Paylaş
d vitamininin kemik sağlığından bağışıklık sistemine vücudumuzda birçok alanda olumlu etkisi var. COVID-19 salgınıyla daha da çok gündeme gelse de aslında eksikliği kalp-damar hastalıklarından diyabete birçok rahatsızlığa zemin hazırlıyor.
300 bin kişi üzerinde yapılan güncel bir çalışmaya göre D vitamini seviyesinin 40 nmol/L’nin altında olması, kronik hastalık ve erken ölüm riskini arttırıyor. D vitamini düzeyleri
25 nmol/L’nin altındaki katılımcıların tüm nedenlere bağlı kanser, kardiyovasküler hastalıklar ve solunum yolu rahatsızlıklarına bağlı ölüm riski,
50 nmol/L’nin üzerinde olanlara oranla ciddi ölçüde daha yüksek. Çalışmaya göre, D vitamini düzeyinin 25 nmol/L’nin altında olması erken ölüm riskini yüzde 36 arttırıyor. Sırf bu sonuçlar bile D vitamininin hayati rolünü kanıtlıyor.
Fazlası da risk
Bir başka bilimsel çalışmaysa tam bugünlerde hepimizi hasta eden virüslerle D vitamini ilişkisini ortaya koyuyor. Eğer düzeyiniz 25 nmol/L’nin altındaysa soğuk algınlığına ve gribe yakalanma riskiniz artıyor, ayrıca hastalık daha ağır seyrediyor. COVID-19 ile
D vitamini arasındaki ilişkiyi inceleyen çalışmalar da var. Sonuçlar COVID-19’un,
D vitamini düzeyi düşük kişilerde daha sık görüldüğünü ve hastalığın da daha ağır ilerlediğini gösteriyor.
Eksikliği bu kadar ciddi sonuçlara yol açan bir vitaminden bahsediyoruz ancak D vitamini eksikliği nadir görülen bir durum değil. Uzmanlar dünya genelinde eksikliği en sık görülen vitamin olduğunu, hatta bunun bir salgın olduğunu söylüyor. Öyleyse ilk yapmamız gereken hemen
D vitamini düzeyimizi ölçtürmek. Böyle bir durum varsa da doktorumuza ve eczacımıza danışarak eksiğimizi tamamlamak.
Bazı danışanlarım eksiklikleri olup olmadığını bilmeden yüksek doz D vitamini takviyesi almak istiyor. Bu da çok riskli bir durum. Çünkü D vitamini, fazlası vücuttan atılan değil, depolanan bir vitamin. Fazlalığı da kireçlenmelerden böbrek sorunlarına birçok istenmeyen sonuca yol açabiliyor.
O nedenle takviye almadan önce mutlaka vücuttaki düzeyine bakılması gerekiyor. Ve bu dönem kontrol için ideal. Çünkü D vitamini vücudumuzda güneşin etkisiyle aktif hale geliyor. Ve kışın bu mekanizma hem güneş ışınlarının etkisi azaldığı hem de daha kapalı kıyafetler giyildiği için yazdaki gibi çalışamıyor, D vitamini eksikliğiyle çok daha sık karşılaşıyoruz.
Düzenli alın
Eksikliğiniz ciddi bir düzeyde değilse D vitaminini düzenli olarak almanız daha etkili oluyor. Bir çalışmada aralıklı olarak yüksek doz D vitamini almak yerine düzenli olarak günlük doz almanın daha yarar sağladığı vurgulanıyor. Yediklerimiz de vücudumuzdaki dengesinde etkili oluyor. Özellikle uskumru, ton balığı, somon, orkinos, sardalya gibi yağlı balıklarla yumurtanın sarısı ve ciğer önemli D vitamini kaynakları arasında.
Eksikliğini nasıl anlarız?
Yorgunluk, vücut, ağrısı, düzensiz uyku, saç dökülmesi, depresif ruh hali, tekrarlayan enfeksiyonlar, sürekli terleme, üşüme, baş dönmesi, baş ağrısı, gözaltı morlukları, kilo vermede güçlük çekme, bilişsel fonksiyonlarda azalma… Bu belirtilerden birkaçı varsa D vitamini eksikliğiniz olabilir.
Paylaş