Paylaş
Yeni yayımlanan bir kitap, beni adeta yüz konusunda yazmaya zorladı, hatta tahrik etti: Adı: Yüz Okuma Sanatı*.
Kitabı okumadan önce bir uyarıda bulunayım, okuyup bitirdikten sonra yeni bir alışkanlık kazanabilirsiniz. Kendi hakkınızda, tanıdıklarınız hakkında verdiğiniz yargılar değişebilir. Daha da önemlisi, aynada kendinize bakıp, kendinizi yeniden tanımak için vakit harcamaya başlarsınız. Hele benim gibi, yüz okumaya, ondan kişilik yorumları çıkarmaya çalışan biriyseniz, yeni merakınız saplantıya dönüşebilir.
Olsun, gerçeklerden insan ne kadar kaçabilir?
Yüzün en dikkate değer durumu, soruları yanıtlarken kasılmalar, değişen renklerdir. Çoğu zaman bilmiyorum sözü kullanılmadığından, geçiştirici yanıtlar verilir.
Beni en rahatlatan yüz, uzmanlara uzmanlık alanlarına dair sorulan soruların yanıtını verirlerken ortaya çıkan görüntüdür.
En sahte, en inanılmaz, en ele veren yüz ne zaman beni rahatsız eder bilir misiniz? Sanat, edebiyat, kültür konusunda, ilgisizlerin ve sevgisizlerin konuşurken, yüzlerine vuran içleridir. Dildeki yalanların sağlamasını yüzlerinden yaparım!
Yüz ifadesi sözünü çok kullanırız da ifadesiz yüzlerin insanı nasıl tedirgin ettiğinden, güven vermediğinden söz etmeyiz.
***
YÜZE bakmaya başlayınca Quentino Tarantino’nun yazıp, Tony Scott’ın yönettiği True Romance (Çılgın Romantik-1993) filmindeki ünlü sahneyi hatırladım. Christian Slater, Dennis Hopper, Christopher Walken, Gary Oldman, Patricia Arquette’in rol aldığı filmde Christopher Walken (Vincenzo Coccotti) ve Dennis Hopper’ın (Clifford Worley) karşılıklı sahnesinden söz ediyorum.
Büyük mafya babasının Sicilyalı sağ kolu Vincenzo Coccotti (C. Walken) Worley’i (D. Hopper) karşısına alır ve Sicilyalıların büyük yalancı olduklarını kendisinin de Sicilyalı olup sorduğu sorulara doğru cevap vermediği takdirde bunu kolaylıkla anlayacağını söyler. Çünkü insan yalan söylerken yüzünde 17 mimik olurmuş ki, bunlar sözlerin yalan olduğunu ortaya çıkarırmış, şeklinde uzun cümle kurar. Worley ise büyük bir özgüvenle, çok fazla tarih kitabı okuduğunu ve aslında sarışın olan Sicilyalıların nasıl böyle esmer çocuklar halini aldığını alaycı bir şekilde anlatır. Uzun hikâyesinin ardından hayatına mal olacak soruyu sorar: “Bu anlattıklarım esnasında yüzümde o 17 mimikten hangilerini gördün?”
Yazar Richard Webster, yüz okumanın o kişiyi tahlil etmede yararlı veriler sunduğunu yazıyor: “Okurken yanınızda bir ayna bulundurun. Bu konuyu öğrenmenin en iyi yollarından biri kendi yüzünüzü rehber olarak kullanmaktır. Öğrendiklerinizin sağlamasını yapmak için yakından tanıdığınız kişilerin fotoğraflarını incelemek de iyi bir fikir olabilir. Böylece hem kendiniz hem de başkaları hakkında ne çok şey öğreneceğinizi görüp, epeyce şaşıracaksınız.”
Bir insanın yüz özelliklerinden yola çıkarak karakter tahlili de yapabilirsiniz. Eskilerin “Gözleri birbirine yakın kişilere güvenme” ya da “Gözleri velfecri okuyor” gibi deyişleri temelde daima bir gerçeğe dayalıdır.
Dünyanın her yerinde herkes için aynı anlamı taşıyan altı evrensel yüz ifadesi olduğunu hepimiz biliriz. Bakın bu mimiklerden okuyabildiğimiz haller hangileri: Şaşkınlık, Mutluluk, Korku, Öfke, Nefret, Üzüntü.
***
BUGÜN aynaya bakacaksınız, nasıl biri olduğunuza karar vereceksiniz.
Dostlarınızı da yeniden değerlendireceksiniz.
Kolay ve Pratik Yüz Okuma Sanatı, Richard Webster, Çev.: Leyla İsmier Özcengiz, Remzi Kitabevi.
Paylaş