Paylaş
Danışan: Geçen hafta kızım 13 yaşına girdi. Her yıl doğum günü haftasında yaptığımız gibi, yıllık muayenesi ve aşıları için çocuk doktorumuza gittik. Bu kez bizi üzen bir uyarı aldık; doktor, kızımızın obez sınırında olduğunu söyledi ve bizi çocuk endokrin-oloğuna yolladı. Endokrinolog, kızımın aşırı kilo almasına neden olabilecek fiziksel bir problem olup olmadığını araştırmak için birçok kan tahlili yaptırdı. Sonuçlar iyi çıktı ama kızımızın en az 10 kilo vermesi gerektiğini, yoksa ileride birçok problem yaşayabileceğimizi söyledi. Kızımın yıllardır kilo vermeye çalıştığını ama bir türlü başaramadığını söyleyince bizi size yolladı.
- Dr. Başak: Kaç yaşından beri fazla kilosu var?
Danışan: Aslında normal bir bebek olarak doğdu ama 6 aylıktan itibaren birden irileşmeye başladı. İlkokula başlarken epey tombuldu. Sonra bir ara boyu uzadı ve tombulluğu azaldı. Son bir-iki yıldır yine çok şişmanladı.
- Dr. Başak: Başka çocuğunuz var mı?
Danışan: Evet, bir de 8 yaşında bir oğlum var.
- Dr. Başak: Onun kilosu nasıl?
Danışan: O da kilolu.
- Dr. Başak: Sizin kilonuz normal gözüküyor, eşiniz nasıl?
Danışan: Evlendiğimizde çok zayıftı, şimdi o da kilolu.
- Dr. Başak: Yani ailede genel olarak bir kilo problemi var.
Danışan: Maalesef... Yemek yemeyi çok seviyoruz. En büyük eğlencemiz ve ailece yaptığımız tek aktivite diyebilirim. Hafta sonu gelince başlıyoruz “nerede kahvaltı yapalım, akşama ne yiyelim” demeye... Çocukların da damak tadı sayemizde çok gelişti. Ama bunun kızımı obez yapacak hale gelmesi eşimi de beni de çok üzdü. Biraz kilolu olduğunun farkındayız ama doktor obez deyince, kulaklarımıza inanamadık. Küçücük çocuk obez olur mu?
OBEZ ÇOCUK SAYISI 25 YILDA ÇOK ARTTI
- Dr. Başak: Obez çocukların sayısı tüm dünyada son 25 yılda çok arttı, artmaya da devam ediyor. Özellikle ergenler arasında sayı üç katına çıktı.
Danışan: Ben de fark ediyorum, bizim zamanımızda çocuklar daha zayıftı. Sınıflarda en fazla bir-iki şişman çocuk olurdu. Şimdi bakıyorum oğlumun sınıfında en az 10 çocuk kilolu.
- Dr. Başak: Çünkü bildiğiniz gibi, çocuklar zamanlarının çoğunu TV ve bilgisayar başında geçiriyor, daha az sokağa çıkıyor, daha az sebze-meyve yiyor.
Danışan: Obezite kelimesi bile dilimize yeni girmiş. Tam olarak ne anlamına geliyor?
- Dr. Başak: Dünya Sağlık Örgütü, obeziteyi “sağlığı bozacak ölçüde aşırı yağ birikimi” olarak tanımlıyor. Kişinin obez olup olmadığına vücut kitle indeksine ve yağ oranına bakılarak karar veriliyor. Ölçümler sonrasında çıkan sayılar sizin zayıf, şişman veya obez, hangi kategoride olduğunuzu belirliyor. Obezite ciddi ve hızla yayılan bir sağlık problemi olarak ele alınıyor.
Danışan: Doktorumuz da ciddi bir problem olduğu konusunda bizi uyardı. “Hem psikolojik hem de bedensel sıkıntılara neden olur” dedi.
- Dr. Başak: Şişmanlık kişinin hayatında ne kadar erken başlarsa, problemler de o kadar önce ortaya çıkıyor. Bebeklikte başlamışsa yürüme gecikebilir, düztabanlık, bacaklarda eğrilik, pişikler oluşabilir. Daha sonraki yaşlarda karın ve kalçalarda deri çatlamaları, deri enfeksiyonları, erkek çocuklarda meme bölgesinde yağ toplanması görülebilir. Obez çocuklar nefes alıp vermede güçlük yaşarlar. Hipertansiyon, diyabet ortaya çıkabilir.
Danışan: Kilo problemi kızımın psikolojisini de olumsuz etkiliyor. Kendini beğenmiyor, dışarı çıkmak istemiyor.
- Dr. Başak: Bu da çok sık karşılaşılan bir problem. Özellikle ergenliğe girerken, kızların beğenilme ve ilgi çekme ihtiyaçları var. Kilolarından dolayı düşük özgüveni olan veya arkadaşları tarafından dışlanan kız ve erkek çocuklarda yalnızlık, hüzün, çaresizlik, umutsuzluk gibi depresyona yol açan şikayetler oluşabilir. Bunun yanında kaygı ve öfke patlamaları da gözlenebilir.
UYKU DA BESLENME KADAR ÖNEMLİ KONU
Danışan: Yani bir an önce önlem almalıyız. Zaten bu yüzden geldik. Nereden başlayalım?
- Dr. Başak: Her şey ailede başlıyor. Amerika’da Yale Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, obezitenin artmasında ailelerin en önemli rolü oynadığını tespit etmiş. Araştırmaya katılan aileler, çocukların sağlıksız besinlere “hayır” diyemediklerini, onların ısrarlarına çoğu zaman yenik düştüklerini ve kendilerinin de çok sağlıklı beslenmediklerini itiraf etmişler. Şekerli ve gazlı içeceklerin, çocukların en kötü alışkanlıklarından olduğunu belirtmişler. Sizin en zorlandığınız konu ne?
Danışan: Şu sıralar her şey. Çocuklara maalesef hiç sözümü geçiremiyorum. Çok fazla televizyon seyrediyorlar, hep bilgisayar başındalar, bir türlü kaldıramıyorum. Her gece geç saatlere kadar ayaktalar.
- Dr. Başak: Uyku da en az beslenme kadar önemli bir konu. Yetersiz uykunun hem çocuklarda hem de yetişkinlerde kilo almaya neden olduğu biliniyor. Son zamanlarda yapılan bir araştırma, bir saat fazla uyumanın bile ergenlerde kilo kaybına yardım ettiğini gösterdi.
Danışan: Bunu bir türlü çocuklarıma anlatamıyorum. Ne kadar uyumaları gerekli?
- Dr. Başak: Yaşa göre değişmekle beraber, 8-11 saat uyumaları gerekir. 8 saatten az uyumak kesinlikle yeterli değil ve birçok probleme neden olabilir.
Danışan: Anlaşılan tüm hayat şeklimizi değiştirmemiz gerekecek. Yani sadece diyet yaptırmakla olmayacak. Zaten bu yüzden daha önceki denemeleri hep başarısız oldu, çocuk da bıktı ve sıkıldı artık. Ben en iyisi bir dahaki görüşmemize eşimle geleyim ve neler yapmamız gerektiğini beraber planlayalım.
- Dr. Başak: Çok iyi olur. Hepinizin yaşadığı kilo problemi ile baş etmek için tüm ailenin beslenme alışkanlıklarını değiştirmesi ve fiziksel aktiviteleri artırması gerekir. Anne-baba olarak fit olmanın önemini istediğiniz kadar anlatın, siz de uygulamadığınız sürece çok etkili olmayacaktır. Bu nedenle size ve eşinize bugünden itibaren yemek odaklı, hareketsiz bir hayattan spor odaklı yeni bir hayata geçiş yapmanızı tavsiye ederim. Bununla beraber, çocuğunuzun okulunda aktif rol alarak sağlıklı beslenme ve düzenli aktivite konularında neler yapılabileceğini araştırın.
Beslenme düzenini değiştirin
Obezite ile baş etmenin tek yolu beslenme alışkanlıklarında ve fiziksel aktivitelerde önemli değişiklikler yapılmasıdır. İşte beslenme ile ilgili yapılması gereken değişiklikler:
- İşlem görmüş şekerli içecekleri, yağlı-şekerli yiyecekleri evinize sokmayın
- Alışveriş yaparken abur cubur almayın.
- Çocuğunuzu doğru gıda seçimi için eğitin
- Yemek saatlerini düzenleyin, çok geç yemek yemesini engelleyin
- Öğün atlamasına izin vermeyin, mutlaka kahvaltı yaptırın
- Porsiyonlarınızı küçültün
- Çocuklarınızı değişik tatlara alıştırın, tekdüze beslenmek yerine rengarenk sebze ve meyveler içeren öğünlere teşvik edin
- Çocuğunuzu fast-food’dan uzak tutun
- Hiçbir yaşta, çocuğunuza ödül amacıyla çikolata, şeker gibi gıdalar almayın
- Su içmeyi öğretin
- Canı sıkılınca yemek yemek ile acıkınca yemek yemek arasındaki farkı öğretin
- Televizyon karşısında yemek yemesine asla izin vermeyin
- Çocuğunuzun yemesini veya içmesini istemediğiniz şeyleri siz de tüketmeyin
- Çocuğunuzun okulda ne yediğini denetleyin
Fiziksel ve sosyal aktiviteyle ilgili gereken değişiklikler
- Çocuğunuzun video ve bilgisayar oyunları başında geçirdiği süreyi kısıtlayın
- Saatlerce TV seyretmesine izin vermeyin
- Her gün mutlaka bir çeşit fiziksel aktivite yapmasını sağlayın; bunlardan birini seçmesini isteyin: Yürümek, ip atlamak, merdiven çıkmak, koşmak, bisiklete binmek, yüzmek, jimnastik yapmak vs...
- Mümkün olduğu kadar fazla yürüyün
- Çocuğunuzun fiziksel aktiviteye zaman ayırması için okulla işbirliği yapın; beden öğretmenlerinden ip atlamak, koşmak gibi ödevler vermesini isteyin
- Hayatınızın merkezine yemeği koymayın, ailece yapılan aktivite sadece yemek olmasın
- Sporu hayatınızın bir parçası yapın; düzenli egzersiz bütün aile fertlerinin hem psikolojik hem de fiziksel sağlığı için gereklidir
- Çocuğunuzun ev işlerinde yardım etmesini isteyerek daha aktif olmasını sağlayın
NOT: Psikoterapi diyalogları, yaşanmış hikayelerden esinlenilerek, psikoterapi sürecinde kullanılan yöntemlere örnek oluşturmak amacıyla yaratılmıştır. İçeriği psikolojideki bilimsel gelişmelere paralel olmakla beraber genel bilgilendirme ve tavsiye niteliğindedir.
Paylaş