Paylaş
Bu ‘‘sumo’’ başka ‘‘sumo’’
Manhattan'ın trafiği bir ömür törpüsü. Oysa İstanbul, Paris, Londra, Roma gibi kentlerde de tampon tampona araçlar, yılankavi egzos buharları, kitlenmiş kavşak manzaraları New York'tan farklı değil. Farklı olan husus uğultu. Manhattan merkezinde çok katlı binalar, siste bulut delen gökdelenlerde trafik uğultusu yansıması hiç bir şehirde yok. Yoğun trafik akımı, Amerikan milli marşı diye isim taktığımız polis, itfaiye sirenleri dev yapıların cam, çelik gövdelerinde desibel gücü katlanarak dağılıyor. Taze hava girsin diye ofis penceresini aralayınca caddenin tüm cümbüşüyle kucaklaşıyoruz.
Pencere kapalı ama sabah gazetelerini karıştırırken kulağımıza ilişen hızlı tempolu salsa müziğinin kaynağını merak edip dışarıya göz atıyoruz. Arazi aracı bir Hummer kırmızı ışıkta bekliyor. Kaporta arkasına oyuncak hafif top, otomatik tüfek yerleştirilmiş. Maket askerler silahlara eğilmişler. Aracın iki yanında yanıp sönen ışıklarla Robert Louis Stevenson'ın gündüz insan gece canavar karakteri ‘‘Dr. Jekyll ve Mr. Hyde‘‘ kelimeleri beliriyor. ‘‘2000 bin yılına bizimle girin’’ diye bir restoranın müzikli tanıtma turu bu.
Amerika ikinci bin yıla vedaya hazır. Eş, dost, tanıdık-tanımadıklarla konuşurken çeşitli programlarla karşılaşıyoruz. Doğma-büyüme New York'lular ‘‘Yeni yıla evimizde gireceğiz. Florida, Karayip Adaları'na gitmeyi düşündük ama bilgisayarların kitleneceği haberi çıktı. Seyahat burnumuzdan gelir endişesiyle vaz geçtik’’ diyorlar. Yaşlı çiftler çok önceden su, uzun ömürlü ekmek, konserve, mum, ilaç gibi ana ihtiyaç maddelerini depolamışlar, bankadan nakit para çekmişler. Paranoyak bazıları felaket simsarlığı yapıyor: ‘‘New York modern zamanın Sodom ve Gomorrah ( İncil'e göre Tanrı'nın yokettiği günahkar iki kent) sına dönüştü. Bir kaç deli çıkıp bomba patlatacak kalabalık yerlerde. Milenyum için kırsal kesimdeki akrabalara gideceğiz’’.
Orta direk New York'lular ise ‘‘Atlantic City, Las Vegas'da kumarhanelerde şans deneyip, Streisand, Cher, Tony Bennett'i dinleyeceğiz. Milenyuma çılgınca eğlenerek 'merhaba' diyeceğiz’’ diyorlar.
Yabancı bir meslekdaşımız yaptığı mini ankette daha zevkli bir seçenekle karşılaşmış : ‘‘Yeni yıla nasıl gireceksiniz soruma gençlerin çoğu sabaha kadar sevişip aşk yapacağız’’ yanıtını verdiler.
New York'un Aralık ayındanda turist akınına uğrayacağı kesin. Oteller asgari bir haftalık rezervasyon yapanlara öncelik tanıyor. Oda, daire fiyatlarını da rağbet nedeniyle artırmışlar. Manhattan göbeğindeki sosyete klüpleri, Soho, Chelsea, Nobu'da genç işadamlarının uğrağı barlarda masa ücretleri astronomik. Gene de İnönü Stadı kadar insan alan Jacob Javits Center'da Sting, Tom Jones, Aretha Franklin, Andrea Bocelli gibi ses yıldızlarının yer aldığı 1000-2500 dolar fiyatlı 31 Aralık konseri gerekli ilgiyi görmediği için iptal edileceği söyleniyor.
Ülke ekonomisinin giderek güçlenmesinden en fazla nasibi alan New York esnafı. Dev mağaza, marka satan butiklerde müşteriler dolu dolu. Madison Avenue'de bir mağaza tezgahtarı 8-10 bin dolarlık Rolex'ler, 25 bin dolarlık Patek Philippe, Frank Müller saatlerinin 100 dolarlık Timex'lerden fazla satıldığını söylüyor. Eski zengin kesimin yaşadığı Sutton Place'de bir içki dükkanı kasası 120 bin dolara 1870 Chateau Lafite Rothschild şarap siparişi aldığı bildiriliyor.
Yıl sonunda bizimde sağa sola hediye verme zorunluğumuz var. Ne Rolex ne de şişesi 10 bin dolardan Lafite Şarabı alacak değiliz. Alışveriş trafiğine kapılmadan Barnes and Noble'dan üç-beş kitapla bu işi kapatacağız. Aynı görüşü paylaştığım bir dostum ‘‘Sakın Sumo alma’’ diye takılıyor. Japon güreşine meraklı tanıdığım yok. Kahkaha atıyor. ‘‘Bu başka Sumo. Helmut Newton'un fotoğraf kitabı’’ Fena fikir değil, Newton dünyaca ünlü fotoğrafçı.’’
Ama kazın ayağı öyle değil. ‘‘Sumo’’ 480 sayfalık bir kitap. Ağırlığı 30 kilo. Açılıp kapanır sehpayla satılıyormuş. Fiyatı ise 1500 dolar. Hemen vazgeçiyoruz. Barnes and Noble'da ilk işim kapak arkası fiyat etiketine bakmak olacak.
Paylaş