Paylaş
Danışan: Okulda arkadaşlarım benimle sürekli dalga geçiyor. Artık dayanamıyorum. O kadar öfkeleniyorum ki, onlara kötü bir şey yapmamak için kendimi zor tutuyorum ama eve gelince ağlıyorum. Artık okula gitmek istemiyorum, annem zorla yolluyor.
Dr. Başak: Ne diye dalga geçiyorlar?
Danışan: Diş tellerim ve gözlüklerimle alay ediyorlar.
Yukarıdaki hikaye size tanıdık geliyorsa, aman dikkat, oğlunuz veya kızınız “akran zorbalığına” (bullying) maruz kalıyor. Belki siz de çocukluğunuzda bu tip davranışlara maruz kaldınız, bu yüzden acı çektiniz veya acı çeken arkadaşlarınızı gördünüz.
Belki o zamanlar bunun ciddi bir problem olduğunu ve önlenmesi gerektiğini bilmiyordunuz ve her okulda olan normal, sıradan, üzücü olaylar diye düşünüyordunuz. Oysa hiç de sıradan ve “normal” değil, engellenmesi için ciddi önlemler alınmalı.
Çünkü zorbalığa maruz kalan çocuklar okul içinde ve dışında sosyal, duygusal ve akademik açıdan birçok problem yaşıyor.
Bu problemlerin üstesinden gelemeyen çocukların arasında intihar girişiminde bulunanlara bile rastlanıyor.
ZORBA KİMDİR TANIYALIM
Nasıl “mobbing” kavramının dilimize girmesiyle, “işyerlerinde psikolojik taciz” konusunda farkındalık artıp, çalışanların kişiliğini korumak üzere kanun taslakları hazırlandıysa, akran zorbalığı konusu da aynı ciddiyetle ele alınmalı.
Anne-babalar, öğretmenler, okul idarecileri, Amerika ve Avrupa ülkelerinde olduğu gibi “zorbalığa sıfır tolerans” anlayışıyla konuyu ele almalı. Çocukları bilinçlendirmeli ve korumalı.
-Arkadaşlarını fiziksel olarak rahatsız eder: İtmek, tekme atmak, çelme takmak, vurmak gibi davranışlarla.
-Arkadaşlarına isimler takar.
-Arkadaşlarının konuşmasıyla, yürüyüşüyle, görünüşüyle, giyimiyle dalga geçer, aşağılayıcı tarzda konuşur.
-Genellikle kibar, sessiz ve çekingen olanları seçer. Çünkü onların kavga etmeyeceğini, bağırmayacağını, öğretmenlere veya başka yetişkinlere şikayet etmeyeceğini bilir. Kendinden güçlüleri seçmez.
-Arkadaşları hakkında dedikodu yayar.
-Arkadaşlarının eşyalarını izinsiz kullanır, sahiplenir veya zarar verir; yırtar, yere atar, saklar.
-Durdurmaya, engellemeye çalıştıkça daha fazla zarar vermek ister. “Yeter, yapma” uyarılarını ciddiye almaz.
-Kız veya erkek olabilir.
-Genellikle hatalarını kabul etmez, başkalarını suçlar.
-Okulda, mahallede, okul dışı aktivitelerde ve hatta internette zorbalık yapmaya çalışabilir.
-Zorbalık yaptığı kişinin başkalarıyla konuşmasına izin vermeyebilir, onu dışlamaya çalışabilir.
-Genellikle fiziksel olarak daha güçlü gözükür. Daha uzun boylu, daha iri olabilir.
-Başkaları ile uğraşırken etraflarındakileri eğlendirmeye, daha popüler olmaya, güçlü gözükmeye çalışır. Uğraştığı arkadaşına ne kadar zarar verdiğinin ve üzdüğünün farkında değildir.
-Yetişkinler onu durdurmadıkça devam etmekte bir mahsur görmez. Yanlışını anlayamaz.
ZORBALIKLA KARŞILAŞAN GENELLİKLE NE YAPAR?
-Zorbalıkla karşı karşıya olduğunu fark etmeyebilir, suçu kendinde arayabilir.
-Çok kızgın hissedip intikam alma planları yapabilir.
-Kendini dışlanmış, farklı veya garip hissedebilir, suçu kendinde aramaya başlar.
-Arkadaşları “ispiyoncu” demesin diye kimseye söylemek istemeyebilir.
-Yetişkinlerin bir şey yapmayacağını, ciddiye almayacağını düşünüp kimseyle paylaşmaz, oysa paylaşmadığı için kimse bir şey yapamaz.
-Birilerine söylerse problemin daha da büyüyeceğinden, başına daha kötü şeyler geleceğinden korkar.
-Kimsenin ona inanmayacağını düşünebilir.
-Güçsüz ve anne kuzusu gibi gözükme endişesiyle, zarar görse bile kimseye bir şey söylemez.
-Zorba ile karşı karşıya gelmemek için okula gitmek istemeyebilir.
-Derslerde daha sessiz kalmaya, içine kapanmaya başlayabilir.
-Kendi özelliklerinin dalga geçilecek özellikleri olduğunu, kendini eleştirdiği konuları başkalarının da eleştirmeye hakkı olduğunu düşünebilir; zayıf, şişman, uzun, kısa, çok çalışkan, çok kitap okuyan vs.
-Zorbalıkla uğraşmamak için kendini değiştirmeye çalışabilir; daha az kitap okumak, daha az soru sormak.
-İnternette zorbalıkla karşı karşıya gelen kişi, başkasına söylerse internet kullanımının kısıtlanacağından korkabilir.
ZORBALIKLA KARŞI KARŞIYA GELİRSEN NE YAPMALISIN
-Kesinlikle sessiz kalmamalı, mutlaka güvendiğin birine anlatmalısın; anne, baba, abla, abi, anneanne, dede, öğretmen, rehber öğretmen, arkadaş...
Konuşmak zor geliyorsa yazmalı ve güvendiğin birine vermelisin. Anlattığın kişi bir şey yapmıyorsa, başkasına anlatmalısın.
-Sır olarak saklamamalısın.
-Onları ifşa etmekten korkmamalısın. Zorbaların güçlü kalmalarının tek nedeni ifşa edilmemeleri ve engellenmemeleri.
-Sana yapılanların normal olmadığını ve engellenmesi gerektiğini bilmelisin. Zorbal kişi hiçbir zaman haklı olamaz.
-Onların istekleri doğrultusunda kendini değiştirmeye çalışmamalısın.
-Kurtuluşun, zorbalık yapan gruba katılmak olduğunu düşünüp onlar gibi giyinmeye, konuşmaya, davranmaya çalışmamalısın.
-Sana zorbalık yapan kişiye üzüldüğünü, sinirlendiğini belli etmemeye çalışmalısın. Seni üzdüğünü anlarsa seninle daha fazla uğraşacaktır. Bunu yapmak önceleri sana çok kolay gelmeyebilir ama bir yetişkinden yardım isteyerek onu yok saymanın yollarını öğrenebilirsin.
-Tek başına kalmamaya çalışmalısın. Bahçede, koridorlarda, tuvalette etrafında güvendiğin insanlar olmalı.
-Zorbalık yapan çocuklar başkalarına zarar verirken onları seyretmemelisin, çünkü çoğu ilgi çekmek için yapıyor. Bunun yerine bir yetişkinden yardım istemelisin.
-Kendine gülmeyi öğrenmelisin. Zorbalık yapan kişinin amacı senden negatif bir reaksiyon almaktır.
Seni kızdırmaya çalıştığında kızmak yerine güldüğünü görürse amacına ulaşamaz. Örneğin “dört göz” dediğinde, kızmak yerine “önümüzdeki hafta 8 göz olmayı planlıyorum” gibi saçma bir cevap verdiğinde, sen de eğlenmeye başlayabilirsin.
Paylaş