Toplumcu kadının şiirini yazdı

Toplumcu kadın şairlerin içinde önemli bir addır Sennur Sezer.

Kadının bütün hallerini şiire getirmiş, yalnız yazdıklarıyla değil, toplumsal çalışmalarda da yer almıştır.
Cavit Nacitarhan’ın hazırladığı Şiirin ve Umudun Yorulmaz İğnesi Sennur Sezer kitabında; yaşamından şiirlerine kadar her şeyi bulabilirsiniz.
Kitap şu ana başlıklardan oluşuyor:
Sennur Sezer Kimdir? / Kendi Kaleminden / Sennur Sezer İçin Yazılanlardan / Şiirinin 40. Yılında Yazılanlardan / Armağan Yazılar / Şiir ve Resim / Şiir ve Fotoğraf / Şiir ve Kadın / Kent ve Emek / Çizgilerle Sennur Sezer / Şiirlerinden Örnekler / Şarkı Sözleri / Fotoğraflarda Sennur Sezer.
Kimdir Sennur Sezer?
Onu kendi kaleminden okuyalım:
“... Yazmanın herkes için bir kendini ifade biçimi olduğunu o zaman, on altı yaşlarındayken anladım.
Size kendimi, konuşmalarında yaptığım gibi bir şiirimle de tanımlayabilirdim: ‘ Evliyim / İki çocukluyum / Ozanım / .../ İnsanın insandan korkmasına karşıyım / İşte bunun için / Yazıp / Altına imza attıklarım.’BU yanlış değilse de eksik olurdu (...)
12 Haziran 1943 yılında Eskişehir’de doğdum. Babam Demir Yolları teknisyenlerindendi. Çalıştırırken işçi, ücreti ödenirken memur sayılanlardan. Annem bana ve kardeşlerime okumayı evde öğretmeyi başaracak; şiire, müziğe düşkün biri. 1959 yılında lise 2. sınıfta, yıl sonu yaklaşırken, tersanedeki işi bulup, sınava girip öğrenimimim bıraktım. Ailemin sonradan haberi oldu. Okumayı sevdiğim için şaştılar da. Düşlediğim eğitim dalının gerektirdiği para, lisenin bana artık verecek bir şeyi kalmadığına inanç, para kazanırsam daha özgür olabileceğim kanısı, bu kararda rol oynadı. (...)
İlk şiirim, ben lise sıralarındayken yayımlandı; 1958’de. 1964’te Sosyal Adalet dergisinde yayımlanan bir şiirim, Hüseyin Cöntürk’le Asım Bezirci’nin tartışmasına yol açtı. TİP’li arkadaşlarımın para koymasıyla ilk kitabım yayımlandı: Gecekondu. (...) İkinci kitabım Yasak 1966’da yine bir arkadaşın kurduğu yayınevinin şiir dizisinin ilk kitabı oldu. (...) 1967’de öykücü-yazar Adnan Özyalçıner ile evlendim. İyi arkadaşımdı. Sonradan işe aşk da karıştı. İki çocuğumuz, bir torunumuz var. Evlilik ve arkadaşlık sürüyorBen, hem şiirimi geliştirip değiştirmek, hem başarılı genç öyküçü Adnan Özyalçıner’in eşi görüntüsünden kurtulmak için üçüncü kitabımı oldukça geç yayımladım; 1977’de Direnç. Şiirimdeki “kadın” imgesi de belirginleşti. Çalışan bir kadının, bir kadın işcinin günlüğü sayılabilir şiirlerim. (...)
İnsan Hakları Derneği kurucu üyelerindenim. Emek Partisi girişimcilerinden. Emekliyim. 10. dereceden. Zorunlu emekli oldum(...) Şimdi beni tanıyorsunuz değil mi?”
Sennur Sezer gibi toplumcu şairleri bekleyen bir tehlike, mesajın şiiselliği yok etmesidir. Söylenenin önemine yaslanınca, söyleyişin önemi ikinci dereceye düşüyor.
Oysa şiir duygudan, duyarlıktan uzak kalmaması gerekern bir türdür. İşte Sennur Sezer bunu unutmuyor.
Şiirinin yalın dili, anlatılanı geniş okur kitlesinin algılamasını sağlıyor. Şiir kimin için yazılıyorsa şair onların dilini, sözlüğünü bilmesi gerekir.
Hassas bir dengede yazar şiirini.
Bir konuşmasında söylediği söz şiirini açıklayan özet bir cümledir:
“Şiirim makiyajsız... Olduğum gibi...”
Kitapta ilgi çekici bir çalışmayı özellikle okumanızı isterim.
Sennur Sezer’in Sesimi Arıyorum Adlı Şirinin İrdelenmesi yazısında bir şiiri bakın kaç kişi değişik açılardan inceliyor:
Nursel Ural, Burcu Uprak, Medet Turan, Ebru Çayır, Eylem Can, Mustafa Özmen.
Şiirin ve Umudun Yorulmaz İğnesi Sennur Sezer kitabının sonunda şiirlerinden seçmeler var.
Toplumcu bir kadın şair hakkında hazırlanmış kitap, size, bir kadın şairin, bir annenin, toplumcu bir yurttaşın hayatını ve şiirini anlatıyor.
(Şiirin ve Umudun Yorulmaz İğnesi Sennur Sezer, Hazırlayan: Cavit Nacitarhan, Anı-Biyografi, Evrensel Basım Yayın)

KİTAPTAN

Sesimi Arıyorum (Turgut Uyar)
Sennur Sezer, konuşmada da belirtildiği gibi, sayılı birkaç kadın şairimizden biridir.
Hemen hemen hepsi toplumsal içerikli şiirlerinin, yalın, süssüz, yapmacıksız bir dili vardır.
Bence en önemli özelliği, kadınlığı, kadınlığını hatırlatmadan kadınca yiirler de yazmasıdır. Kadınlığın ve analığın arasına öye güncel bir ayrıntı koyar ki, şiiri de kendiliğinden güncel ve sevecen olur:
...Hadi benim gülüm uyan
Sar beni yalnızlığa
Senetleri yaz paraları say
Seç dudaklarına gülüşü
Ünlüsü ol tezgâhların

Böğürtlen
Saksıda
Ne etsen
Çiçek vermez.”

DOĞAN HIZLAN’IN SEÇTİKLERİ

Yılmaz Karakoyunlu / Serçe Kuşun Sonbaharı / Doğan Kitap
C.C. Humphreys / Vlad - Son İtiraf / Maya Kitap
Turgut Türksoy / Deniz: Güneyin Çocukları / İmge Kitabevi
Neal Shusterman / Iskarta / Tudem Yayınları
Nurdan Beşergil / Bana Baktığın Gibi Bakma / Can Yayınları
Yazarın Tüm Yazıları