Türkiyeli Noel Baba albümünü gördünüz mü? Görmediyseniz de en azından Noel Baba Sosyal Yardımlaşma Derneği’nin ‘kurucu üyelerinden’ Yaşar’ın kirli sakallı Noel Baba ‘şıklığında’ söylediği Umut Dolu Tebessüm adlı şarkının, Alinur Velidedeoğlu tarafından çekilmiş klibini görmüşsünüzdür herhálde?
Hayır efendim, dalga falan geçmiyorum. Ne münasebet? Dalga geçilecek bir durum yok. Umut Dolu Tebessüm de N.B.S.Y.D. de gayet iyiniyetli çalışmalar.
Gebze ve İstanbul’un çeşitli yerlerinde çekilen klipte, Tut Elini kampanyasının teması anlatılıyor.
Ki Jingle Bells ‘uyarlaması’ şarkıda da anlatıldığı üzre, Noel Baba Sosyal Yardımlaşma Derneği, ‘çocukların çocuklara yardım etmesi’ni sağlamaya çalışıyor.
İş ve sanat çevresinden 31 kişi bir araya gelmişler, 06-12 yaş grubu çocukların, kendileri kadar şanslı olmayan ve kendilerinden bir yaş küçük bir çocuğu kardeş edinmelerini sağlamayı hedeflemişler.
Bu kampanyaya katılan çocuklar, geçtiğimiz yıl kullandıkları giysi, okul gereci, oyuncak ve kitapları, kardeşlerine gönderecekler.
Türkiyeli Noel Baba albümüne Yaşar, Toprak Sergen, Volkan Severcan, Veysel Diker, Sevingül Bahadır, Levent Conker, Açalya, Hakan Yavaş, TALAR Ermeni Çocuk Korosu ve Sami Dündar katılımda bulunmuşlar.
Tanıtım bülteninde şöyle deniyor: ‘Türkiyeli Noel Baba albümü, çocuk odaklı bir proje gibi görünse de büyüklerin gündeminde de yer tutacak bir ‘başyapıt’ olarak tasarlandı. İçinde, tüm yıl dinlenebilecek şarkılar olan albümün en karakteristik özelliği, bugüne kadar çocuklar için yapılmış olan tüm albümlerin aksine, günümüz sound’unu yakalamış olmasıdır. Çocukları da büyük bireyler gibi düşünüp verdikleri partilerde çalabilecekleri, okullarda koro hálinde söyleyebilecekleri şarkılardan oluşan bir albüm yaratmak bugüne kadar kimsenin cesaret edemediği bir yatırım olduğu gibi, yapı itibarı ile de büyüklerin dahi beğenerek satın alacağı kalitede popüler bir yapım olarak tasarlandı.’
Hani bu bülteni, müstehzi bir ifadeye bürünmeden okumayı beceremiyor olabiliriz ama bu durum, çıkan işin iyiniyetine inanmamamızdan kaynaklanmıyor. Bugüne kadar ‘cesaret edilemeyen bir başyapıt’ tanımını ‘hafif’ iddialı bulduğumuzdan olabilir belki.
Biz yine de üzerimize düşeni yapalım, kampanyaya katılmak isteyenler için gerekli adresleri buradan duyuralım:
www.noelbaba.org.tr Noel Baba Sosyal Yardımlaşma Derneği kurumsal web sitesi. Bu siteden ‘Tut Elini’ kampanyasına destek verebilirsiniz.
www.noelbaba.com. Bu adreste de çocukların ve çocuk kalanların ilgileneceği şeyler bulunabileceği söyleniyor. Yalnız, portalda Sami Dündar tarafından yazılmış, albümde Toprak Sergen tarafından okunmuş bir Davut’un Öyküsü var ki, yılbaşı arifesinde, hafif tertip sinirinizi bozabilir; uyarmadı demeyiniz... Mutlu son beklerken, Davut kardeşin donarak öldüğünü öğreniyorsunuz.
Sami Dündar, 17 Ağustos depreminde 27 saat göçük altında kalmış, öldü zannedilip ceset torbasına konmuş, tesadüfen yaşadığı anlaşılınca hayata dönmüş bir zat. Başına gelenleri anlattığı Her Şeyin Bittiği Yerden isimli bir kitabı da mevcut. Demem o ki, ‘insanlar arası iletişimin ne mene mucizeler yaratabildiğine’ dair kitap yazmış birinin, Davut’a bir mutlu sonu neden çok gördüğünü anlamak güç.
Noel Baba’dan 2006 yılında dileğim budur. Mutlu sonlar istiyoruz. Duyurulur.
Hálá bıkmadık
1 Ocak 2005 tarihli Kliptoman’ın başlığı, ‘Bıktırmayan Mor ve Ötesi Bıktırmıyor Kardeşim’di. Mor ve Ötesi’nin Dünya Yalan Söylüyor albümünden klip çekilen üçüncü şarkı olan Bir Derdim Var ile ilgiliydi.
‘Evladiyelik albüm bu mudur, budur’ demişim. Yüksek müsaadenizle, aynı cümleyi bir kez daha kurmak isterim.
Yarın 1 Ocak 2006 ve şimdilerde aynı albümden klip çekilen beşinci parça olan Uyan’ın klibi dönüyor müzik kanallarında.
Klipte, grup üyelerini görmüyoruz. Rus sanatçı Andrei Khrjanovky’nin 1968 yapımı Glass Harmonica adlı animasyon filmi, eserin hikáyesine sadık kalınarak, Mor ve Ötesi grubunun tabiriyle ‘yeniden vücuda getirilmiş.’
Filmin video klip için baştan montajlanmasının yönetimini, grubun menajeri Can Sertoğlu, kurgusunu ise Emre Can üstlenmiş.
Şarkının zaten hastasıyız; kliple birlikte bir içim su olmuş.
‘Canım kardeşim, bak senin ellerinde hayatımız / Uçan kuştaki güzelliği kaybettik, hastayız / Sadece renkler vardı, sonra kayboldu onlar da / Biz nefes alamadan / Ah bu hayat anlamsız bir şaka / Herkes bunun farkında / Çok sıkıldım ağlamaktan, durmaktan / Bu ahláksız oyunlara devam etmek günah / Sen yine de o yolun sonundaydın / Sen yine de hiçbir şey yapamazdın / Sen uyuşuk, tembel, yalnızdın / Sen / Uyan dostum uyan / Uyan artık uyan / Uyan dostum uyan karanlık uykundan...’
Cümlemize, uyanık bir sene dilerim.
Ve Mor ve Ötesi’ne de helál olsun ve pes demek isterim. Olmayan şapkamı saygıyla çıkarır, olmayan ceketimin düğmelerini saygıyla iliklerim.
Bakalım, seneye yine bu zamanlarda, Dünya Yalan Söylüyor’un sekizinci klibinden filan bahsediyor olacak mıyız?.. Olursak da itirazımız olur mu; olmaz abicim... Seneye yeni albümden bahsetmeyi tercih ederiz, o da ayrı!