Paylaş
Kitap, Türkiye’deki birbirinden farklı müzik dinleyicilerini de dikkate alarak ve Zeki Müren’in bunları kapsayan çeşitliliğini aktaran bir çalışma. Postmodern anlayışın ışığında Zeki Müren olgusunu değerlendiren kitapta onun yarattığı etkiyi bir başka açıdan göreceksiniz. Kitabın başındaki kuramsal görüşler, Zeki Müren’i düşünsel bir çerçeve içine oturtuyor. Ardından Zeki Müren’in müzik dünyasına girişinden son dönemine kadar, bilhassa yükseliş çizgisini bilimsel verilerle değerlendiriyor.
Geçmişin ‘genel’ eğlence anlayışı ve modernleşme süreci içinde ‘söz konusu değişimin aktörlerinden’ Zeki Müren’i, toplumun eğlence tarihi içinde okumak daha doğru yorumlara ulaşabilmemizi sağlıyor. Bu bölümde bilhassa ‘Modern bir aktör’ olarak işaret ettikleri Münir Nurettin Selçuk’a odaklanıyor ve Müren’le mukayese ediyorlar. Selçuk’un Paris dönüşü yaptığı (en azından biçimsel) değişiklikler, yenilikler bence Zeki Müren’in çıkışının habercisidir. Zaten o da burada devreye girip kendi devrimini yapıyor.
HEM DİNLEDİM HEM YAZDIM
Müren’in hayatına, müziğine dair bazı bilgiler birçok kişi tarafından bilinir. Kitabın önemi bilinenlerin, bilinmeyenlerin haricinde Türkiye’de Zeki Müren fenomenini inceleyip, bazı yabancı sanatçıları da dahil ederek geniş, detaylı ve doğru tespitlerle dolu bir karşılaştırma yapıyor olması.
Popülerlik kavramı üzerinden Zeki Müren hakkında farklı düşünenlerin de ne söylediklerini öğreniyoruz.
Cinsel yaşantısından, bunu sergileme biçiminden hayata ve müziğe bakışının ayrıntısına da iniliyor kitapta.
Kitap,haricen Müren’in müzikal söyleyiş, üslup, tavır konusunda da farklı düşünceler, yorumlar barındırıyor. Böylece yeniden bir Zeki Müren portresi çizebilme imkânı veriyor.
Zeki Müren’in müzik haricinde tiyatro, sinema hatta sahne ve kıyafet tasarımı gibi sanat alanındaki tür çeşitliliği de onu değerlendirme açılarına zenginlik kazandırıyor.
Akademik mecrada müzikal ve sosyolojik okumalar içeren bir Zeki Müren monobiyografisi, son yüzyıl müzik tarihi ve sosyolojisine ışık tutması açısından ayrıca önemli.
Hürriyet’in kimi etkinliklerinde, rahmetli dostum Yusuf Nalkesen sayesinde Zeki Müren’i oldukça yakından tanıdım. Beraber jürilerde bulunma fırsatımız bile oldu. Kişisel anlarına, işine saygısına, iç dünyasının tezahürlerine tanık oldum.
Zeki Müren’i birçok açıdan ‘doğru’ okumamızı sağlayan bir çalışma.Yazarken Zeki Müren’i dinlediğimi ve bir kere daha hayran kaldığımı belirtmem gerekli mi, bilmiyorum...
Paylaş