Paylaş
Dünyaca ünlü piyanist Alfred Brendel, yeniden CD yaptığı Beethoven piyano konçertoları için benim katıldığım bir yargı ileri sürüyor:
'Benim Beethoven'ı değerlendirişim her gün biraz daha gelişiyor.'
Yeni kuşağın yetenekli şeflerinden Simon Rattle yönetiminde Viyana Filarmoni Orkestrası eşlik ediyor.
Çoğunlukla kendi kendime sorarım: Bir icracının aynı besteyi farklı biçimde çalması müzik tarihinin önemli, meraklısı için ilgi çekici bir yönüdür.
Aynı eseri seslendiren bir orkestra, değişik şeflerin yönetiminde, çok farklı sonuçları ortaya koyarlar.
Paylaşılamayan Tutkular (Hilary and Jackie) filmi dolayısıyla bu icra farkları yeniden gündeme geldi. Kimilerine göre, Elgar'ın çello konçertosunu Jacqueline du Pre, Sir John Barbirolli'nin eşliğinde daha başarılı çalmış. Daniel Barenbouim'in eşliğindeki icra daha zayıfmış.
Zaman zaman müzisyenler ve ile dinleyiciler arasında bu tür konuşmalara rastlarsınız, elbet yazılara da.
Sir Georg Solti, Richard Wagner'in Nibelungen Ring'inin yeni bir CD kaydını yapması önerisini reddetmişti. Aynı sanatçıları yeniden bir araya getiremeyeceği kaygısını taşıdığından.
Altmış sekiz yaşındaki Brendel için, Arthur Schnabel'den (1882-1951) bu yana en iyi Beethoven yorumcusu, diyor eleştirmenler.
Brendel, çok yönlü bir sanatçı.
1948 yılında Graz'da (Avusturya) konser verirken, salona yakın bir galeride de resimleri sergileniyordu.
Ayrıca şiirlerini de bir kitapta topladı.
* * *
MURATHAN Mungan'ın yeni öykü kitabı Üç Aynalı Kırk Oda'yı okurken, yazılış tarihleri, kitabın oluşum süreci dikkatimi çekti.
Kitap, 1985-1999 arasında tamamlanmış. Bazı hikayelerin başında ilk başlandığı ve tamamlandığı tarih yazılı.
Hep merak ederim: Bir yazar bitirdiği eserine döndüğünde, yeniden yazma gereğini duyduğunda nasıl bir duygu taşır.
Murathan Mungan, 'Aynalı Pastane' hikayesinin sonu için yıllarca bir çözüm aramış.
Sanırım bu eserin yayınlanması için, bir yazarın içine sindirmesiyle ilgili bir tavır.
Yayınlanmadan, okuyucunun önüne çıkmadan yapılan değişiklikleri, yeniden yazmaları olağan karşılıyoruz.
Yazar sonradan yeniden yazmak isterse...
Eserinin sonunu değiştirmek isteğini önleyemezse...
İlgi çekici bir serüven başlar...
Bir yandan da, yazarın bitmeyen yazma heyecanı sürer...
* * *
İKİSİ arasında hem benzerlik hem de fark var.
Belki müzisyen yaratıcılığını belli sınırlar içinde gösterebilir, yazar ise özgürdür.
Paylaş