27 Mart 2008
Kadınlar artık yüz estetiğine verdikleri önemi ve gösterdikleri özeni, boyun ve dekolte estetiği için de gösteriyor. Boynun estetik görünümünü olumsuz etkileyen faktörlerin başında yerçekiminin etkisiyle oluşan yumuşak doku sarkması, ileri derecede kilo alıp verme sonucunda deri altında yağ birikmesiyle oluşan gevşeklik geliyor. Bu bölgede sadece deri değil kas yapısında da deformasyon söz konusu oluyor.
BOYUN ESTETİĞİ
Kadınlarda 30’lu yaşlardan itibaren, bazen daha da genç yaşlarda boynun orta hattında bazı çizgilenmeler oluşuyor. Sarkma ve gevşeklikle birleşince, özellikle de açık kıyafetlerin giyildiği yaz mevsiminde estetik olmayan bir görüntü oluşuyor. Boyun estetiğinde uygulanan başlıca yöntemleri şöyle sıralayabiliriz:
Boyun germe: Boyundaki fazla birikmiş yağ alınıyor ve sarkmış kas yapısı toparlanıyor. Deri altından germe işlemi yapılarak, bu bölgenin daha gergin olması sağlanıyor. Fazla deri çıkarılıyor. Germe işlemi daha ileri yaştaki hastalarda uygulanması gereken bir yöntem.
Yağ enjeksiyonu: Bu bölgede yan tarafa doğru uzanan çizgilere ince yağ ve kolajen enjeksiyonları yapılabiliyor.
Botoks: Aynı zamanda botoks uygulamalarıyla boyunda oluşan çizgilerin giderilmesi sağlanabiliyor. Ancak bu çeşit botoks ve enjeksiyon uygulamalarını daha genç yaştaki kadınlara uygulamak gerekiyor.
n Bu işlemlerden sonra hastalar ne yapmalı, ne yapmamalı
Tüm bu işlemlerden sonra hastanın boyun hareketlerini belli bir süre kısıtlıyoruz. Bazılarında ise boyunluk kullanıyoruz. Hastanın özellikle boynunu yan tarafa doğru çevirerek, boyunda gerginlik yaratan hareketlerden uzak durmasını istiyoruz.
n İz ve ağrı oluyor mu
Yapılacak işleme göre küçük izler olabilir ancak bunlar rahatsız edici değildir. Boyun germe ve alt yüz germe birlikte yapılıyorsa kulak arkasından, kulak içinden devam eden bir iz oluşabilir. Bu izin çok önemli bir belirginliği yoktur.
n Boyun estetiğini erkekler de istiyor mu
Boyun estetiği için kadınlardan daha çok talep geliyor. Erkekler kadınlara göre daha düşük oranda yüz estetiğine yönelik işlemler yaptırıyor bununla birlikte burun ve göz kapağı ameliyatlarını tercih ediyorlar.
DEKOLTE ESTETİĞİ
Kadınlarda boyun estetiği ne kadar önem taşıyorsa, dekoltelerinin güzelliği de aynı şekilde önemli. Dekolte bölgesinde bazı çizgilenmeler oluşuyor ve bu da rahatsız edici bir görüntü yaratıyor. Ayrıca dekolte bölgesinde yağ birikmesi de oluyor. Peki dekolte estetiğinde neler yapıyoruz?
Kırışıklıklara dolgu: Dekolte estetiğini daha çok orta yaş grubu tercih ediyor. Bu bölgedeki deri elastikiyeti bozulduysa ince kırışıklıkları özel dolgu maddeleriyle dolduruyoruz.
Peeling ile canlandırma: Küçük peeling ajanları ile derinin canlılığını, elastikiyetini artıracak işlemler uyguluyoruz. İleri derecede artmış çizgilenme varsa yağ enjeksiyonları yapıyoruz.
Meme estetiği: Dekolte problemleri meme kaynaklıysa, her iki meme birbirine çok bitişikse bu dekoltenin görüntüsünü de bozuyor. Bu durumda iki memeyi birbirinden uzaklaştırıcı ameliyatlar yapılarak, dekoltenin güzel olmasına yardımcı olunuyor.
Botoks ve yağ enjeksiyonu: Bu bölgeye botoks ve yağ enjeksiyonu da uygulanıyor. Botoks dekoltenin daha gergin görünmesini sağlıyor, yağ enjeksiyonuyla da çizgiler yok ediliyor.
n Ağrı ve iz oluyor mu
Bu bölgeye uygulanan işlemler sırasında çok fazla ağrı olmuyor ve iz de kalmıyor.
n Dekoltedeki güneş lekeleri nasıl gideriliyor
Dekoltede kadınların en çok şikayet ettiği konulardan biri de güneş lekeleri. Bu lekeler için dekolteye deriyi soyucu işlemler yapılıyor. Küçük peelingler yapılmasıyla lekeler giderilerek daha düzgün bir yüzey elde edilmesi mümkün oluyor. İleri derecede olan lekeler tıraşlama yöntemiyle gideriliyor. Ayrıca özel lazer uygulamaları ile de bu sorun ortadan kaldırılıyor.
Hamilelikten sonra da güzel bir kadın olmak düş değil
Hamilelik döneminde ve sonrasında kadınlar dış görünüşleriyle ilgili sorunlar yaşıyor. Bazen yalnızca bacaklardaki varisler veya ciltteki çatlaklarla sınırlanan, bazen de göğüslerde küçülme veya kalçalarda genişleme gibi daha göze çarpan biçimlerde olabilen bu değişikliklerin giderilmesi mümkün.
Meme sorunları: Doğum sonrası, emzirme olsun ya da olmasın, süt verme döneminin bitiminde meme bezleri eski haline dönecek şekilde geriliyor. Bu durum memelerde küçülmeye ve meme derisinde sarkmaya neden oluyor. Doğum sonrası meme hacmindeki kaybın yerine konması, protez yerleştirilmesi ameliyatı ile gerçekleştirilebiliyor.
Karın estetiği: Hamilelik ve doğumla birlikte deride çatlamalar ve yağ depolanması ile birlikte deformiteler karşımıza çıkıyor. Ayrıca karın duvarı kasları da hamilelikte zayıflıyor, yatkın kişilerde karın duvarında fıtıklaşmaya varan zayıflıklar gelişebiliyor. Tüm bunlar karın germe yöntemiyle, bikini, iç çamaşır çizgisi içerisinde kalacak bir iz yaratacak şekilde yapılan işlemle giderilebiliyor.
Deri çatlakları: İlk altı ay ve bir sene süresince kırmızı- mor arası bir renkte olan bu çizgilerin renkleri ilerleyen dönemlerde solabilir. Bu kalıcı izlerin giderilmesi için de karın germe ameliyatı yapılıyor.
Acıbadem Bakırköy Hastanesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Atilla Arıncı
Nasırın tekrarlamasını doğru ayakkabı seçimi önlüyor
Tıbbi adı "callus" olan nasır, aslında vücudumuzun kendini savunma mekanizmasıdır. Vücudumuzun herhangi bir yüzeyine gelen uzun süreli darbeyi etkisiz kılmak için, derimiz o bölgede kalınlaşır. Nasır tedavisi basittir. Nasırlı olan deri bölgesine nasır flasterlerinin ilaçlı kısmı nasırı kaplayacak ancak normal deriye taşmayacak şekilde 7 ile 10 gün süresince her gün yenilenerek uygulanmalıdır. İlaçlı flaster nasırlı bölgeyi kabartır ve cerrahi müdahaleye hazır hale getirir ve lokal anestezi ile nasırlı bölge dikişe gerek kalmadan çıkarılır. Dikiş atılarak yapılan uygulamalarda, yara iyileşmesi esnasında oluşan sertlikler nasırın tekrarlama ihtimalini artırır. Yeni nasırların oluşumunun engellenebilmesinde doğru ayakkabı seçimi önemlidir.
International Hospital, Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Dr. Nezail Demirciler
Güzel bir ses tonu ve konuşma fiziksel güzelliği tamamlıyor
Bir kişinin fiziksel görünümü kadar vücut dili, mimikleri, göz kontağı, ses tonu, konuşma tarzı gibi bir takım yönleri bizim onu nasıl algıladığımızı etkiler. Plastik cerrahi uzmanları, fiziksel güzelliği artırmak amacıyla ellerinden geleni yapıyorsa da fiziksel güzelliği tamamlayıcı diğer faktörlerde problem varsa bütünsel bakışı olumsuz etkileyen durumlar ortaya çıkabilir.
Çok güzel bir genç kız konuşmaya başladığında sesi günde 10 paket sigara içenlerinki gibi kalın çıkıyorsa, konuşurken kekeliyor ve akıcı olamıyorsa, karşısındaki kişilerde olumsuz bir imaj yaratabiliyor. Aynı şekilde yakışıklı bir delikanlı sesinin bir kadın sesi gibi ince olmasından yakınabiliyor veya burnundan konuştuğu için ne söylediği anlaşılamıyor. Ses tonu çok ince ya da çok kalın olan, kekemelik, harf ve ses bozukluğu konusunda sorunları bulunanlara uygulanan özel terapiler sayesinde bu sorunlardan kurtulmak mümkün olabiliyor.
International Hospital Odyoloji Uzmanı
Sevtap Babayiğit
Yazının Devamını Oku 20 Mart 2008
Fazla kilolar tüm vücudun görünümünü bozuyor, şişmanlıkla birlikte sağlık sorunları ortaya çıktığı gibi kişinin kendisine duyduğu beğeni de azalıyor. Kiloların etkisiyle yüz bölgesi genişlerken, gıdı ve boyun bölgesinde de sarkmalar ortaya çıkıyor. Gıdı olarak bilinen çene altından boyuna kadar uzanan bölgede biriken yağlar sarkık bir görüntüye neden oluyor. Bu bölgedeki sarkma en çok kadınları olumsuz etkiliyor. Kas ve yağ tabakasında deformasyon oluşuyor. Deri de kas ve yağ dokularının sarkmasıyla birlikte gevşiyor.
Kadınlar şişmanlık ya da yapısal sorunlarla, gıdı bölgesinde yağ biriktiğinde bu sorundan genç yaşta kurtulmak istiyor. Gıdı estetiği daha çok 30 ve 40’lı yaşlarda yaptırılmak isteniyor.
NELER YAPILABİLİYOR
Sadece yağ problemi olan kişilerde "liposuction" yöntemiyle biriken fazla yağları alıyoruz. Üstelik çok da iyi sonuç elde ediyoruz. Ancak liposuction yapabilmemiz için deri esnekliğinin yeterli olması gerekiyor. Lokal anestezi ile çene altından küçük bir delikten içeri giriliyor. Buradaki yağları azaltarak o bölgeyi çok güzel bir hale getirebiliyoruz. İşlemden sonra gıdıya elastik bir bandaj takıyoruz. Yaklaşık 4-5 gün içinde bandajı da buradan alarak ameliyatın iyileşme sürecini takip etmeye devam ediyoruz. Sadece yağ sorunu olan insanlarda bu bölgeye yapılacak liposuction yeterli. Eğer kas tabakasından aşağı bir düşüklük varsa ve yağ dokusu da varsa bu defa yapılacak işlem daha karmaşık. Çünkü hem yağ tabakasını azaltmamız gerekiyor hem liposuction yapmak ve açık cerrahi uygulayarak toparlamamız gerekebiliyor. Gıdı bölgesindeki kasta hafif bir düşüklük varsa, bu bölgeye botoks uygulanması iyi sonuç verebiliyor.
ÇOK SARKTIYSA TOPARLAYIP GERİYORUZ
Gıdı bölgesinde aşırı kas ve deri gevşemesinin yanı sıra yağlananmanın da çok fazla olduğu kişiler olabiliyor. İleri derecede sarkmış gıdı bölgesindeki yapılarda hem kas tabakasını hem fazla yağları hem de üstteki sarkmış deriyi toparlamak gerekiyor. Bu durumda yapılan işlem, alt yüz germe operasyonu biçiminde oluyor. Bu bölgelerde küçük ipler halinde yapılan germeler uzun vadeli sonuçlar vermiyor.
İŞLEMDEN SONRA AĞRI KANAMA VE İZ OLUYOR MU
Sadece liposuction yapacaksak ciddi bir ağrı oluşmuyor. Hastanın birkaç gün boyunca ağrı kesici kullanması yeterli oluyor. Buraya yapılacak bir botoks, herhangi bir ağrı, kanama veya iz oluşturmuyor. Boyun ve gıdı germesi geniş çapta yapılacaksa biraz daha detaylı cerrahi işlem gerektiriyor. Ama genelde estetik işlemler sonrasında ciddi ağrılar yoktur.
BOYUNDAKİ YAŞLANMAYA GERME ESTETİĞİ
Zaman içinde yaşın ilerlemesi ve yerçekiminin etkisiyle yumuşak doku sarkıyor. İleri derecede kilo alıp vermekle birlikte, deri altında yağ birikimiyle gevşeklik oluşuyor. Dokular aşağı doğru sarkıyor. Sadece deri değil oradaki kas yapısı da deforme oluyor. Bu durumu düzeltmek için de boyun germe işlemi yapılıyor. Eğer boyunda fazla yağ birikimi varsa, kas yapısını toparlamak ve deri altından germe işlemi yaparak bu bölgelerin gerilmesi ve derinin fazlasının çıkarılması gerekiyor.
Boyunda yan tarafa doğru uzanan çizgileri ince yağ enjeksiyonları ve kolajen enjeksiyonlarıyla azaltmak mümkün oluyor. Bu bölgelere yapılacak botoks uygulamaları, oluşan bantların giderilmesinde olumlu sonuçlar verebiliyor. Bu çeşit botoks ve enjeksiyon uygulamalarını daha genç yaştaki kişilerin boyunlarında uygulamayı tercih ediyoruz. İleri yaştakilere germe işlemi yapmayı daha doğru buluyoruz.
İşlemlerden sonra boyun hareketlerini belli bir süre kısıtlıyoruz. Bazılarında boyunluk bile kullanabiliyoruz. Hasta boynunu hareket ettirebilir ama boynun yan tarafına olan gerginliğini artırmaması açısından aşırıya kaçmasını istemiyoruz.
İZ VE AĞRI OLUYOR MU
Yapılacak işleme göre küçük izler olabilir, bunlar rahatsız edici değildir, boyun germe ve alt yüz germe birlikte yapılıyorsa kulak arkasından, kulak içinden devam eden bir iz oluşabilir. Bu izin çok önemli bir belirginliği yoktur.
BOYUN ESTETİĞİNİ EN ÇOK KİMLER İSTİYOR
Kadınlardan daha sık talep var. Erkekler yüz estetiğini kadınlara göre daha az istiyor. Yüz ameliyatlarını en çok tercih edenler kadınlardır. Ancak burun ve gözkapağı ameliyatlarında erkekler de kadınlar kadar estetik olmak istiyor.
Boyun ameliyatları erkekler açısından bazı dezavantajlar içeriyor. Oluşacak izler kadınlarda daha rahat saklanabiliyor. Erkeklerde sakallar ve makyaj ile izlerin gizlenememesi sorun yaratıyor.
Ciltteki beyaz lekeler hastalık habercisi olabilir
Güneşin zararlı ışınlarının etkisiyle oluşan kahverengi lekeler estetik olarak kötü bir görüntü yaratıyor. Ancak ciltteki beyaz lekeler lupus (pullu, kelebek tarzında lekelerin olduğu deri hastalığı), malign melanoma (deri tümörü), vitiligo (ciltte büyük beyaz lekeler oluşturan hastalık), mantar gibi önemli cilt hastalıklarının habercisi olabiliyor. Beyaz lekeler cilde rengini veren hücrelerin zarar görmesi ya da hücreye gönderilecek boyar renk maddesinin üretilememesi sonucunda oluşuyor. Özellikle yaz mevsimi mantara hazır bir ortam yaratıyor. Sanki cilde yapıştırıcı sürülmüş gibi oluyor. Terli dolaşmak, sık duş almamak mantarın oluşumunu kolaylaştırıyor.
Beyaz lekelerin oluşma nedenine göre tedavi planı yapılıyor. Nedene yönelik tedavilerde başarılı olunuyor. Mantar enfeksiyonunu mutlaka tedavi etmek gerekiyor çünkü tekrar edebiliyor. Derinin ph dengesi bir defa bozulduysa, bundan sonra da bozulabiliyor. Mantara karşı her yıl yaz mevsiminden önce koruyucu tedaviler vermek gerekiyor. Bunun için lokal ve ağızdan tedaviler uygulanıyor. Ayrıca çamaşırların iç yüzünden ütülenmesi tekrar bulaşmaması için büyük önem taşıyor. İndirimli satışlardan alınan, kıyafetlerin de mutlaka yıkanıp iç yüzlerinden ütülendikten sonra giyilmesi gerekiyor.
International Hospital Etiler
Tıp Merkezi’nden Dermatoloji
Uzmanı Dr. Hasibe Özkılıç
Günde 50-100 adet saç kaybı normal
Her gün ortalama 50-100 adet saç kaybını normal olarak kabul ediyoruz. Bu sayının üzerindeki saç dökülmesi zaman içinde saçların seyrelmesine sebep oluyor. Genel olarak seyrelmenin sebebi büyüyen saçların azalması, dinlenme fazındaki saçların artışı ve saçların incelmesinden kaynaklanıyor.
Saç dökülmesinde sebebe dayalı tedavi yapıyoruz. Kansızlık durumunda eğer demir veya vitamin eksikliği kanıtlanmışsa, demir ve vitamin eksikliğini tedavi ediliyoruz. Tiroid hastalığı varsa bir endokrinoloji uzmanının gözetiminde tedaviyi planlıyoruz. Eğer aşırı diyet ve yetersiz beslenme durumunda, protein eksikliği var ise, proteini yerine koyma tedavisi verilmesi önemli. Yumurtalık ve böbrek üstü bezinden salgılanan androjen hormonların fazlalığı saptanırsa, anti-androjen ilaçlar verilebilir. Tedavinin diğer ayrıntıları hastanın özel durumları değerlendirilerek planlanır.
Kozmetik ürünler saç döker mi
Bazı kozmetik ürünler, güneş ışını, X-ışını, sıcak, çekme ve su, saç dokusu üzerine olumsuz etki yaparak, saçların incelmesine sebep olabilir. Sağlıklı saç teli çevresel faktörlere karşı dayanıklıdır. Hasar görmüş saçlar daha kolay şekilde kozmetik ürünlerden etkilenerek, kırılgan olur ve dökülmeye uğrar. Unutmamak gerekir ki kozmetik ürünlerin büyük bir kısmı zararsızdır. Hatta saç yapısında olumlu etkileri de olabilir.
Saç ekme yöntemleri faydalı sonuç verir mi
Saç ekme çeşitli teknikler ile yapılabilir. Kadınlarda özellikle mini-graft yöntemi daha yoğun seyrek alanlara yapıldığında, iyi sonuçlar alınabilir. Saç ekimi -kafanın arkasından ve saçların yoğun olduğu alandan-, cerrahi yöntemlerine başvurmadan önce diğer tedavi yöntemlerinin değerlendirilmesi önemlidir. Uygun hasta seçimi yapılmalı ve uygun cerrahi teknik de iyice araştırılmalıdır.
n Acıbadem Kocaeli Hastanesi
Dermatoloji Uzmanı
Dr. Arda Eminzade
Yazının Devamını Oku 13 Mart 2008
Baharla birlikte güneşli günlerin gelmesi, daha açık ve hafif giysiler tercih etmemizi sağlıyor. Ancak bazı kadınlar için kolları açık giysilerle dolaşmak özellikle de yaz yaklaşırken estetik kaygılara neden oluyor. Kolda oluşan sarkmalar ve gevşeklik nedeniyle sorun yaşayan kadınlara başta liposuction olmak üzere üç farklı yöntemle estetik uygulayabiliyoruz.
Kolları sarkmış, gerginliğini yitirmiş kişilere sıklıklıkla uygulanan yöntemlerin başında ’liposuction’ geliyor. Ayrıca ’Brachioplasti’ ve ’Thermage’ yöntemleriyle de koldaki sarkmalar giderilebiliyor.
KOLDAKİ FAZLA YAĞ ALINIYOR
Üst kol bölgesinde kalınlık ve belirgin sarkması olan kadınlar, kollarını iki yana açtıklarında sanki ikinci bir kolları varmış gibi bir görüntü ortaya çıkıyor. Bazı kadınlarda bu aşırı gevşemiş durum olmasa da, yine de kolda gevşeklik, elastikiyet kaybı ortaya çıkıyor. Ayrıca kolların üst kısmının fazla kalın olması kadının olduğundan daha şişman görünmesine yol açabiliyor.
Bu çeşit problemlerin tedavisinde sıklıkla başvurduğumuz yöntemlerin başında son 25 yılda estetik cerrahiye damgasını vuran "Liposuction" geliyor. Bölgedeki artmış olan yağ dokusunun azaltılmasına yönelik bu yöntemi şöyle uyguluyoruz:
Dirsek arkasından ve arka koltuk altı çizgisinden yarım santimetrelik iki noktadan giriyoruz. Burada amacımız kalın yağ tabakasını azaltmak ve ağırlığı ile yerçekimine direnemeyip sarkan bölgenin rahatlayıp eski yerine doğru toparlanmasını sağlamaktır. Bunun olabilmesi için kol derisinin elastikiyetinin yeterli olması ve çatlak oluşmaması gerekir. Koldaki fazla yağ dokusunu liposuction ile alarak kolun eski gerginliğine kavuşmasını sağlıyoruz.
Sarkmış kola uygulanan liposuction’da şunlar yapılır:
- Yöntem genel veya bazen lokal anestezi ile uygulanır.
- Sonrasında bu bölge için özel hazırlanmış eldiven gibi korseler takılır.
- Yaklaşık 2-3 hafta bu korseleri kullanmak yeterlidir. Korseler kazak ve sweat shirtlerin altından belli olmadan kullanılabilir.
- Ameliyat sonrası ciddi ağrılar yoktur.
- Uzun süren belirgin hareket kısıtlılığı oluşmaz.
ÇATLAYAN DERİ ÇIKARILIYOR
Ancak her kol sarkması olan kişi bu yöntemi kullanmak için yeterli şansa sahip olmayabilir. Derinin bolca çatlaması ve ileri derecede sarkması oluşmuş kişilerde bu bölgeden deri çıkarılması gerekebilir. Çatlamış derinin çıkarılması yöntemine "Brachioplasti" diyoruz, bu yöntemle kişiye bir çeşit kol germe işlemi yapıyoruz. Artmış olan yağ dokusunu da azaltarak, kolun iç kısmında ve koltuk altında devam eden bir iz oluşumu ile derinin gevşek bölümünü toparlıyoruz. Bu iz bazı kişilerde rahatsız edici olmamasına karşın belirgin olma ihtimali de vardır.
- Ameliyat sonrası hasta yine kol korsesi ile 4-6 hafta takip edilir.
- İz belirginliğini azaltıcı çeşitli medikal yöntemler de hastaya bu dönemde önerilir.
- Kol hareketlerinde 2-3 haftalık kısıtlamalar olabilecektir.
- Genel anestezinin tercih edildiği bu ameliyatlar sonrasında birkaç gün hafif ağrı kesicilerle geçen çok az ağrı olabilir. Genellikle ağrısız işlemlerdir.
- Bu operasyonlar diğer ameliyatlarla birlikte yapıldığı gibi tek başına da uygulanmaktadır.
Liposuction ve Brachioplasti yöntemlerinin dışında sarkmış kolun estetiğinde ’Thermage’ yöntemini de kullanıyoruz. Bu yöntemi radyo dalgalarıyla cilde ısı vererek anestezi altında uyguluyoruz ve sarkıklıkları gidermeye çalışıyoruz. Bir cerrahi operasyon yapılmaması avantaj ancak sonuçları cerrahi gibi olmuyor.
Ses teline, karın yağından ’gençlik’
Günümüzde uygulanan tedavi yöntemleriyle, ses felci geçirip ses teli zarar gören hastalar eski sesine kavuşuyor. Ayrıca 80 yaşında, sesi ince ve zayıf çıkan bir hastanın, 60 yaşındaki sesiyle konuşması sağlanabiliyor. Ses cerrahisinde, yağ enjeksiyonu ve silikon blok yerleştirme işlemleri yapılıyor. Karın bölgesinden alınan yağ bazı özel yıkama ve süzme işlemlerinden geçiriliyor. Alınan yağ hastanın ses teline değil, telin yan kısmına enjekte ediliyor. Yaklaşık 8 ay sonra bu yağ ortadan kalkabiliyor. Ses aynı kalabiliyor. Eski güçsüz, ince haline dönerse de yağ enjeksiyonu işlemini tekrarlamak gerekebiliyor. Yağ enjeksiyonu ile, ses teli orta hatta getiriliyor. Böylece sesin güçlü çıkması sağlanıyor. Yaşlı ve zayıf bir hale gelen ses, gençleşiyor. Hastalar sesleri güçsüz ve ince çıktıkları için konuşmakta zorlanıyor, sosyal bir sorun yaşıyorken, operasyon sonrasında eski seslerine kavuşabiliyorlar. n Acıbadem Sağlık Grubu Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ferhan Öz
Koyu renk dövmeler
daha kolay çıkıyor
Kollardaki sarkma sorununu üç yöntemle önleyebiliyoruz. Ancak kollardaki bir diğer estetik kaygı yaratan problem de istenmeyen dövmelerin çıkarılması ve kesici aletlerle oluşan izlerden kurtulmak istenmesi.
Önceleri ne yapıyorduk
Daha önce bu dövmeleri cerrahi olarak çıkarmaya çalışıp tatsız yara ve dikiş izleriyle hastayı baş başa bırakırdık. Bazen de bunların çıkartılmasının mümkün olmadığı zamanlar olurdu ki o zaman dövmenin anlamını bozmak veya şeklini bozarak anlamsız hale getirmeye çalıştığımız vakalar bile söz konusuydu. Yani kısacası dövme çıkarmak bazen kábus oluyordu.
Lazer çıkınca ne oldu
Modern lazer teknolojisinin getirdiği sistemler çıkınca dövme izleri daha başarıyla yok edilebiliyor. Çeşitli dalga boyları ayarlanabilen lazer ışınları deri içindeki bu boyaları bulup tahrip ediyor. Bu şekilde çok daha kolay, daha az iz oluşturarak ve çok daha başarılı dövme çıkarma işlemleri dermatologlar tarafından uygulanıyor. Bu işlem uygulanırken cilt rengi ve dövmelerin renkleri önem taşıyor. Koyu renkli dövme boyalarının çıkarılması açık renklere göre daha kolay olmaktadır. Çoğu kez 4-6 seansta bunların çoğundan kurtulmak mümkündür.
Kollardaki kesici alet izleri nasıl yok ediliyor
Bir diğer problem ise çok genç yaşlarda yapılmış intihar girişimleri sonucu ön kollarda enlemesine oluşmuş izlerin yok edilmesiyle ilgili. Gençler bunu çoğu kez ikinci şahısları korkutmak amacıyla yapıyor. Ama daha sonra oluşan izlerden rahatsız olabiliyor. Yaşı ilerlediğinde etrafından saklamak için yaz ortasında uzun kollu giysiler ile dolaşmak zorunda kalacağından izlerden kurtulmanın yolunu aramaya başlıyor. Bu kişilere, izlerin belirginliğini azaltıcı cerrahi işlemler uygulayabiliyoruz. Bazı durumlarda bu izleri sanki ameliyat geçirmiş ve kötü izi kalmış görüntüsü ile saklamaya çalışma prensibine dayalı cerrahi operasyon yapıyoruz. Böylece çevresinden gelecek tepkilere karşı strese girmesini önlüyoruz.
Yanlış kapanan çeneye ’estetik düzeltme’
Çene yapısındaki bozukluklar kişinin psikolojik ve sosyal yaşamını olumsuz etkiliyor. Son yıllarda yapılan estetik operasyonlar sayesinde, yüzde herhangi bir iz ya da şekil bozukluğu olmadan, normal ölçülere sahip bir çeneye kavuşmak mümkün olabiliyor. Çenedeki bozukluklar iki şekilde görülür: Diş düzenindeki yapısal bozukluklar
ve çene kemiklerindeki büyüklük farklılıklarından oluşan bozukluklar
Alt çene uzun olunca: Eğer alt ve üst dişler düzgün şekilde kapanıyorsa ve ısırma problemleri yoksa o zaman dişlerle uğraşmadan sadece çeneye müdahale ediliyor. Alt çenenin ileriye doğru çıkık veya geride olması, üst çenenin küçük ya da büyük olması gibi sorunlar oluyor. Alt çene uzunsa çene ucundaki fazlalık olan bölüm çıkarılarak uygun ölçülere getiriliyor. Çene kısaysa ucuna eklemeler yapılıyor.
Çenede kapanma kusuru varsa: Çenede kapanma kusurları da varsa, o zaman daha kapsamlı ameliyatlar yapmak gerekir. Bunun için önce dişlerin bir ortodontist tarafından çenenin ameliyat sonrası oluşacak konumuna göre şekillendirilmesi gerekir.
Hem alt hem üst çenede sorun varsa: Bu tedaviden sonra daha önce film ölçümleri ile belirlenen ölçülerde problem olan çeneye, bazen iki çeneye beraber müdahale etmek gerekir. Alt çene arka kısmından kesilerek probleme göre ileri ya da geri alınır. Yine üst çene yüze tutunan yerlerinden serbestleştirilerek ileri veya geri çekilir ya da parça çıkarılarak uygun şekle getirilir. Çeneler uygun materyallerle önce kendi içinde sabitlenir. n Acıbadem Sağlık Grubu Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. Ayhan Okumuş
Yazının Devamını Oku 6 Mart 2008
Pantolonun üzerinden taşan, yaz geldiğinde mayo ve bikiniyle çıkıntı gibi duran, ’gevşemiş karın sorunu’, kadınları çok rahatsız ediyor. Hangi kadın dümdüz bir karına sahip olmak istemez ki? Eğer siz de "Düzenli spor yapıyorum, zayıflama diyeti yapıp kilo da verdim ama yine de karın bölgemdeki şişkinlikten kurtulamadım" diyorsanız, sizin gibi düşünen o kadar çok kadın var ki, hiç de yalnız değilsiniz! Diyete ve spora rağmen karnınız dümdüz olmuyorsa, karın germe ameliyatıyla hayalinizdeki karına sahip olabilirsiniz. Kadınlarda neden karın sarkıyor, gevşiyor merak ediyorsanız tek bir nedeni yok.
Karın sarkmasının nedenleri:
- Sık kilo alıp vermek
- Hamilelikte çok kilo almak
- Hareketsiz yaşam
- Doğumlar
İşte kadınların gevşemiş, sarkmış karın ve karın germe ameliyatlarıyla ilgili en çok merak ettikleri:
n Deformasyon nasıl oluşuyor
Hamilelik sırasında bebeğin karın içinde büyümesiyle birlikte karın dokusu da genişliyor. Karnın ön duvarında elastikiyet bozukluğu, yağ birikimi oluşuyor. Hamilelik sonrasında büyüyen bölgede deri gevşiyor, elastikiyeti bozulup çatlaklar oluşuyor. Karın içerisinde ise gevşemiş ve büyümüş olan karın ön duvarının kas yapısı da genişliyor, deforme olup eski haline gelemiyor.
n Hangi operasyonlar yapılıyor
Karında uygulanan iki çeşit germe operasyonu var.
- Büyük germe (Abdominoplasti)
- Küçük germe (Mini Abdominoplasti)
n Büyük germe ameliyatı
Tam karın germe ameliyatı yapılıyor. İz biraz daha uzun oluyor. Karında esnekliğini kaybetmiş, çatlamış deri, fazla yağ dokusu ve sarkmış dokuların oluşturduğu fazlalık kesilip atılıyor. Gevşemiş olan karın ön duvarının kas yapısı tamir ediliyor.
Bu germe sonucunda göbek olduğu yerde kalıyor. Ama yeni göbek deliğiyle, mevcut göbeği monte edecek bir işlem yapılıyor. Karındaki sezaryen izinin kenarlarından, leğen kemiğinin bulunduğu bölgeye kadar iz oluyor. Bütün karın ön duvarındaki gevşemiş kasların sağlamlığı takviye dikişleriyle sağlanıyor. Ameliyat yaklaşık üç saat sürüyor.
n Küçük germe ameliyatı
Göbeğin üst kısmında ciddi gevşekliğin ve sarkmanın olmadığı kişilerde, sadece göbeğin altındaki bölgede fazlalılığı olan ve alt karın ön duvarının zayıf olduğu kişilere yapılır. Büyük germeye göre daha küçük bir operasyon. Göbeğin yeri değişmiyor. Göbeğin altında kalan kısımdaki kas yapıları sıkılaştırılıp, buradaki deri ve yağ dokusu kesilip çıkarılıyor. Daha kısa sürede iyileşiyor.
n Daha çok kimler yaptırıyor
Orta yaş grubundaki doğum yapmış ve deformasyon yaşamış kadınlar karın germe ameliyatı yaptırıp rahat mayo ve elbise giymek istiyor. Daha ileri yaş grubundaki kadınlar da, bu bölgedeki aşırı yağ birikmesi ve ileri derecedeki deformasyon nedeniyle yaşam biçimlerini bozduğu, hareket ve giyim problemi yarattığı için karın germe ameliyatını yaptırmayı tercih ediyor.
n Ameliyat öncesi yapılacaklar
- Ameliyattan 3-5 hafta önce sigaranın bırakılması lazım. Sigara bu ameliyatlarda başlı başına bir risk taşır. Yara iyileşme problemine neden olur.
- Hastanın düzenli aspirin ve kan sulandırıcı ilaç kullanmıyor olması lazım. Eğer alıyorsa da bırakması ve bununla ilgili bir zorunluluk varsa bunun irdelenmesi gerekir.
- Hastaya genel ve kapsamlı bir check-up uygulayıp kan, akciğer, kalp ve diğer sistemleri gözden geçirmek çok önemlidir.
- Varisleri olan hastalar için buna yönelik önlemler alınması ve bunların ameliyat sırasında risk oluşturmayacak hale getirilmesi lazım.
- Ayrıca karın daraltılacağı için, hastalarda akciğer sorunlarının olmaması ve buna yönelik önlem alınması gerekir.
- Bel rahatsızlığı olanların ameliyattan sonra yaklaşık 10 gün kadar hafif öne eğilerek dolaşmaları gerekeceğini hastalar bilmelidir.
n Tam iyileşme ne kadar sürer
Tam iyileşme hali 2-4 hafta arasında sürüyor. Dren kullanılıyor ve ameliyattan sonraki 3-5’inci günde dren çıkarılıyor. Bandajlar çıkarıldıktan sonra özel korse takılıyor. Bu korsenin yaklaşık 6 hafta kadar kullanılmasını istiyoruz. Hastanede 2-3 gün yatmak gerekiyor. Hastanın işine dönmesi ise 10 günü buluyor. Bu tamamen iyi olduğu anlamına gelmiyor.
n Ameliyat sonrası yasaklar
- Geriye doğru hareket yapılmamalı
- Ağır yük kaldırılmamalı
- Yaklaşık iki hafta araba kullanılmamalı
- Öksürüp hapşırmak ile karın içi dikişlerini zorlayacağından, hasta nezle ve gripten olabildiğince korunmalı
- Hasta, iki hafta spor yapmamalı. Daha sonra yürüyüş ve 6-8 hafta sonra diğer sporları yapabilir.
n Ağrı oluyor mu, iz kalıyor mu
Ameliyat çoğu kez sezaryenden daha az ağrılıdır. Ameliyattan sonra ağrı pompası uyguluyoruz. Hastalara 3-4 gün ağrı kesici veriliyor. İzler çamaşır içinde kalıyor. Bu izlerin daha iyi iyileşmesi için ameliyattan sonra kremler ve silikon bant öneriyoruz. İzler 6 ayda azalıyor, daha az belirgin oluyor.
Yanığa ne sürülmeli
Yanık her insanın karşılaştığı veya karşılaşma ihtimali yüksek olan bir yaralanma şeklidir. Yanıklar termal (sıcak bir cisim veya alev ile temas), kimyasal (asit veya baz ile temas) veya elektrik ile oluşabilir. Yaralanma yeri çok küçük veya vücudun büyük bir bölümünü kaplayabilir. Yanık yarası çok küçük olsa da hastayı rahatsız edecek bir ağrı oluşturur. Toplumumuzda yanık bölgesine çok değişik maddeler ve yiyecekler sürülmektedir. Sürülen maddeler çok değişik kimyasal özelliklere sahip olmasından dolayı halkımız da hangisinin uygun olup olmadığı konusunda tam bir fikir birliği içinde değildir.
Bir sağlık kurumuna ulaşılmadan yanığa sürülebilecek en etkili madde hydrojeldir. Hydrojel yanık bölgesine kalın bir tabaka olarak sürülür. Kısa süre içinde yanık bölgesini soğutur ve acıyı azaltır. Hydrojel içeren tıbbi ürünler her eczaneden temin edilebilir. İlk yardım çantalarında bulundurulması faydalıdır. Hydrojel bulunamazsa aralıklı olarak soğuk jel veya buz uygulama ağrıyı azaltır. Kimyasal bir yanık oluşmuşsa öncelikle alan temiz su ile iyi bir şekilde yıkanmalıdır. Jel veya buz uygulama yapılamayacak kadar geniş alan yanıklarında ise yanık bölgesi temiz ve ıslak bir çarşaf ile sarılarak sağlık merkezine ulaştırılır.
International Hospital, Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Dr. Nezail Demirciler
Tek cihazla cilde üç boyutlu gençlik
Acıbadem Sağlık Grubu Bağdat Caddesi Tıp Merkezi’nde hizmete giren "Üç Boyutlu Cilt Yenileme Sistemi", IPL (Intense Pulse Light), ND-YAG laser ve Titan teknolojisini birleştiriyor. Bu özellikler sayesinde ilk defa cildin hem üst, hem orta, hem de derin tabakalarında gençleştirme yapılıyor.
Yoğunlaştırılmış Atılımlı Işık (IPL): Cihazın flash lambasından yoğunlaştırılmış görünür bir ışık veriliyor. Bu geliştirilmiş IPL (Intense Pulse Light) sistemi ile uygulanan "foto genesis" işlemi derinin en üst tabakasını yeniliyor. Lekeler, kızarıklıklar ve ince damarsal genişlemeler tedavi ediliyor.
ND-Yag Laser: Bu sistem ile uygulanan "lazer genesis" işlemi ise cildin orta tabakasındaki değişiklikler nedeni ile oluşan yaşlılık belirtilerini tedavi ediyor. Lazer enerjisi kolajen yapımını artırarak genişlemiş gözenekler, derideki kalınlaşma ve kabalaşma, ince kırışıklıklar ve yoğun deri kızarıklığının giderilmesini sağlıyor. Ayrıca akne izlerinin tedavisinde de oldukça etkili.
Titan Sistemi: Güvenli bir kızıl ötesi ışık kaynağı kullanımı derinin en alt tabakasını ısıtarak kolajen liflerin kısalıp kalınlaşmasını, uzun dönemde ise kolajenin yeniden yapılanmasını sağlar. Tüm vücuttaki gevşemiş ve sarkmış cildi sıkılaştırmak için kullanılıyor.
Acıbadem Sağlık Grubu
Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Yasemin Saray
Doğru nefes alarak hayallerinize ulaşın
Geliştirdiği NFS (Nefes) sistemiyle yepyeni bir "dönüştürücü" yaşam metodu sunan Nevşah Fidan, ikinci kitabı "Yansımalar"ı çıkardı. Nefes alıp vermenin kişinin hayatını bir anda değiştirebileceğini söyleyen Fidan, doğru nefes alıp vererek birçok hastalığın üstesinden de gelinebileceğini belirtiyor.
"Transformal nefes"in ardından kendi sisteminiz olan NFS’yi geliştirdiniz. Biraz bu sistemden bahsedebilir misiniz?
- NFS, nefes sistemi demek. Bu sistem bilimsel bir takım verilerle Transformal Nefes Eğitimleri’nin geliştirilmiş bir hali. Çünkü her geçen gün yeni bilgiler ortaya çıkıyor ve sistemler de yenilenmek zorunda kalıyor.
Yanlış nefes alışverişini nasıl anlayabiliyorsunuz?
- Genelde nefes alışkanlığı nedeniyle oluşan bütün tıkanıklıklar, akupunktur meridyen noktalarında oluşuyor. Siz nefes alırken o noktalara bakarak nefesin nasıl tıkandığını ve insanın yapısını analiz edebiliyorsunuz.
NFS sistemi neleri içeriyor?
- Sistemi ilk aşamada kişinin nefes alışkanlıklarını tanıyıp, kişilik analizine destek olması için kullanıyorum. 10 sayfalık bir analizin ardından nefes analizi yapılıyor. Kişi hayatında neleri değiştirmek istiyorsa, nefes sistemlerinden destek alarak, programı dönüştürücü sistemlerle destekleyerek 4,5-5 günlük seminerler dizisi yapıyoruz ve kesin sonuç alıyoruz. Örneğin konuşma probleminiz varsa ortadan kalkıyor, astımınız yok oluyor, kanser gibi ciddi bir hastalığınız varsa iyileşmeye başlıyor.
Dönüştürücü sistem tam olarak ne demektir?
- Aslında ne düşünüyorsanız onun olmasını sağlayan sistem demektir. "Secret" filmi buna en belirgin örneklerden biri. Doğru nefes insan vücudunu bir mıknatısa çeviriyor ve düşünceleriniz nefesle maddeye dönüşüyor, siz düşündüklerinizin olduğunu görüyorsunuz.
Tüm bunlar nefesle mi oluyor?
İnsan vücudu ve çalışma mekanizması o kadar mükemmel ki, bir hastalığınızın olması mümkün değil. Vücutta bir hastalık oluyorsa, anlayın ki nefesiniz iyi akmıyor. Nefes karnına iyi gidiyorsa çocuğunuzun olmama imkanı yok. Aynı şekilde kalp, yüksek tansiyon olması da mümkün değil. Nefes analizlerine bakıldığında, rahatsızlık olan bölgeyi de belirleyebiliyoruz. Birçok hastalık oksijenli ortamda çok bulunmamaktan kaynaklanıyor. Nefes vücutta doğru bir şekilde aktığında duygusal anlamda da fiziksel anlamda da negatiflik veya hastalık olmasının imkanı yok.
Yeni kitabınız "Yansımalar"da birçok hikayeye yer veriyorsunuz. Bunun nedeni bilgilerinizi daha anlaşılır bir şekilde aktarmak istemeniz mi?
- Ben teorileri anlatsam belki de anlaşılmayacaktı. Ama hikayelerle -tabii yaşanmış hikayeler, masallar değil- bu bilgiler daha kolay anlaşılıyor.
Röportaj: Sinem VURAL
Kadınlara özel
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, Nevşah Fidan Parkorman’da olacak. Tüm kadınların katılabileceği bu özel günde, Saat 11:00’de brunch, 12:00-13:00 arasında beslenme ve diyet konularında uzman önerileri, 14:00-16:00 arasında Nevşah Fidan’ın gerçekleştireceği ücretsiz nefes başlangıç çalışması var.
Yazının Devamını Oku 28 Şubat 2008
Kadınlar günümüzde dış görünüşlerine daha çok önem veriyor. Bu nedenle de özellikle meme ameliyatı yaptıran kadınların sayısı her geçen gün artıyor. Özellikle ilkbahar aylarında sıklıkla yaptığımız meme ameliyatları arasında "meme küçültme", "meme büyütme", "meme dikleştirme", meme kanserinden sonra memenin alınması nedeniyle yapılan "meme rekonstrüksiyonu" geliyor. Bunların dışında erkeklerde jinekomasti (meme küçültme) ameliyatları, tübüler meme onarımı, invert (içe dönük) meme ucu onarımı gibi ameliyatlar da yapıyoruz.
KIYAFETİ GÜZEL TAŞIMAK İSTİYORLAR
Ülkemizde meme ameliyatı olan kadın oranı gün geçtikçe artıyor. Meme büyütme ameliyatı olmak isteyen gençler de ailelerinden artık daha kolay izin alabiliyor; 18-20 yaşlarında ameliyat için başvurabiliyor. İri memeye sahip kadınlar, yaşları ilerlemiş de olsa, estetik düşüncenin de dışında, rahatlamak, rahat elbise giyebilmek, gittikçe artan bel ve boyun ağrılarından kurtulmak için meme küçültme ameliyatı olmak istiyor. Komşusunun veya yakınlarının bu ameliyatları geçirmesi hastaların güvenlerini artırıyor, bu nedenle hekime daha rahat başvurabiliyorlar. Önceleri "Ayıptır, konu komşu ne der?" diye düşünen kadınlar artık şikayetlerini daha kolay ifade edebiliyor. Modern çağ kadınları daha özgüvenli. Giydiğini yakıştırmak istiyor, sorunlarıyla yaşamak istemiyor. Cinselliğin daha erken yaşlarda yaşanması, genç kızların meme konusundaki sorunlarından, yaşlarının büyümesini beklemeden kurtulmaları isteğini yaratıyor.
BÜYÜTME AMELİYATINI GENÇLER TALEP EDİYOR
Büyütme ameliyatları sıklıkla genç yaşlarda yapılan ameliyatlardır. Genç kızlar normal hormonal gelişimlerini takiben kendi vücudunu daha iyi tanıyor. Bu nedenle gençler büyütme ameliyatını daha erken dönemde isteyebiliyor. Dikleştirme ameliyatları ise genellikle doğum yapmış, emzirmiş hastaların tercihidir ki bu da genç ve orta-genç yaş hastalardan oluşan gruptur. Küçültme ameliyatları genellikle orta ve olgun yaş hasta grubunu kapsar. Çok genç, doğum yapmamış hastalarda da küçültme yapılabildiği gibi, iki doğum yapmış ama düşüklüğü olmayan bir kadına da büyütme ameliyatı yapılabilir.
EN ÇOK SİLİKONU TERCİH EDİYORUZ
Büyütme için implant dediğimiz, halk arasında "silikon" olarak bilinen maddeleri kullanıyoruz. Bunlar genellikle dışı silikon bir balon, içinde sıvı olarak tuzlu su doldurulan veya değişik kıvamlarda hazırlanmış jel silikon ile dolu keseciklerdir.
Ama yine en çok kullanılan doğadaki kum-silisyum orijinli silikon implantlardır. İçindeki jel silikonun yoğunluğu, dış çeperinin yapısı, protezin şekli, eni, boyu, kalınlığı ve boyutları çok çeşitlendirildi. Dolayısıyla doktorun hasta yapısına uygun olan protezi seçebilme şansı artmıştır. Kısaca büyütme için silikon genel olarak en çok tercih edilen materyaldir.
Meme ameliyatlarından sonra öngörülen iyileşme süreleri genellikle dört-yedi gün arasındadır. Ancak bu ameliyat çeşitlerine göre farklılıklar ve sonrasında da belirli kısıtlamalar getirir. Özellikle küçültme sonrasında kol hareketlerinin kısıtlanması, belirli sporların yapılmaması gibi. Bu kısıtlamalar dört-altı hafta boyunca devam edecektir. Ağır kaldırma veya kolunu yukarı doğru kaldırma hareketi veya ani kol kasılması yapılacak hareketler kısıtlanır. Hastalarımızın özellikle düz vites ile araba kullanmalarını iki-üç hafta boyunca istemiyoruz. Bu konuyla ilgili tüm sorularınızı nsoysal@ihi.com.tr adresine gönderebilirsiniz. Haftaya karın estetiği ameliyatlarından bahsedeceğiz.
Sigara içenlere C vitaminli krem
Cilt yaşlanmasını durdurmak mümkün değil. Ama ’antiaging’ kremleriyle bu süreci yavaşlatmak mümkün. Yaşlanma sürecinde, genç ve olgun ciltler için farklı ürünler kullanmak gerekiyor. C vitaminli, meyve asitleri içeren ve antioksidan özelliği olan kremleri 30-35 yaş arasındaki kişilere, daha olgun ciltlere ise A vitamini, peptit içeren kremleri öneriyoruz.
Yaşlanan cildin 4 özelliği var:
n Yaşlanan ciltte incelme oluşuyor.
n Kolajenin azalmasıyla cilt gerginliğini kaybediyor, kırışıklıklar gözleniyor.
n Pigment hücrelerinin düzensiz çalışmasıyla ciltteki renk değişikleri artıyor.
n Kuruluk oluşuyor.
Yaşlanmayı geciktiren antioksidan ürünlerin birkaç çeşidi bulunuyor. Çok sigara içenlerin C vitaminli krem kullanması büyük önem taşıyor. Sigara vücuttaki C vitamininin idrarla atılmasına neden olduğundan, kandaki C vitamini azalıyor. Dışardan verilen krem de vücudun sigara ile kaybettiği vitaminin geri verilmesini sağlıyor. Uygun konsantrasyonda harici kullanılan C vitamini de deriyi ultraviyole hasarına karşı koruyor.
n Acıbadem Sağlık Grubu Dermatoloji Uzmanı Dr. Gökhan Okan
Hastalar en çok bunları soruyor
n Ameliyattan sonra memenin büyüklük ve küçüklüğü ne olacak?
n Ağrı çekecek miyim?
n Ameliyat sonrası kaç beden sutyen takacağım?
n Nasıl bir anestezi yöntemi kullanılacak?
n Meme ucunda duyu değişikliği olacak mı?
n Bu ameliyat gelecekte kanser riskimi artıracak mı?
n Ameliyattan sonra hareketlerim kısıtlanacak mı?
n Kısıtlamalar ne kadar sürecek?
n Ameliyat sonrası özel sutyeni ne kadar kullanacağım?
n İlaç kullanmam gerekir mi?
n Cinsel hayatım ne kadar süre kısıtlanacak?
n Denize ne zaman girebileceğim?
n Ne zaman spor yapabilirim?
n Ne zaman seyahat edebilirim?
n Ne zaman araba kullanabileceğim?
n Hamile kalmamı engeller mi?
n Bebeğimi emzirebilecek miyim?
Artık estetik ameliyat gizlenmiyor
Geçmişte medyatik insanların yaptırdığı estetik operasyonlar günümüzde, meslek sahibi, dinamik ve sosyal ilişkileri yoğun insanların tercih ettiği operasyonlar haline geldi. Artık burun ameliyatı olanlar "Deviasyonumu düzelttirdim, burnum kırılmıştı o nedenle ameliyat oldum" deme gereği duymuyor. Muayeneye gelen hastalar da "Burnumun görüntüsünden memnun değilim" diyebiliyor. Bu da insanların estetik ameliyatları benimsediklerini gösteriyor.
Ancak estetik operasyonlardan önce, hastaların yakınlarından gizli ameliyat olmasını önermiyoruz. Onların desteğini almalarını tavsiye ediyoruz. Toplumumuzda yurtdışından farklı olarak, estetik ameliyat geçiren kişilerin kendisi ile barışık olmadığını düşünenler var. Yine bu ameliyatları yaptıranların star olarak adlandırılan medyatik insanlar olduğu kanısı da var. Halbuki hastalarımızın yüzde 90’ı hiçbir sağlık problemi olmayan, iş sahibi, sosyal ilişkileri kuvvetli, öz güveni yüksek, dinamik, üretken insanlar. Diğer taraftan bize başvuran hastaların ortalama yaşı giderek düşüyor. n Acıbadem Sağlık Grubu Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. Gökhan Doğan
Yazının Devamını Oku 21 Şubat 2008
Yüzyıla yakın zamandır bilinen Botolinium Toxin 1980’li yıllardan beri tıpta tedavi amaçlı kullanılmakta, 90’lı yıllardan itibaren de estetik gaye ile kullanılmaktadır. Botox bu çeşit ilaçlardan bir tanesi ve sıklıkla kullanılan bir markasıdır. Önceleri göz etrafındaki bazı tiklerin ve spastik çocukların belirgin kas kasılmalarının tedavisinde kullanılırken 1987’de Kanada’da tesadüfen kaş arasındaki çizgileri yok ettiği gözlenmiş ve bu sayede de estetik cerrahinin kullanımına dahil olmuştur. Botox’u ülkemizde de 90’lı yıllardan itibaren gittikçe artan bir oranda kullanıyoruz.
Botox, insanların memnuniyeti arttıkça, bazı cerrahi işlemlerin de yerini alıyor. Tüm dünyada ameliyatsız yapılan estetik müdehalelerin başında botox uygulaması gelmektedir. ABD’de 2002 yılında en büyük sağlık otoritesi FDA onayladıktan sonra çığ gibi artan sayılarla insanlar gruplar halinde bu uygulamayı yaptırmaktadır.
Botox, kolay uygulanabilirliği, çok emniyetle kullanılabilmesi ve geniş kullanım sahası olması sebebiyle hastaların ve doktorların vazgeçemediği bir ilaç haline gelmiştir.
Kaş arasındaki dikine çizgilerin giderilmesi, alındaki yatay çizgilerin tedavisi, göz kenarındaki kaz ayağı çizgileri, dudak kenarındaki çizgiler, burun sırtındaki mimik çizgileri, göz altındaki ince çizgilenmeler, ağız alt kenar düşüklüklerinde, boyun dikine oluşan bantların giderilmesinde, aşırı terleme (hiperhidrozis) tedavisinde sıklıkla kullanılan botox sayesinde, mimik kaslarının bölgesel olarak hareketini geçici kısıtlayarak etki sağlıyoruz.
Botox, kaşların kaldırılması için de çok etkili bir yöntemdir. Alın germe ve kaş kaldırma operasyonlarının sayılarında azalma olmuştur. Bunun en büyük sebebi botox enjeksiyonlarıdır.
Botoxla oluşan etki 4-6 aylık bir süreyi kapsar. Daha sonra tekrar edilmesi durumu hiçbir negatif tesir oluşturmaz.
Botox ile ilgili bazı sorular
n Botox yılan zehiri mi?
- Hayır, tamamen laboratuar ortamında hazırlanmış bir ilaçtır.
n İğne yerine kremle uygulanabilir mi?
- Mümkün değil, kremler yalnızca ciltte, yüzeysel etki sağlar. İlaç, etkili olabilmesi, kırışıklığı yaratan kasları gevşetmesi için kas içine verilmelidir.
n Botox yaptırıldığında yüz ifadesi kaybolur mu?
- Bu uygulamanın sonucunda illaki donuk ve ifadesiz bir yüzün ortaya çıkması gerekmez. Birçok tiyatro sanatçısı hastam hem çizgilerinden kurtulup hem de mimiklerini kullanmaya devam eder. Bu arada önemli olan yapılacak bölgenin ve uygulanacak dozun tesbitidir.
n Sadece mankenler, sanatçılar, politikacılar mı kendini genç göstermek için kullanıyor?
- Artık yöneticiler, öğretmenler, çeşitli çalışan kesim, ev kadınları, emekliler, kısacası kendine önem veren bir çok kesim kullanmaktadır.
n Sadece kadınlar mı tercih ediyor?
- Bu uygulamayı tercih eden erkeklerin oranı yaklaşık yüzde 15 ancak bu oran gün geçtikce artmakta.
n Etkisi ne zaman başlıyor?
- 1 ila 3’üncü günler başlar. 4-6 ay sürer. Uygulama sayısı arttıkça bu süre uzayabilir.
n Nasıl uygulanır, ağrı olur mu?
- Yapılacak bölgeler tespit edilip buralara uyuşturucu krem tatbik edilir. Buralarda çok az ve kısa süreli batma hissi duyulur sadece. Uygulamadan sonra ağrı olmaz.
n Yan etkisi var mıdır?
- Tecrübeli ellerde, uygun şartlarda, bilinçli yapılırsa yok denecek kadar azdır. Kullanılacak doz tamamen emniyet sınırları içindedir.
n Sadece kozmetik amaçlı mı kullanılıyor?
- Çeşitli nörolojik ve göz hastalarının tedavisinde, spastik çocukların tedavisinde, özellikle koltuk altı terleme tedavisinde, aşırı spazm ile oluşan makat fissürü tedavisinde, bazı tür migren tedavisinde de kullanılmaktadır.
n Kimlere uygulanabilir?
- 18-65 yaşında herkese rahatlıkla uygulanabilir.
n Kimlere uygulanmaz?
- Çok ileri yaştaki kişilere, bazı sinir-kas hastalığı olanlara, zararı bilinmemekle birlikte hamilelere de uygulamıyoruz.
Yorgun ifade bile değişiyor
Zamanla bazı mimiklerin aşırı kullanımı ve yerçekiminin etkisiyle kişiyi üzgün, gergin, yorgun ve yaşlı gösteren ifadenin giderilmesi için yüze ve boyuna yapılan kombine botox enjeksiyonuna botox lifting diyoruz.
Buradaki amaç; zaman ile bozulan yüz kas dengelerinin doğal hale gelmesine yöneliktir. Klasik botox uygulamasından daha fazla anatomik bilgi ve tecrübe gerektiren bir uygulamadır. Yüz ifadesi zamanla aşağı yönde hareket etmiş kişilerde çok yarar sağlar.
ABD’de yapılan bir araştırmada çalışan annelerin sıklıkla botox enjeksiyonu uyguladıkları, sebep olarak da daha az stresli görünmeyi amaçladıkları belirtilmektedir. Bu şekilde ailelerini dengede tutan ve idareci olmak isteyen kadınların daha dinlenmiş, sakin, daha az stresli, daha az kızgın ve daha az sert görünmeyi amaçladıkları belirtilmekte.
Aşırı terlemeye botox’lu çözüm
Aşırı terleyen insanlar bu problemlerini sık banyo yaparak, koltuk altlarına pet ve havlu koyarak, ayakkabı ve çoraplarını sık sık değiştirerek, koyu renkli giysiler ile terli yerlerini gizleyerek, terleyen ellerini sık sık kıyafetlerine silerek gizlemeye çalışırlar.
Bu durum, hastaların özgüven, özgelişim, sosyal ilişkiler, iş ve aktif eğlence hayatlarını etkiler.
Ayrıca terin yarattığı deri problemleri ve hasar görmüş kıyafetleri aşırı terlemenin yol açtığı diğer problemlerdir. Bu hastaların tedavilerine yönelik olarak dermatologlar muhtelif yöntemler önerir. Ancak bunların çoğu kalıcılığı olmayan ve haftada birçok kez uygulanması gereken yöntemlerdir.
Daha uzun, kalıcı, bölgesel terleme engelleyici yöntem botox enjeksiyonudur. Bu uygulama aşırı terleme yapan bezlere ulaşan sinir sistemine etki ederek, geçici olarak bu bezlerin üretimini engeller. Bunu yaparken duyu hislerinde herhangi bir değişiklik olmaz. Önce terlemenin yoğun olduğu bölgeler tespit edilip işaretlenir. Bölgeye uyuşturucu kremler tatbik edilip uyuşturulur. Hazırlanmış botox solüsyonları çok ince iğneler yardımıyla deri altına verilir. İşlemin tamamı yaklaşık 15-20 dakika sürer. İşlemden sonra hasta günlük aktivite ve işine devam eder. Hemen ertesi gün uygulamanın etkisi görülmeye başlar ve etki 8-10 ay kadar sürebilir. Bu işlem etki geçtikten sonra istendiği kadar tekrarlanabilir. Eğer tekrarlanamazsa terleme seviyesi yavaş yavaş eski seviyesine ulaşır.
Yazının Devamını Oku