Paylaş
Üyelerden birisi yıllar önce yayıncı olarak gittiği Çin’de gördüğü bir uygulamadan söz etti.
Yayıncılığın orada nasıl yürüdüğü konusunda bir anekdot nakletti.
Arkadaşımızın anlattığına göre, Çin’de bir yazar ancak yılda bir kitap yayınlayabilirmiş. Tek bir kitap yayınlayabileceği için de alışılmış deyişle tuğla gibi olurmuş yazılan kitaplar.
Ayrıca telif hakkı da satır başına ödenirmiş. Kitapların kalınlığını görünce bunun nedenini anlamış oldum.
Bu usul geçmişte mi olmuş, yoksa halihazırda da uygulanıyor mu doğrulatamadım.
1.5 milyar nüfuslu bir ülkenin böyle bir önlem almasını o an için normal karşıladım.
Onlarca kitapla boğuştuğum bir hafta sonunda, ödülü kime vereceğimiz konusunda tartışmalar yaparken, bu çözüm bana bir şifa gibi geldi.
Bir açıdan baktığımızda yayınlama özgürlüğünü kısıtlamak bu.
Diğer yandan okura az kitap sunulduğu için sindirerek okuyabileceği zaman kazanmış oluyor.
Yazar da yavaş yavaş, rahat bir şekilde çalışacak ve eserine çok daha ciddi emek verecek. Pek çok yazar için bir yıllık sürenin çok az olduğunu da biliyorum.
Sanırım bu tartışılır duruma bir seçiciler kurulu üyesi olarak kurtarıcı yanıyla olumlu baktım.
Eskiden sosyalist ülkelerde, edebiyatçılar birliğine üye olmayan birinin kitabı yayınlanamıyormuş. Bildiğim kadarıyla orada yayımlanan kitabın telifi de bir başka ülkeye transfer edilemiyordu. Kitabı çevrilen yazar telif ücretini ancak orada harcayabiliyordu.
Türk yazarları da çevrilen kitaplarının telifini orada harcarlardı.
*
ŞİMDİ hemen herkes kitabını yayımlatabiliyor. Yayınevi yayınlayacak nitelikte görmeyip reddetse bile maliyetini üstlenip kitabınızı bastırabileceğiniz yayıncılar var.
Dağıtım sorunu giriyor burada devreye. Yayınlanan kitap kitapçıya girmezse okura ulaşamıyor.
Bu kadar çok kitap yayınlayan yayınevlerinin seçici kuruları, danışmanları var. Bir süzgeçten geçiriyorlar kuşkusuz yayınlayacakları kitapları.
Yarışmalara gönderilen kitaplar konusunda deneyimlerime dayanan saptamalarımı ileteyim.
Bazı ödüller yarışmaya katılan eserler arasından seçilerek veriliyor. Okurun, bu kitaba ödül verilir mi itirazlarıyla sık karşılaşıyoruz. Oysa yeni çıkan bütün kitaplar ödül masasına gelmiyor.
Eğer yönetmelik gereği katılanlar dışındaki kitaplar da aday gösterilebiliyorsa durum değişiyor.
Bu yıl ilk kez Dünya Kitap Ödülleri bir uygulama başlattı. Batı’da yapılan bir seçim tarzı.
Seçici kurul üyeleri olarak toplanıp bir aday listesi hazırladık. Bu liste 1 Aralık’ta Dünya Kitap dergisinde yayımlanacak. Bir toplantı daha yaparak ödül alan kitabı daha sonra seçeceğiz.
Böylece okur ödüle aday diğer kitapları da öğrenecek. Ödül verilmese de onların içinden seçim yapabilecek.
Sanırım tartışmaları biraz olsun yanıtlayacak bir yöntem.
Yarışmalara katılanlara da bir anımsatmada bulunacağım.
Bir yarışmaya katılmaya karar verdiniz. O ödülün tarihçesine bakmanızı rica edeceğim. Büyük ustaların ödül aldığı bir yarışmada ilk kitabınızın şansının olduğunu sanmıyorum.
İlk kitapların da ödülleri var, onlara katılın. İleride de ustaların listesinde yer alabilirsiniz.
*
ÖDÜLLERE katılın. Yazarlık yaşamınıza önemli bir yardımı olabilir.
Paylaş