Yirmi liradaki büyük mimar

Kimdir Mimar Kemaleddin (1870-1927) diye sorusuna ilk verilecek yanıt; yeni yirmi liralıkların üstündeki kişidir, olacaktır.

Haberin Devamı

Yirmi liralığın ön yüzünde Atatürk, arka yüzünde de Mimar Kemaleddin’in illüstrasyonları var. Belki birçoğumuzun ilk defa ismini duyduğu veya daha önce duymuş olsa da, yeniden hatırladığı bu büyük mimar, aslında mimarlık tarihimizin önemli adlarından. İmparatorluktan Cumhuriyet’e doğru çizilecek mimarlık tarihi çizgisinde, çok önemli bir yeri olan Mimar Kemaleddin hakkında hazırlanan üç ciltlik kitap dizisi, Mimar Kemaleddin odağında mimarlık tarihimizi aydınlatıyor. Önemli bir mimarımızın hem yaşamını, hem eserlerini bize tanıtırken belki her gün önünden geçtiğimiz eserlere dikkat etmemizi sağlıyor ve ülkemizdeki mimari üslubun önemli dönemeçlerinden birini aydınlatıyor.
Üç cildin ayrı ayrı hazırlayanları şöyle:
Genel başlık: Mimar Kemaleddin Anma Programı Dizisi.
İmparatorluktan Cumhuriyete Mimar Kemaleddin (1870-1927); Yıldırım Yavuz.
İstanbul Vakıflar Bölge Müdürlüğü Mimar Kemaleddin Proje Kataloğu, Editör: Afife Batur.
Mimar Kemaleddin ve Çağı (Mimarlık/Toplumsal Yaşam/Politika), Editör: Ali Cengizkan.
Bu tür kapsamlı kitaplar, hiç kuşkusuz bir mimarı tanıtmakla kalmıyor, mimarlık tarihimizi de öğretiyor.

KİTAPTAN

Haberin Devamı

Kimdir Mimar Kemaleddin?

Mimar Kemaleddin Bey, yüksek eğitmini 1887-91 yılları arasında
Hendese-i Mülkiye’de tamamladı; fakat sanata yatkınlığı nedeniyle daha çok resim ve mimarlık derslerine özen gösterdi ve diplomasını aldıktan sonra hiçbir zaman mühendislikle uğraşmadı. 1891’de okulu bitirince Prof. Jachmun’un asistanlığına atandı. Bu görevi dört yıl boyunca yürüten Mimar Kemaleddin Bey, bu arada okul dışında özel bürosunu açarak ilk yapıtlarını tasarlamaya başladı. 1895’te Berlin’e gönderildi. Berlin’de Charlottenburg Technische Hochschule’de iki yıl mimarlık eğitimi gördükten sonra, iki buçuk yıl da Berlin’de mimarlık bürolarında çalıştı.
1900 Nisan ayında yurda döner dönmez Hendese-i Mülkiye’deki görevine yeniden başladı. 1901 tarihinde Harbiye Nezareti Ebniye-i Askeriye mimarlığına ek göreve atandı. 1909 yılında Evkaf Nezareti’nin başına atanan Kemaleddin Bey’in vakıflardaki görevi, kentin önemli eski yapılarının büyük ya da küçük ölçekli onarımlarını yürütmekti. Bu görevlerdeki yoğun çalışmaları, kendisinin ulusal mimarlık anlayışını geliştirmesine zemin hazırladı. Vakıfların yaptırmayı düşündüğü bir dizi yeni yapı için vakıflar bünyesindeki İnşaat ve Tamirat Heyet-i Fenniyesi kadroları genişletildi, örgütün büyük bir mimarlık ve inşaat bürosu biçiminde çalışması sağlandı. “Kemaleddin Okulu” olarak da anılan bu büro, ulusal mimarlık anlayışını ülkenin tüm yönlerinde uygulayan bir dizi mimar, mühendis ve yapı ustasının yetişmesine olanak tanıdı.
Kemaleddin Bey, 1908 yılında kurulan Osmanlı Mimar ve Mühendisler Cemiyeti’nin kurucuları arasındadır.
1914 yılında Evkaf Nezareti’ndeki görevine ek olarak İstanbul Şehremaneti
Heyet-i Fenniye Müşavirliği’ne atanmıştır. 1919 yılında İngiliz yönetimine geçen Kudüs’te Mescid-i Aksa’nın onarımı için Müftü tarafından Kudüs’e çağrılmıştır. Onarımda gösterdiği başarıdan dolayı, İngiliz Kraliyet Mimarlar Akademisi’ne şeref üyesi olarak seçilmiştir. 12 Temmuz 1927’de Ankara Palas şantiyesinde kaldığı odada geçirdiği beyin kanaması sonucu 57 yaşında vefat etmiştir.

Haberin Devamı

DOĞAN HIZLAN’IN SEÇTİKLERİ

Simone de Beauvoir Mandarinler İmge
Kâzım Karabekir Edirne Hatıraları YKY
Nick Hornby Shakespeare Para İçin Yazdı Sel
Yavuz Ekinci Meyaser’in Uçuşu Doğan Kitap
Hakan Şahin Beşinci Boyut: Ölçek Talent

 

Yazarın Tüm Yazıları