PaylaÅŸ
Bu olaylara doÄŸal afet diyoruz! Â
Ve can kayıplarının olmamasını kar sayıp, seviniyoruz!Â
*Â
DOÄžA KÖKENLÄ° OLAYLARÂ
Yurdumuzun her bölgesinde afet diye nitelenen, büyüklü küçüklü, ölümlü ölümsüz onlarca hadise yaÅŸandı.Â
Bazı bölge ve kentlerde ise tekrar tekrar yaÅŸandı.Â
YaÅŸanmaya da devam ediyor.Â
*Â
Sinop, Kastamonu, Bartın, Düzce ve Zonguldak…Â
Bu bölgede ciddi sorunlar var.Â
Boydan boya Karadeniz kentleri bu olayları sık sık, hem de büyük can ve mal kayıplarıyla birlikte yaşıyor.Â
Artvin, Rize, Trabzon, Giresun, Ordu, Samsun… Â
Denize kıyısı olan ya da yakın illerimizin tamamı bu ‘doÄŸa kökenli olayları’ yaşıyor.Â
*Â
TRT muhabiri, felaket bölgesinden, dinlemeyi yeni öğrenenlere anlatır gibi kısa cümlelerle, canlı canlı, heyecanlı bir ÅŸekilde;Â
Köprüler yıkıldı.Â
Yollar kapandı. Â
Dere yatakları taÅŸtı.Â
Evleri su bastı.Â
Tarım alanları su altında kaldı.Â
Mahsur kalan vatandaÅŸları helikopterler taşıyor. Â
Yaralılar hastanelere sevk ediliyor.Â
Tehlike altındaki hastanenin hastaları baÅŸka bir hastaneye naklediliyor.Â
Ä°ÅŸ makinaları durmaksızın çalışıyor. Â
AFAD önlemler alıyor.Â
Kızılay sıcak çorba dağıtıyor.Â
Bakanlar bölgelere gittiler. Â
Kaymakamlarımız, Valilerimiz, müdürlerimiz çalışmaları yerinde inceliyorlar.Â
* Â
DOÄžAL AFET MÄ°?Â
Allah devletimize, milletimize zeval vermesin...Â
Klasik halimizdir, felaketler olduktan sonra yetkililer olay yerinde toplanır...
*Â
Kimse kusura bakmasın! Bu hadiselere doÄŸal afet demek çok saçma!..Â
Aşırı yağış alan illeri ÅŸimdi deÄŸil, asırlardan beri biliyor muyuz? Â
Evet biliyoruz.Â
Devlet Su Ä°ÅŸleri’nde en ufak derelerin bile, en az beÅŸ yüz yıllık debi kayıtları var mı? Var.Â
‘TaÅŸkın alanı’ ÅŸerhleri düşüyor mu imar planlarına? Evet düşüyor…Â
Peki nasıl imara açılır o bölgeler?..Â
*Â
Hangi yıl taÅŸkın yapmış, hangi bölgeler veya ovalar su altında kalmış, bilinir.Â
Sürprize yer yoktur bu konuda.Â
Peki ne vardır?Â
Ä°hmal vardır.Â
Vurdumduymazlık vardır.Â
Rant, menfaat yaklaşımları vardır,Â
Bilgisizlik vardır.Â
Aç gözlülük vardır.Â
Fırsatçılık vardır. Â
‘Bir ÅŸey olmaz’ düşüncesi vardır.Â
Kısa vadeli düşünme vardır.Â
Altyapı yatırımlarının ihmali vardır.Â
Ä°limin, fennin, planın, projenin terk edilmesi vardır.Â
Yetersiz müteahhitlerin kayırılması vardır. Â
Denetimsizlik vardır. Â
DSİ’nin dikkate alınmaması vardır. Â
ÇED’i devreden çıkartılması vardır. Â
Ormanların talan edilmesi vardır.Â
Hoyrat madencilik faaliyetleri vardır. Â
Uygunsuz projesiyle doÄŸaya zarar veren HES’ler vardır. Â
‘Sorumsuz belediyecilik’ vardır.Â
Siyasi gücün kötüye kullanımı vardır.Â
Vardır, vardır, vardır…Â
*Â
Onca sebep olmasaydı döne döne aynı kentlerde bunlar yaÅŸanır mıydı?Â
Bir defanın, hadi iki defanın mazereti olabilir ama üç, dört, beÅŸinci defanın, aynı yerde yaÅŸananların mazereti olabilir mi? Â
O bölgelerin yerel ve merkezi yönetimleri hangi gerekçenin altına sığınabilirler ki?..Â
‘Bir yılda yaÄŸan yaÄŸmur, bir günde, hatta birkaç saat içerisinde yaÄŸdı!’ sözlerine artık kimse inanmıyor!Â
Bu sözler artık ‘beylik laflar’ olarak kabul ediliyor.Â
BaÅŸka ÅŸeyler üretmeli!Â
*Â
BÃœYÃœK KAYIPLARÂ
Büyük kayıplar yaşıyoruz.Â
Bir canın yitirilmesinden daha acı ne olabilir ki?Â
Çöken köprüler, yollar, binalar yeniden yapılabilir. Ancak giden canlar geri getirilebilir mi?Â
Gelmez.Â
Ekonomik ve çevresel kayıplar ölçülemez düzeylerde…Â
Yazık oluyor, heba oluyor vatandaÅŸtan toplanan vergilere!Â
*Â
Bir yıl önce sel oluyor köprü yapılıyor, bu yıl gelen sel o köprüyü yıkıyor.Â
Afetzedeler için konut yapılıyor, sel onu da yıkıyor!..Â
BaÅŸka, büyük de derin bir sorunla karşı karşıyayız!Â
*Â
Ä°dare de kendini sorgulamalı…Â
Sel, heyelan ve su taÅŸkını tehlikesi altındaki kasabaların, köylerin ve mahallelerin baÅŸka yerlere taşınması gerekiyorsa bir an önce taşınmalı.Â
Bu acıların, bu kayıpların sık sık yaÅŸanması gerekmiyor…Â
*Â
Ä°klim deÄŸiÅŸikliÄŸi, buzulların erimesi, dünyanın isınması, küresel kuraklık ve muhtemel sonuçlarını, ülkemiz açısından, en ufak yerleÅŸimlere kadar analiz etmeli, çalıştaylar düzenlemeli, yapısal düzenlemeler yapılmalı.Â
MALKOÇOÄžLU DA GÄ°TTÄ°Â
Kaç kuÅŸağın yaÅŸamına, dünya görüşüne, zevkine, anlayışına etki eden, efsane sanatçımız, Cüneyt ARKIN’ı ebediyete uÄŸurluyoruz.Â
Toplumun her kesimine hitap eden, önemli sosyal ve siyasi olayları sinemaya aktaran, sorunu gösteren, çözüm yollarını sunan, direnen, orası burası eÄŸilmeyen, bilge bir sanatçımızdı o…Â
Arkın, aslında Türk sinema tarihinin ta kendisiydi.Â
*Â
Aileden birini daha, anılarla birlikte yitirdik dostlar.Â
Elbette filmleriyle yaÅŸayacak. Â
Zeki MÃœREN’i unuttuk mu? Hayır.Â
Cüneyt ARKIN’ı da unutmayacağız… Â
Ruhu ÅŸad, mekanı cennet olsun. Arkın ailesinin ve halkımızın başı saÄŸolsun.Â
* Â
‘Haziranı Sel Aldı’ diye baÅŸlık atmıştık geçen yazımızda. Â
Ay bitmeden hem yeni seller geldi, ağaçlarımızı, topraklarımızı, evlerimizi, iş yerlerimizi, hem kahramanımızı ve efsane sanatçımızı aldı…
PaylaÅŸ