Paylaş
Türkiye’ye bu yazının bağlamında baksak hangi kişileri seçebiliriz. Çünkü onların listesi klasik Batı müziği kişileri düşünülerek düzenlenmiş. Bizde klasik Türk müziği, klasik Batı müziği diye bir ayrım söz konusu olduğundan kişiler ve olaylara belki de bir ikilem içinde yaklaşmak gerekiyor.
Batı müziği atılımı Saray’da başladı. Sultanlar beste yaptılar. Lizst İstanbul’a çağrıldı, Guiseppe Donizetti burada çalıştı.
Atatürk, konuğu İran Şahı onuruna, Ahmet Adnan Saygun’dan bir opera bestelenmesini istemiş, Saygun da Özsoy Operası’nı bestelemişti... Özetle, Batı müziği seçilmişti.
Batı müziğinin yerleşmesi için yapılan çalışmalarda mutlaka Türk Beşleri’ni anmalıyız. Onlar Batı’da kendilerini geliştirdiler. Adnan Saygun, Ulvi Cemal Erkin, Hasan Ferit Alnar, Necil Kâzım Akses, Cemal Reşit Rey, hem besteci hem de öğretim üyesi olarak bu müziğin yaygınlaşması için çaba gösterdiler.
Halk müziğinin ezgilerini çoksesli olarak dinlettiler.
Bela Bartok’un Anadolu’yu dolaşarak yaptığı derlemelerin de önemli bir hamle olduğunu müzik tarihi yazar.
* * *
TÜRK müziği için de bazı adlar saptayabiliriz.
Ali Ufki, Dimitri Kantemir bu listenin başında yer alacak adlar.
BBC Music’in listesinde yer alan krallar, kraliçeleri düşündüğümüzde III. Selim müzik çalışmalarıyla bizim müzik tarihimizde muhakkak anılmalı. İcracılığı kadar, kendisi makam da yaratmıştır!
Alet yapımcıları arasında ut, kanun, tambur ustalarının adlarını müzikçiler bilir ama onların adları bilinmez ve anılmaz. Oysa bazı ustaların tercih edilmesi onların tarihinin de yazılmaya değer olduğunu gösteriyor.
Batı müziği alanında aramızdan ayrılan prodüktör Ömer Umar’ı eski kuşak klasik müzik dinleyicisi bilir. Türk müziğinin doğru, Batı tarzı yönetilerek icra edilmesi söz konusu olduğunda adı öne çıkan Mesut Cemil’dir. Yönetici, icracı, besteci kimliği müziğe çok şey katmıştır.
Türk Beşleri’nin ve diğer çoksesli bestecilerin yurtdışında tanınmasını sağlayan Hikmet Şimşek konuşmaları, programlarıyla da anılmalıdır.
Türk müziğinde bir ekol yaratan Münir Nureddin Selçuk’un Türk müziğinin dinlenmesindeki rolü çok büyüktür.
Bazı yazarlar, şairler vardır ki onların yazıları, şiirleri de bu müziğin dinlenmesinde rol oynamıştır. Yahya Kemal’i bu listede anabiliriz.
Derneklerin, Batı müziğinin dinleyicilerinin artmasında, tanınmış solistlerin ülkemize gelmesindeki etkisi düşünüldüğünde Filarmoni Derneği’nin adı geçmelidir. Orkestra dergisini yayınlayan Panayot Abacı, hâlâ bu faaliyetine devam ediyor. Yıllardır birkaç dinleyici neslini, bugünün müzisyenlerini yetiştirmeyi başarmıştır...
Müziğin diğer türlerinde de başka isimler anılabilir. Bunlar içinde ilk aklıma geleni Âşık Veysel oluyor. Onun etkisi ve temsil ettiği dünya, müzik tarihimiz kadar başka alanlarda da adının anılmasını gerektirmektedir!
* * *
ÖRNEKLER, karşılaştırmalar ne kazandırıyor bize, doğrusu bilmiyorum. Ama kıymetlerini göz ardı eden bir ülke olarak, müzisyenlerimize, sanatçılarımıza neden ve nasıl sahip çıkmamız gerektiğini gösterdiği muhakkak.
(*) 31.03.2013, Hürriyet gazetesi.
Paylaş