Doğan Hızlan: Sürgündeki yazarlara Nijerya'da sığınma evi






Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

NOBEL ÖDÜLLÜ (1986) Nijeryalı yazar Wole (Akinwande Oluwole) Soyinka (d.1934), kendi vatanlarında can güvenlikleri olmayan ya da sürgündeki yazarlar için Nijerya'nın en büyük kenti Lagos'ta yaşayabilecekleri bir sığınma evi açtıklarını bütün dünyaya duyurdu.

Lagos kenti yerel meclisinin, Uluslararası Yazarlar Parlamentosu'na sürgün yazarlar için bir ev vermesini ve bir ödenek ayrılmasını Parlamento Başkanı Wole Soyinka sağladı.

Nijerya'daki Sani Abaça askeri rejimi sırasında Soyinka da 4 yıl sürgünde yaşamıştı.

Soyinka, kaçacak, sığınacak yer bulamadıkları için çok sayıda meslektaşlarını kaybettiklerini, bu evde umutla yaşayabileceklerini belirtiyor.

Nobelli yazar, halen 32 yazar, film yapımcısı, besteci ve gazetecinin sığınma istediğini, 10'unun da barınak beklediğini sözlerine eklemiş.

Uluslararası Yazarlar Parlamentosu, Cezayir'deki şiddet olayları sırasında çok sayıda yazarın öldürülmesiyle harekete geçen yüzlerce yazarın 1993'te imzaladığı bildirinin ardından 1994 yılında kurulmuştu. Daha önceki başkan Şeytan Ayetleri kitabından ötürü hakkında ölüm fetvası çıkarılan Salman Rüşdi idi.

* * *

SÜRGÜNLÜĞÜN ne olduğunu yakın arkadaşlarımdan bilirim.

Doğduğunuz, yaşadığınız, sevdiklerinizin bulunduğu bir topraktan uzak bırakılmanın acısını sanırım yaşamayanlar bilemez.

Bence bir edebiyatçıya, sanatçıya reva görülen en büyük ceza, sürgünlüktür. Yurdunu terk etmeye mecbur bırakılmaktır. Geçen akşam Názım Hikmet toplantısından Sıraselviler Caddesi'ne çıktığımızda şair Turgay Fişekçi, hüzünlü bir saptamada bulundu. Moskova'ya gittikten sonra, İstanbul'a alışmış bir Názım'ın ne derin bir vatan hasreti çektiğini anladım, dedi.

Bunu söylerken, batan güneş kalabalığa vurmuştu.

İstanbul'da yaşayan bir şairin Sovyet ikliminde nasıl yaşadığını düşünüyorum da, Názım'ın hüznünü çok iyi anlıyorum, dedi.

Her zaman söylerim. Bir şairi en iyi bir şair anlar.

Sevgili edebiyatçı arkadaşlarımın, o günleri öykülerinde, şiirlerinde, anılarında yazarken, onları buna layık görenlere lanet ederim.

İktidarlar, rejimler kendi hatalarını, aptallıklarını onaylamadıkları için sanatçıların başına gelir bu ceza.

Bütün izm'li rejimlerin kurbanları sürgünlerdir.

Böylesine bir yere ulaşmanın, sığınabilecek bir yer bulmanın edebiyatçılara umut vereceğini inanıyorum.

* * *

SOYİNKA, sürgünlüğün ne demek olduğunu biliyor.

Onun için de yazarların acısını paylaşmak istiyor.

Yazarın Tüm Yazıları