Paylaş
Radyo Günleri’nde Orhan Hançerlioğlu’nun (1916-1991) hikâye programlarını dinleyenlerden biriyim. Bir öykü yazarını tanıtır, ardından konuşmasını şiir dizeleriyle bitirirdi. Etkileyici, davudi bir ses tonu vardı. Son romanı ve sözlükleri üzerine TRT’deki ‘Karalama Defteri’nde de bir konuşma yapmıştım.
Ölümünün 30’uncu yılında Meral Demiryürek’in yazdığı bir kitabı tanıtacağım: ‘Roman İncelemesinin Teorik Temelleri ve Uygulamaları-Orhan Hançerlioğlu-Hikâyeden Öte Romandan Beri’.
Meral Demiryürek
Orhan Hançerlioğlu Hikâyeden Öte Romandan Beri
Akademik Kitaplar
Roman niçin okunur?
Kitabın yazılış amacını şöyle açıklıyor: “İsmi felsefeye yönelik çalışmalarla özdeşleşen Orhan Hançerlioğlu’nun aynı zamanda iyi bir romancı olduğunu bilenlerin sayısının azlığı ve yazarın bu yönünün daha fazla dikkate alınmayı hak ettiği düşüncesiyle bu kitap yazıldı. Romanlar incelenirken Alfred Adler tarafından geliştirilen bireysel psikolojiyle Carl Gustave Jung’un temellerini attığı analitik psikolojinin verilerinden yararlanıldığı gibi, bunlara ilave olarak, Hançerlioğlu’nun romanlarını yazdığı dönemde yaygın bir şekilde tartışılan varoluşçuluk felsefesinin temel ilkeleri de dikkate alınmıştır.”
‘Giriş’in ilk arabaşlığı ‘Roman Nedir?’ Yazıda romanın unsurları irdeleniyor.
‘Roman Niçin Okunur?’da çeşitli yorumlardan sonra şu yargıya varılıyor: “Sonuç olarak okurun roman okuma eyleminde merak, zevk, hayal kurma, yaşayamadıklarını roman ortamında yaşama ve öğrenme, hayata dair bazı bilgiler edinme, dil yeteneğini geliştirme gibi etkenler rol oynamaktadır.”
Özellikle okunması gereken iki bölüm ‘Romanın Doğuşu’ ve ‘Türk Romanının Doğuşu ve Gelişimi’ yazıları.
Bölüm başlıkları:
- Roman İncelemesinin Teorik Temelleri
- Orhan Hançerlioğlu, Hayattan Yazıya
- Orhan Hançerlioğlu’nun Roman Anlayışı ve Romancılığı
- Orhan Hançerlioğlu’nun Romanları
‘Etkilendiği Yazarlar ve Okuduğu Kitaplar’ yazarın oluşum süreci hakkında bize ipuçları vermektedir. Türk yazarlarını andıktan sonra Yunan ve Latin klasiklerini incelediğinden söz eder. ‘Çarpan Kitaplar’ yazısında Türk edebiyatından örnekler verir. Kendi kuşağından birçok yazarın da adı vardır.
Hançerlioğlu’nun yazı serüvenini özetlemek gerekirse ‘şiirden hikâyeye’, ‘hikâyeden romana’ denilebilir. Roman anlayışında akımlar karşısındaki tutumunu ortaya koyar.
Demiryürek’in tespiti: “Orhan Hançerlioğlu edebi hayatı boyunca birtakım etkiler altında kalsa da, bir akımın temsilcisi olma gayreti içinde değildir.”
Kendisi de bu durumu bir soruşturma yanıtında vurgular: “Kendi payıma, sanatta bir ekole bağlanmayı doğru bulmuyorum. Ekoller sanatın önünden gitmezler, arkasından gelirler... Önünden yürüdükleri zaman yapılan şey sanat değil taklit olur.”
İncelenen romanların yayın tarihine göre sıralaması şöyledir:
- Karanlık Dünya
- Büyük Balıklar
- Oyun
- Ekilmemiş Topraklar
- Ali
- Kutu Kutu İçinde
- Yedinci Gün
- Bordamıza Vuran Deniz
Demiryürek her romanı çeşitli unsurlarıyla incelemiştir. Aşağıdaki analiz listesidir:
- Tanıtım
- Yapı
- Kişiler
- Mekân
- Zaman
- Tanıtım
- Dil ve Anlatım
- Anlam ve Yorum
Orhan Hançerlioğlu’nun hayatını, eserlerini ayrıntılı biçimde inceleyen bir çalışma.
Düzeltme: Geçen haftaki Orhan Kemal yazısında sözünü ettiğim Nurer Uğurlu’nun kitabındaki mekân İkbal’dir. Uyaran dostlarıma teşekkür ederim.
Paylaş