AYDIN DOĞAN VAKFI GENÇ İLETİŞİMCİLER YARIŞMASI’nın 20. yıl ödül töreni çarşamba akşamı yapıldı.
Türkiye’deki üniversitelerin iletişim bölümünde okuyanların çeşitli türdeki çalışmalarını seçiciler kurulu değerlendirdi, kazananlara ödülleri verildi.
Türkiye’nin çeşitli kentlerinde üniversite açılmasının olumlu sonuçlarını bu yarışmalardan izliyorum. Çünkü yaşadıkları, okudukları kentin, bölgenin sorunlarını, güzelliklerini, durumunu da bu çalışmalarında yansıtıyorlar.
Ben her kuşağın, bilime, sanata, özellikle iletişime yeni bir yaklaşım, yeni bir bakış açısı kazandırdıkları kanısındayım.
Üstelik yıllar önce iletişim söz konusu olduğunda, sınırlı alanlar, sınırlı uzmanlıklar vardı, şimdi televizyondan internete uzayan çeşitlilik, bu alandaki çalışmaları daha zenginleştiriyor.
Kuşaklar arası etkileşime inandığımdan, genç kuşakların ustalardan, ustaların da genç kuşaklardan yararlanacaklarına inanıyorum. Deneyim ile yenilik, tazelik birbirini güçlendirir.
Projelerin gerçekleşmesinde ortak çalışmalar da dikkatimi çekti.
Birlikte emek verenler, ödül sevincini de birlikte yaşadılar.
Hepsini kutluyorum, kuramla pratik, uygulama arasındaki bağların önemini biliyorlar.
* * *
BUGÜNLERDE sık sık yinelediğim, sanatın hayatımızdaki yerini anımsattığım yazılardan sonra ödül kazanan bir proje beni çok etkiledi.
Begüm Karakaş’ın "Türkiye Sanata Evet Diyor" adlı çalışması Sosyal Sorumluluk Projesi dalında birincilik ödülünü aldı.
Öğr. Gör. Elif Sungur projenin danışmanı.
Begüm Karakaş, Maltepe Üniversitesi Halkla İlişkiler Bölümü’nde okuyor.
Çalışmanın sloganı şu:
"Dünyayı Parmaklarınızın Ucunda Dönmeye Hazır mısınız?"
Amaç, hedef, anafikir ne?
"Kampanya sanata ve sanatçıya değer vermeyi, sanatı tüketmeyi, sanatla yeni kültürlere açılabilmeyi, sanatın taşıdığı önemi ve insanlığa katacağı birikimi vurgulayabilmeyi amaçlıyor."
Karakaş, bale sanatını tanıtmayı amaçlıyor ve sponsorlar aracılığıyla bütün topluma yayılacağını söylüyor.
Bale ülkemizde gerçekten meslek olarak çok tanınmayan, fazla ilgi görmeyen bir sanat alanı. Aileler beş yaşında çocuklarını genellikle baleye gönderirler, ama çok azı onun bir baleci olmasını ister.
Karakaş, bale tarihini, Türkiye’deki durumunu incelemiş, adlar da vermiş.
Gerçekten bir firma böyle bir çalışmaya sponsor olsa, bale için de, sanat için de etkili olacağını hepimiz biliyoruz.
* * *
GENÇ iletişimcilerin çalışmalarında, sanatın yaygınlaşması, sanatçıya saygının artması için emek verdiklerini görmek beni gerçekten sevindiriyor.