Paylaş
Beyoğlu Güzelleştirme Derneği'nin toplantısına başkanlık eden İstanbul Valisi Erol Çakır'ın şakası toplantının gündemini neşelendirdi.
Beyoğlu o kadar övüldü, öylesine güzel bir Beyoğlu tablosu çizildi ki, Vali de o zaman buraya para ile girilmesini önerdi.
Nasıl yurt dışında fuarlara, müzelere parayla giriliyorsa bu yöntem Beyoğlu'na da uygulanabilir dendi.
Galata Köprüsü'nden para ile geçildiği dönemi hatırlayanlar, kitaplarda okumuş olanlar, İstanbul'un bunlara alışık olduğunu hatırlamışlardır.
Neden olmasın diye düşündüm doğrusu?
Dernek Başkanı Vitali Hakko'nun düzenlediği toplantıda İstanbul Valisi Erol Çakır, Beyoğlu Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve iki eski İstanbul Valisi Namık Kemal Şentürk ve Nevzat Ayaz da hazır bulundular.
Beyoğlu hakkındaki gerçeklerin içine daima fanteziler, düşler karışır ve nostalji kimilerinin peşini bir türlü bırakmaz.
Onun için Beyoğlu üzerine tartışmaları, dilekleri, duyguları en iyi dile getiren, dostum Demir Özlü'nün 'Bir Beyoğlu Düşü'dür. Beyoğlu hakkında yazanların çoğu, nesnel araştırmadan çok, bir günlük havası taşır. Bu semtin havasını teneffüs etmeyenlerin yazdıklarının ruhu yoktur, defter yaprakları arasında kurutulmuş çiçeklere benzer.
Diğerlerinde ise hayatlarından izdüşümler vardır, gerçeklerle fantezilerin sınırları birbirine karışır, iyimser hafızalar Beyoğlu'nun arka sokaklarını bile nezih bir gezi alanına dönüştürür.
***
VİTALİ Hakko, Beyoğlu'nun güzele doğru değişimini övüyor. Söylediğine göre, 160 tane cafe varmış. Çoğu da gerçekten oturulabilecek, kitap okunabilecek güzellikte, kalitede.
Pastaneleri benim gibi arayanlar elbette vardır ama onlar da artık değişime katılmasalar da hoş görsünler.
Hakko'nun söylediği bir durumun üzerine gerçekten eğilmeli. Gençler İstiklal Caddesi'nde yürüyor da, genç olmayanlar bu caddeye nasıl ulaşacak, arabalarını nereye bırakacak? Bunun için de taksi durakları sorunu çözülmeli.
İstiklal Caddesi'nin trafiğe açılmasını ne ben savunuyorum, ne de o.
Allah korusun, o zaman beni Serdar Turgut halk düşmanı ilan eder.
Beyoğlu belli bir kişinin hayaline uymaz, her megapol gibi. Beyoğlu isteyene güzel, isteyene bayağı yüzünü gösterir yüzyıllardır.
Oradaki pastaneler kapandıysa, o güzellikte cafe'ler açıldı. Nevizade Sokağı, meyhane geleneğini yaşatıyor.
Ses kirliliğiyle mücadele konusundaki çalışmaları destekliyorum, her dükkandan bir başka bağırtının kulağımızı kirletmesini istemiyorum.
Beyoğlu Belediye Başakanı Kadir Topbaş'ın da çocukluğu Beyoğlu'nda geçmiş, dernek üyesi modacı Vural Gökçaylı'nın da.
İstanbul Valisi Erol Çakır toplantıya başkanlık etti ve dedi ki: ‘‘Şikayetlerinizi söyleyin ama beraberinde bir çözüm önerisi de getirin.’’Sizin düşündüğünüzü biz devlet olarak yerine getiririz. Gerçekten de sivil toplum örgütlerinin sadece yakınan değil, çözüm üreten bir kimliği olması gerekiyor.
***
HEPİMİZ 'Bir Beyoğlu Düşü' gördük. Ve düşlerimizi hayra yorduk.
Paylaş