman yönetimini iyi yapamayan öğrenci strese girebilir.
Benim şahsi görüşüm yazımın gidişatından sanırım bellidir ben her yönden gelişmiş, fikirlerini sunabilen, topluluk önünde kendisini ifade edebilen, Dünya’nın ana dili olan İngilizceyi iyi konuşan, bakış açısı evrensel, tüm akademik başarıların yanı sıra da mutlu olan çocuklar yetişsin istiyorum. Daha önceki yazımda da dengenin öneminden bahsetmiştim. Sadece mutlu bir çocuğum olsun demek de olmaz sadece okul birincisi olsun akademik olarak başarılı olsun yeter demek de olmaz. Hayat dengede güzel ve yaşanılasıdır.Tüm öğrencilere başarılı bir akademik yıl diliyorum.
BİR YIL ARA VERMEK Mİ?
Bu soru da nasıl bir soru dediğinizi duyar gibiyim. Türkiye’de tüm lise öğrencileri son sınıftan itibaren üniversite hazırlığına başlar ve üniversiteye, liseden mezun oldukları yıl girmek için ellerinden geleni yaparlar. Üniversite biter ardından hemen iş arama faaliyetleri başlar.
Bir yıl ara vermek de nedir? Deli saçması bir cümle demeyin. Biz bu fikre toplum olarak hatta eğitimciler olarak pek alışık değiliz ancak bizim dışımızdaki ülkelerin öğrencileri için ara vermek çok normal bir durum. Dur, düşün, keşfet, kendini gözden geçir yılı. Onların jargonu ile ifade edersek ‘Gap Year.’ Cambridge Sözlüğünde tanımı; ‘a year between leaving school and starting university that is usually spent travelling or working (okuldan ayrılma ve üniversiteye başlama arasında genellikle seyahat etmek veya çalışmak için harcanan bir yıl)’ olarak verilmiş.Bir yıl ara vermek, illa gezmek ve yeni ülkeleri tanımak şeklinde yapılmak zorunda değildir. Hayatı tanımak için bir yerde çalışmak ve kendi ayaklarının üstünde durmak için çaba sarf etmek de bu tür yıl içinde yapılacak bir şeydir. Gezmek, görmek için öyle büyük paralar falan gerekmiyor, çok küçük bütçeler bu iş için yeterlidir. Dünyadaki diğer gençler bu eylemi lüks mekânlarda konaklayarak yapmıyorlar. Küçük bütçe için ailenin birikimlerinde ve imkânlarında yararlanmaya da gerek yok. Basit işlerde çalışıp para biriktirip yola revan olmak da mümkün. F. Nietzsche’nin de dediği gibi “Nedenleri güçlü olanlar nasıllarını bulur.”Bir öğrenci, eğer 20 yaşından sonra üniversite yaşantısı ile karşılaşırsa, bu kendisi için yararlı olacaktır. Sidney Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre ‘Gap Year’ yapan öğrenciler sosyal ilişkilerinde ve akademik hayatlarında daha başarılı oluyorlar. Ayrıca verilen bu ara onların akademik momentumunu yavaşlatmıyor. Bu araştırmayı destekleyen bir diğer araştırmayı Middlebury College yapmış. Araştırmaya göre ‘Gap Year’ yapan öğrenciler sadece sınıf arkadaşlarından daha başarılı olmakla kalmıyor ayrıca sonrasında yöneldikleri kariyerlerinde yüzde 75 oranla daha mutlu oluyorlarmış.
BEYNİMİZİN 'AKLI BAŞINDA OLAN KISMI', 20’Lİ YAŞLARA KADAR TAM OLARAK İŞ BAŞINDA DEĞİL!
İnsan denilen canlıda en son tamamlanan organ, beynimizin ön bölümü olan prefrontal korteksimizdir. Prefrontal korteks 20–21 yaşında tam anlamı ile bir yetişkin kapasitesine ulaşır. Beynimizin ‘aklı başında olan kısmı’, 20’li yaşlara kadar tam olarak iş başında değil! Beynin bu bölümü insanı insan yapan yani düşünme eyleminin gerçekleşmesi için en hayati bölümdür.
Görevleri arasında;
1. Kişiliğin belirlenmesi, 2. Karar verme, 3. Sosyal davranışları düzenleme, 4. Düşünme mekanizması ve hafıza süreçleri yer alır.Bu bölgenin temel görevi amaçlarımız doğrultusunda düşünce ve davranışlarımızı yönlendirmektir. Ergenlik döneminde öğrencilerin neden garip davrandıklarını anlamak için bu bölgenin gelişme aşamasında olduğunu unutmamak gerekir. Gençlerimize anlayış lütfen...Genelde üniversiteye 17–18 yaşında başlayan öğrencilerin yaşadığı bir durum vardır. Üniversitenin ilk iki yılı bolca gezilir, mekânlar keşfedilir, tüm arkadaşlar neredeyse bir evde yaşarlar, çok nadir olarak vize finallere çalışılır ve ara sıra derslere gidilir. 3. sınıfa gelindiğinde bir anda harıl harıl ders çalışmaya başlanılır. 4. sınıfta okul bitirme ve iş bulma kaygısı başlar. Ancak 3 ve 4. sınıfta daha planlı programlı olunur, rasyonel kararlar alınır.18-19 yaşında üniversiteye kayıtlı 500 bin öğrenci tekrar üniversite sınavına girmektedir. Bu öğrenciler 2. ya da 3. sınıfa gelince okudukları bölümün kendilerine uyup uymadığını anlamaktadırlar. Hâlbuki 20’li yaşlarında üniversiteye başlamış öğrencilerin birçoğu akademik yaşamla ve kariyerle ilgili daha bilinçli karar almıştır.Anlatmaya çalıştığım şu; diyelim ki ilk yıl kazanamadınız ve bu sandığınız kadar büyük bir dezavantaj değil, size anlattığım bu bilimsel bilgi ışığında avantaj olarak bile algılanabilir, ya da ‘gap year’ yapmak istediniz o da gelişiminize büyük katkı ve hatta aklınızı daha da başınıza toplama yılı olarak bile algılanabilir. Ben gençlerimize güveniyorum. Siz de güvenin.
EĞİTİMDEN BİLİMDEN BAŞÖĞRETMEN’İN İZİNDEN AYRILMADIĞINIZ AYDINLIK GÜNLERİNİZ OLSUN.
Günün Sözü: “Ergenlik, insandaki en kötü ve en iyi dürtülerin birbiriyle savaştığı ve kişiyi ele geçirmeye çalıştığı dönemdir” (G. Stanley Hall)
Paylaş