Banka kartları, papağan ve siber suçlar

TARİHİ ÇARŞILAR

Geçtiğimiz hafta tarihi alışveriş mekanları Kapalıçarşı, Uzunçarşı ve Cumhuriyet caddelerini gezdim. Eşe dosta uğradım, dostları ziyaret ettim.
Camilerin, hanların, şadırvanların, kapıların çağrısına uydum, tarihi bir şehirde yaşamanın hazzını çıkarttım.
Tavsiye ederim, iyi geliyor...
*
Kadim dostum Kemal Gürman’a da uğradım. Sosyal anlamda birçok şapkası olan, Bursaspor Taraftarlar Dernek Başkanı Kemal Bey ‘Çarşı’nın da sevilen siması, vefası ve gözü kulağıdır.
Oğlu Çağlar, işleri ele almış. Bebeğinin, birkaç milyonda bir görünen hastalığına İtalya ve Amerika’da çare bulmaya, İzmir-Bursa arasında mekik dokumaya devam ediyor.
Bebeğin hastalığı; anne ve babanın zaman zaman umutlarını tüketiyor, Allah güç, kuvvet ve şifa versin.
Hastalığın tedavisi güç, üstelik çok pahalı...
SGK ‘dan şimdilik hayır yok!

KREDİ KARTI BİLGİLERİ

Dertleşelim derken Çağlar yeğenimin elinden telefon düşmüyor, bir onunla bir bununla konuşuyor, birini alıyor, diğerini bırakıyor. Kendisine bildirilen banka kartı numaralarını kaydediyor. Her konuşmanın sonunda başka numaraları arıyor, konuşmalarla ilgili bir yerlere bilgi aktarıyor...
Onlarca kart numarası ve kartlara ait tüm bilgiler havada uçuşuyor.
*
Bir hayli telaşlı ve heyecanlı görünce, hayırdır evlat ne bu telaş? diye sordum, sormaz olaydım.
- “Amcacım, az bir bekle ne olur!” dedi. Çaresiz bekledik...
Adamın biri whatsapp üzerinden arayıp yüklü miktarda ürün siparişi vermiş. Ödemeyi de kredi kartı ile yapacakmış.
Kredi kartı numaraları vererek şundan 5 bin, şundan 6 bin çek diyormuş. Kartların kimi dolu, kimi boş...
“Bakiyesi olmayan kartı sil abicim, yenisini veriyorum!” diyor ve yenilerini, son kullanma tarihleri ve güvenlik numaralarıyla birlikte eksiksiz veriyor... Bir yandan da işinin acele olduğunu, kamyonetin hemen yüklenmesini istiyor.
Az bir sürede 20-30 kredi kartı bilgisinin verildiğine şahit oldum.

ŞÜPHELENİP İHBAR EDİNCE...

Normal bir alışverişe benzemeyen, bu acayip durumdan şüphelenen Çağlar konuyu polisle, Siber Suçlar birimiyle paylaşıyor. Adamı ürkütmeden bir tiyatro oynanmaya başlıyorlar...
Siber Suçlar da çok canlar yakan bu organizasyonun peşindeymiş.
*
Bankalar aranıyor, durum bildiriliyor, hesaplar bloke ediliyor, karşı tarafa gönderilecek ‘uyduruk’ havale, EFT belgeleri ve slipler alınıyor, hesabının boşaltıldığından habersiz kart sahipleri bilgilendiriliyor...
Kart sahiplerinin şaşkınlığı anlatılamaz; hem inanmak istiyorlar hem ne oluyor, acaba dolandırılıyor muyuz? diye kuşkulanıyorlar.
Berbat bir duygu!

OPERASYONUN KALBİNDEYİM

Telefonla dolandırıcılık o kadar yaygın ki ülkemizde... Dolandırıcılar, büyük şebekeler oluşturmuşlar, ileri teknoloji kullanıyorlar, bankamatiklere kameralar ve kopyalama cihazları yerleştiriyorlar, banka yaklaşımlarını bire bir taklit ediyorlar, formları kopyalayıp kullanıyor her türlü evrak üretiyorlar, çağrı merkezleri oluşturuyorlar ve onlarca kişi çalıştırıyorlar...
Daha bir sürü şey!..
*
Operasyonun kalbindeyim...
Sonunu merak ediyorum, kıskıvrak yakalanacaklar mı acaba?..
‘Çalışma’ üç dört saat sürdü.
Görükle taraflarından sinyal alındı. Numaranın Suriyeli birine ait olduğu bilgisine ulaşıldı.
Ancak dolandırıcılar hızlı çıktı, tüydüler...
Tüm görüşmeleri internet üzerinden yapan organize suç örgütleri çok dikkatliler, pirelendiklerinde kaçıyorlar.
Profesyoneller.
Polisimiz enselerinde, önünde sonunda yakalanıyorlar...

VATANDAŞ BİLGİLERİ

Kart bilgilerine nasıl ulaşıyorlar?
Çeşitli yöntemleri var.
Birincisi; bankamatikler
Buralara yerleştirilen cihazlar ile maaş ve tüm banka kartı bilgilerini içeren manyetik şeritler kopyalanıyor.
Kameralar ile de şifreleri okunuyor.
Çete, bu bilgilerle yeni kartlar basıp, kullanılıyor.
Kopyalayıcı cihazdan dolayı bu sisteme ‘papağan’ adı verilmiş...
*
İkincisi; internet alışverişleri
Alışverişlerde kullanılan kredi kartının numarası, son kullanma tarihi ve güvenlik numaralarını biriktiren kişiler bunları çetelere aktarıyorlar.
Şebeke elemanlarının varlıklı insanların takıldıkları, eğlendikleri, yedikleri içtikleri mekanlarda garson, kasiyer veya kurye olarak çalıştıkları, bileğinde sakladıkları cihazlar ile kartları kopyaladıkları, birkaç ayda yüzlerce kart bilgisine ulaştıktan sonra işten ayrıldıkları biliniyor.

TOPLU TAŞIMA VE İLK YARDIM

BU aralar deprem konuşuyoruz.
TV’lerden, dizilerden ‘Kamu Spotu’ndan daha farklı bir mantıkla yararlanılmalı.
Toplu taşıma araçlarında “Afet bilinci ve ilk yardım” bilgilendirmeleri yapılabilir. Basit uygulamalar gösterilebilir.
Topyekûn bilinçlenme için bütün imkanlar kullanılmalı.
*
İş, trafik, spor, ev ve abuk sabuk kazalarla her yıl on binden fazla insanımızı kaybediyoruz!..
Ya engelli kalanlar!..
*
ZORUNLU İLK YARDIM EĞİTİMİ

Etkili ilk yardım ile nice canların yitip gitmeyeceğini biliyoruz.
Nikah, üniversite kaydı, kamu veya özel sektörde işbaşı öncesinde temel ilk yardım eğitimlerinin zorunlu hale getirilmesine ne dersiniz?
Olmaz mı?..