Dr. Erkan Aydın

Ey insan düşün, raftan indir anlayarak oku

17 Mayıs 2018
Her evde Kuran var ama anlayarak okuyanların oranı oldukça düşük. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından geçmiş yıllarda yaptırılan bir araştırmada, Kuran mealini baştan sona bir kez okudum diyenlerin oranı sadece yüzde 2’dir. Allah tenezzül etmiş, kitap indirmiş; biz tenezzül edip, okuyup, anlayıp, yaşamazsak kıyamette Allah’ın huzurunda mahcup olmaz mıyız?

RAMAZAN Kuran ayıdır, içinde bin aydan daha hayırlı Kadir Gecesi vardır. Cenab-ı Hak “Biz onu (Kuran’ı) Kadir Gecesi’nde indirdik.” (Kadir-95/1) buyuruyor. Kuran indiği geceyi bin aydan daha hayırlı, indiği ayı on bir ayın sultanı yapmıştır. Kuran’ın amacı sadece zamana değer katmak mıdır? Elbette değil. Kuran’ın amacı insana değer katmaktır. O halde bununla verilen mesaj gayet açık değil mi? Ey insan! Bir düşün, indiği geceyi bin aydan daha hayırlı, indiği ayı on bir ayın sultanı yapan Kuran, senin gönlüne, hayatına inerse, niyetlerine, düşüncelerine ve davranışlarına yön verirse sana ne kadar değer katar? Eskiden Anadolu’da evlenen kızların çeyizine Mushaf konur, Kuran’ın bütün evlere girmesi sağlanırdı. Ne var ki Kuran’ı evlerimizin başköşesine koymasına koyduk ta peki onu okuyup, anlayıp, yaşayabildik mi?

SADECE YÜZDE 2

Gerek araştırmalar ve gerekse gözlemlere dayalı olarak yapılan tespitler gösteriyor ki Türk toplumunda hemen hemen her evde Kuran bulunmasına rağmen, Kuran’ı anlayarak okuyanların oranı oldukça düşük düzeydedir. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından geçmiş yıllarda yaptırılan bir araştırmada, Kuran mealini baştan sona bir kez okudum diyenlerin oranı sadece yüzde ikidir. Allah tenezzül etmiş, kitap indirmiş, biz tenezzül edip, okuyup, anlayıp, yaşamazsak kıyamette Allah’ın huzurunda mahcup olmaz mıyız?

ÖĞREN VE TANI

Oysa dünyada da, ahirette de mutlu ve huzurlu olmanın yolu, Kuran-ı Kerim’i okuyup anlamak ve peygamberimizi tanıyarak onun güzel ahlakını örnek almaktan geçer. Bu amaca hizmet etmek için, M. Kemal Atatürk (Allah rahmet eylesin) 1920’lerin sonu 1930’ların başında Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bütçesine kendi bütçesinden para aktararak, Kuran meali ve tefsirinin (Elmalılı Hamdi Yazır) ve en sağlam hadis kaynağımız Buhari’nin tercümesini (Tecrîdu’s-sarih) yaptırmış ve Türk milletinin yüce dinini kendi dilinden anlamasını sağlamaya çalışmıştır. Aradan geçen bunca zamanda çok sayıda meal ve tefsir çalışmasına rağmen Kuran’ı okuma ve anlama çabalarımızın yetersizliği mübarek ramazan ayında sizce de düşündürücü değil mi?

MESAFE KOYMA

Kuran’ın gönderiliş amacı ve insanlara ulaştırmak istediği mesaj ile toplumumuzun şu an içerisinde bulunduğu durumu kıyasladığımızda, Kuran’ın bize sunduğu bireysel ve sosyal hayatımızla ilgili mesajlardan yeterince faydalanamadığımızı rahatlıkla anlayabiliriz. Gelin bu ramazanı bir fırsat bilelim, sözlerin en güzeli ve en doğrusu olan Kuran’la aramıza mesafe koymaktan vazgeçelim. Yüce kitabımızı raflardan, duvardan indirelim, haftada bir akşamda olsa ailece toplanıp bir sure açıp, Türkçe mealini ve tefsirini okuyalım, üzerine düşünelim. Allah’ım Kuran’ı bize dünyada rehber ahirette şefaatçi eyle.

KURAN  VE  RAMAZAN-1

Yazının Devamını Oku