Sağlık

Gündüz TEZMEN
Haberin Devamı

OKUR MEKTUPLARI

Akdeniz hastalığı teşhisi koydular

39 yaşındayım. 32 yıldan beri 2-3 haftada bir ateş yükselmesiyle, karın ağrısı çekmekteydim. Daha önceki bir yazınızda benzer şikayeti olan okurunuza Akdeniz anemisi olabileceğini söylemiştiniz. Ben bu ihtimali ev doktoruma anlattım. Bu arada idrarımda protein de tespit edilmişti. Doktorum beni hastaneye gönderdi. Yapılan tetkikler ve böbrekten alınan parçadan sonra onlar da sizin teşhisinizi doğruladı. Bu hastalığın Almancası ‘‘Mittelmeerfieber’’miş. Üniversitedeki doktorlar 8 yıldan beri ilk defa bu hastalıktan gördüklerini, Türkiye’de bunu daha iyi bildiklerini ve bu nedenle Türkiye’de tedavi olmamın daha doğru olacağını söylediler. Ev doktorum Colchicum-Dispert isimli bir ilaca başladı. İlacı kullandıktan sonra sanki bir mucize oldu, karın ağrılarım kayboldu, idrarımdaki protein azaldı. İleride böbrek yetmezliği tehlikesi mevcut mudur? Böbreğimden parça alınmasaydı, bu teşhis konulamaz mıydı? Ev doktorum her ay neden büyük tahlil yaptırıyor?

A. TEKEDERELİ ALMANYA

Öncelikle, sıklıkla yapılan bir karışıklığı düzeltmek istiyorum. Hastalığın adı ‘Akdeniz Anemisi’ değil, ‘Akdeniz Ateşi’ olacaktır. Akdeniz Anemisi farklı bir hastalıktır. Dün yayınlanan cevaplardan birinde de belirttiğim gibi, belirli aralıklarla gelen karın ağrısı ve yüksek ateş yapan hastalık Akdeniz Ateşi, Ailevi Akdeniz Humması, Ailevi Akdeniz Ateşi gibi adlarla anılır. Almancasını siz belirttiniz, tıpta da İngilizce adının (Familial Mediterranian Fever) kısaltılmışı, F.M.F olarak adlandırılır. Hastalığın teşhisinde öncelikle, belirli aralıklarla tekrarlaması, ateş ve karın ağrısının beraber olması gibi özelliklerden yararlanılır. Kan tahlili gibi bazı tetkik yöntemleriyle de kesin teşhis konulur. Sizin 32 yıldır bu hastalığı çekmeniz, hele son yıllarda Almanya’da bağırsak hastalığı teşhisiyle yüksek dozlarda ilaç kullanmanız büyük bir yanlışlık. Yeterli bilgilere sahip bir doktora rastgelmediğiniz için bunları çekmişsiniz. Yıllarca hastalık çekmek kolay değil.

Yukarıda da belirttiğim gibi hastalığın teşhisi için böbrek biopsisi dışında yollar var. Kaldı ki her F.M.F. hastasında böbrekler hasta değildir. Uzun yıllar hastalık çekmeniz ve üstelik bunun tedavi edilmemiş olması, böbreklerinizin hastalanmasına yol açmış. Tıp dilinde Amiloid Nefroz denilen bu tablonun oluşum nedenlerinden biri de F.M.F.’nin uzun yıllar ve tedavisiz devam etmesidir.

Colchicum Dispert, F.M.F. tedavisinde kullanılan en önemli ilaçlardan biri. Ancak bunun da bazı yan etkileri olabiliyor. Ev doktorunuzun size sık sık ayrıntılı tahlil yaptırmasının nedenlerinden biri, bu ilacın, özellikle kan sistemine yapabileceği yan etkileri takip etmek, diğeri de hastalık sonucu sakatlanmış olan böbreklerinizin takibidir. Hastalığın takibinde böbreklerinizin durumu da dikkate alınmalı.

Bu hastalık böbrek yetmezliğine varacak düzeye kadar gelebilir. Bu nedenle sizin bir yandan da Nefroloji (böbrek hastalığı) uzmanlarının denetiminde kalmanız gerekiyor. Ne var ki bizim uyarılarımız ve sizin yönlendirmenizle teşhisinizi koyan üniversite kliniği doktorları da bu hastalığı bilmediklerini itiraf ediyor. Bu nedenle size tavsiyem, bir süre için Türkiye’ye gelmeniz. Büyük illerimizdeki üniversite hastanelerinde muayene olarak tedavi prensiplerini belirleyin. Belirli aralıklarla kontrolunuzu bu klinikte yaptırarak tedavinizi Almanya’da sürdürebilirsiniz.

Sık idrar yapıyorum

68 yaşında prostat ameliyatı oldum. Ameliyattan sonra maalesef idrar şikayetlerim kaybolmadı. Gece 1-2 defa çıkarken, gündüz bu rakam 8-12 kez olabiliyor. Bunun tedavisi için 8 çeşit ilaç denedi. Ayrıca idrarı bollaştıran çay, kahve gibi içecekler yasaklandı ama değişen bir şey yok.

Ayrıca artroz hastalığım da var. İlaçlara ve kaplıcalar rağmen giderek artıyor. Merdiven inip çıkmakta ve günlük hareketlerde zorlanıyorum.

N. Öztürk / ALMANYA

Prostatınız alınmadan önce çok normal olan sık idrara çıkma ihtiyacının kaybolmaması pek normal değil. Ne gibi tetkikler yapıldığını ve ne tedaviler uygulandığını bilmediğim için kesin bir yargıya varmak istemiyorum, ancak benim dikkatimi çeken husus, gece idrara çıkma sayınızın 1-2 gibi olması. Eğer sizde bir hastalık olsaydı yani sık idrara çıkma ihtiyacınız organik bir soruna bağlı olsaydı, gece günüz arasında fark olmazdı. Hatta bazen gündüz vakti, yerçekiminin etkisiyle bacaklarda biriken sıvılar (ödem), gece yatınca, genel dolaşıma katılarak idrar şeklinde atıldığı için gece idrara çıkmak daha fazla olabilir. Bu açıdan bakılınca olayınızın psikolojik kökenli olma ihtimali ön plana çıkıyor. Ev doktorunuzla görüşüp sizin bu yönden de tetkik olmanızda yarar var.

Öte yandan artroz, sık sık yazdığım gibi eklemin aşınması sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Eklemin tedaviyle yenilenmesi söz konusu olmadığına göre bunun da ilaç, kaplıca vb. yöntemlerle tam tedavisi mümkün değil. Sürekli doktor denetiminde kalarak hastalığın ataklarına uygun tedavilerin yapılması gerekir. Eğer hasar gören eklemlerin hareket yeteneği tümüyle kaybolursa, vücuttaki bir çok eklem için mümkün olan, eklemin ameliyatla çıkartılıp yerine yapay bir eklem protezi konulması düşünülebilir.

Yazarın Tüm Yazıları