PaylaÅŸ
Yeni Dünya'da ilk yıllarda teknolojik gelişimi, '''En yüksek bina benimki olacak.'' felsefesiyle milyarderlerin gökdelen yarışını, gece-gündüz renk değiştiren binaların görkemi, yaşam refahı, rakam cümbüşü, tüketim bolluğundan herkes gibi biz de nasibimizi aldık.
Amerika rüyasını gemiden atlayıp lokantada bulaşıkçılık, ehliyetten önce araba sahibi olan, kar-kış altında benzin pompalayan, çek yazmasını bilmeden konut satın alanları görünce kaçak Türklerin hikayelerinin gerçekliğine kanaat getirdik. Sonraları renkli ışıklarla donanmış binaların giriş kapılarında kış soğuğunda karton ambalajlara sığınmış evsizlerin görünümü, lüks yaşamın bittiği yerde yoksullukla kıvrananları izledik. Kavşaklarda çöp sepetlerinden köfte-ekmek artığının nasıl kapışıldığını da gördük. Sonradan bu manzaralara gözümüz alıştı.
İleri dönemde dört bir kıta gençlerinin düşlerini süsleyen bu şehirde kaygılı bir hayat sürdüğümüzü farkettik. New York taşı toprağıyla aynı New York, ama zamanla bize öğretilenleri biz de yeni gelenlere, genç öğrencilere aktarmaya başladık:'' Kaldırımda ters istikametten gelenlere çarpmamaya bak. Yabancıyla gözgöze gelmemeye dikkat et. Caddelerde bağıra çağıra nutuk atanların yanından geçme. Metroda sırtını duvara yasla, tren beklerken, arkanda kim olduğuna dikkat et. Evinin dış kapısı asgari çift kilitli olsun. Kapını beklemediğin kimselere açma.''
''Akıl Hastalıkları Hareket Hattı'' direktörü Dr. D.J. Jaffe, New York'ta yaÅŸayan 33 bin evsizin 11 bininin ciddi akıl hastalığı çektiÄŸini söylüyor. Dr. Jaffe New York resmi makamlarını ciddi ÅŸekilde uyarıyor: '' Bu hastalar tedavi görmezse tünel ve metro istasyonlarında trenini bekleyen yolcuları raylara iterek ölümlere sebeb olacak. Cezaevlerindeki akıl hastaları, ÅŸizofren, psikopatların hastanelere götürülüp tedavie alınması lazım. Aksi halde trajik ölümlerin durması mümkün olmayacak. Otomatik silahla katliama yönelen genç öğrenciler de, kundakçılıkla öz ailesini, komÅŸularını yakanlar da akıl hastaları. ''Â
İnsanlar kime güven duyacaklarını bilemiyorlar. Azılı caniler arasında çocuklu ev kadını, iş adamı, öğrenci ve polisler de var. Komşularının ''efendi, iyiliksever'' diye nitelediği 28 yaşındaki polis Gilberto Valle küçük kızları kaçırıp iğfal ettikten sonra öldürüp etlerini yemeyi planladığı için cezaevine gönderildi. Altı yıllık polise yamyamlığında oto tamircisi Bolice Van Hise, üvey kızı ile 7 yaşındaki yeğenini de kurban etmeyi önermişti.
Ä°statistiklerde öğrencilerin katledildiÄŸi okul baskınları ve silahlar birinci planda geliyor. 310 milyon nüfuslu Amerika'da insandan çok silah var. Cato Enstitüsü'nde araÅŸtırmacı Trevor Burrus ''Yasalara uyan Amerikalılar savunmak için silah kullandığında cürümleri önlüyorlar.'' diyerek silah kullanımını destekliyor. Burrus, Adalet Bakanlığı'nda silahların 110 bin kere masum insanların can kurtardığının kayda geçtiÄŸini belirtiyor.AraÅŸtırmacı, diÄŸer kayıtlarda Amerikalıların yılda 830 bin ile 2.45 milyon kere silahların korunma amacıyla kullanıldığını ifade ediyor.Â
Gene de beş kıta insanları buraya kapağı atmak için fırsat gözlüyor. Tılsımlı bir ülke, Amerika.
PaylaÅŸ