Paylaş
OKUR MEKTUPLARI
Menopoza erken girdim
Y.TAŞÇI
Mektubunuzda 35 yaşında olduğunuzu ve menapoza erken girdiğinizi yapılan kemik yoğunluğu ölçümünde bu nedenle erime oluştuğunu ve ilaç kullanmaya başladığınızı belirtmişsiniz.
Kaç yıldır menopozda olduğunuz yolunda bir kayıt yok. Ancak kaç yıldır menapozda olursanız olun, 35 yaşındaki bir insanın osteoporozunu sadece menapoza bağlamak pek mümkün değil. Çünkü bu yaşlar, bir insanın kemik yoğunluğunun zirvede olması gereken dönemlerdir. Sanıyorum, yetersiz kalsiyum alımı gibi nedenlerle kemikleriniz zaten zayıftı, bunun üzerine erken yaşta menapoza girince kemikleriniz daha da zayıflamaya başladı.
Sizin durumunuzu örnek göstererek tüm annelere seslenmek istiyorum. Çocuğunuzun yaşlılıktaki kemik yapısını siz şimdiden belirleyebilirsiniz. Çocuğunuzu bol kalsiyumla besleyerek, spor yaptırarak kemik yoğunluğu zirvesini olabildiğince yukarı çekin. 30 yaş civarına kadar kazanılan kemik kütlesi bu yaşlardan itibaren yavaş yavaş kaybedilmeye başlar. Menopoz ile kemik kütlesi kaybı hızlanır. Bir insanın kemik kütlesi ne kadar zenginse yaşlılıkta kırılma riski sınırına varması o kadar zor olur.
Sizin durumunuza gelince, uyguladığınız tedavi iyi ama yeterli değil. Öncelikle, aldığınız kalsiyum az. İlaç olarak aldığınız kalsiyuma ek olarak süt, yoğurt ve peynir gibi gıdalarla da kalsiyum almanızda yarar var. Ayrıca sporu ihmal etmemelisiniz. Kemik ne kadar kullanılırsa o kadar güçlü olur.
Olayın bir diğer yönü de bu yaşlarda menopoza girmenizdir. Mektubunuzda bu konuda bilgi yok. Neden olduğu ve bu konuda herhangi bir tedavi uygulanıp uygulanmadığı da önemli. Bilmeniz gereken şey menopozun sadece osteoporoz nedeni olmayacağı. Öncelikle kalp-damar sistemi olmak üzere birçok sistemi etkileyebileceğini unutmayın. Bu nedenle, eğer kullanmanızı engelleyen başka bir neden yoksa, östrojen hormonu da kullanmanızda yarar var. Bunun için de kadın hastalıkları uzmanı bir doktora başvurmalısınız.
Gerek hormon tedavisi ve gerekse osteopoz tedavisinin çok uzun süreli ve hatta bazen ömür boyu sürmesi gerektiğini de unutmayın.
Prolaktin yüksek bulundu
S.KILIÇ
Prolaktin, süt salgılatıcı hormondur. Beyindeki hipofiz bezi tarafından salgılanır. Bir ucunda stres, diğer ucunda hipofiz tümörleri olmak üzere, oluşum nedenleri geniş bir yelpaze oluşturur. Nedeninin araştırılmasında, hipofiz bezinin, MR gibi görüntüleme tekniklerinden biriyle incelenmesi yararlı olur.
Kullandığınız ilaca rağmen prolaktin düzeyinizde artış oluyorsa yukarıda belirttiğim şekilde ileri tetkik yaptırmanızda yarar var.
Göz uçuğu görmeyi engelleyebilir
M.UYSAL/BURSA
Göz uçuğu, çok dikkatli ve enerjik tedavi gerektiren bir hastalıktır. Nedeni, oluşum ve bulaşma şekli açısından diğer uçuklardan farklı olmamakla birlikte, iyileştikten sonra iz bırakması açısından, çok daha fazla önem taşır.
Bilindiği gibi, gözün ön kısmında kornea adı verilen saydam tabaka mevcuttur. Gelen ışınlar buradan rahatlıkla geçerek göz merceğine ve retina tabakasına ulaşarak görmeyi sağlar. Öncelikle uçuk ve kazalar olmak üzere, çeşitli etkenler saydam olan tabakanın, buzlu cam gibi olmasına neden olursa, bu gözle görme mümkün olamayacaktır. Işık ve karaltı hissi, retina tabakası sağlam olduğu için devam eder. Bu duruma gelmiş gözlerde tek çare, göz nakli olarak adlandırılan ameliyattır. Ölü gözünden alınan kornea tabakası, hasta olan gözdeki tabaka ile değiştirilir.
Eğer sizde de göz uçuğu mevcutsa, bir göz kliniğinde acilen tedavi olmalısınız.
Doğumum zor mu olacak ?
A.ARAÇ/ANKARA
Minyon tipli olmak, doğumun mutlaka zor olacağını göstermez. Önemli olan, tıp dilinde pelvis olarak adlandırılan leğen kemiğinin, bebeğin geçişine uygun durumda olmasıdır. Eğer bu yönde bir şüphe varsa, hamilelikten önce, kadın hastalıkları ve doğum uzmanı bir doktora giderek muayene olmak yararlıdır. Eğer kemik yapısı uygun değilse, doğum mutlaka sezaryenle olacaktır.
Down sendromuna gelince, bu kromozom bozukluğuyla ilgili bir durumdur. Genetik konusunda gelişmiş merkezler, hamilelik sırasında, amnios sıvısı tetkiki ile teşhis koyabiliyorlar. Ancak teşhis edilebilse de tedavi edilebilecek bir hastalık olmadığı için, gebeliği sonlandırmak ya da kadere rıza gösterip doğumu beklemekten başka çare yok.
Eğer ailenizde, Down sendromlu birileri olduğu için bunu soruyorsanız, büyük hastanelerimizde ve özellikle üniversite kliniklerinde bulunabilen genetik danışma merkezlerinden birine başvurmanızı öneririm.
Şikayetleriniz sinirsel etkenlere bağlı
A.GÜLLÜ
Mektubunuzda belirttiğiniz şikayetlerin hemen tamamı, nevrotik kişilik yapınızdan kaynaklanıyor. Bu nedenle tedavide kısa zamanda olumlu sonuçlar beklememelisiniz. Gerek sinir sistemi ve gerekse çalışması bozulmuş olan organlarınız için verilmiş olan ilaçları düzenli bir şekilde kullanmaya devam edin, bu ilaçların uzun süre kullanımı hiçbir sakınca yaratmaz. Ancak herşeye rağmen zaman zaman doktorlarınıza kontrola gitmeniz yararlı. Değişebilecek durumlara karşı ilaç cinsleri ve dozlarında değişiklik yapabilecektir.
FAKS: (0 212) 677 01 39
E-MAİL: gtezmen@hurriyet.com.tr
Paylaş