Süheyl Ünver’i saygıyla anarak

Bazı kitaplar var ki, elinize aldığınızda, aranızda bir dostluk başlar, sıcak bir ilişki sizi onun yazarı, çizeriyle dost kılar. Süheyl Ünver’in kitabı da tam böyle. Üstadın Bursa’ya yaptığı gezilerde, defterlerine çizdiği suluboya resimler, desenler, gördüğü mimari yapılarla ilgili aldığı notlar, ulaştırdığı bilgiler ve elbette kişisel notları yer alıyor

Tıp tarihi konusunda kaynaklar, kitaplar dendiğinde akla ilk gelen isim Süheyl Ünver’dir.
Üniversite yıllarımda, onunla çok karşılaştım, kitaplarını okudum. İnce uzun boylu, gözlüklü bir insandı ve zarif kişiliği dışarıya da yansımıştı. Her zaman elinde küçük bir çanta taşırdı.
Aslında bir tıp doktoru ancak kültür tarihçisi olarak ortaya koyduğu eserlerle, en az hekimliği kadar önemli işlere imza atan bir isimdir Süheyl Ünver. İstanbul üzerine kaleme aldığı kitaplarla şehrin tarihine önemli notlar düşen Ünver, Türk süsleme sanatlarında da nev’i şahsına münhasır bir yerdedir. Üstad, Anadolu’da yaptığı gezileri de boş geçirmemiş, yanında götürdüğü defterlere çevredeki tarihî eserleri suluboyayla resimlemiş ve gerek kişisel gerekse belgesel notlar düşmüş. Süheyl Ünver’in bugün sayısı binleri geçen defterleri, kızı Gülbün Masera tarafından yayına hazırlanarak okurlarla buluşuyor. Bursa Defterleri de bunlardan birisi.
Gülbün Mesara ile Mine Esiner Özen’in hazırladığı Süheyl Ünver’in Bursa Defterleri, insanda kitap okuma zevkini artıran bir özellik taşıyor.

BİR DE BAKTIM BÜYÜKBABAM

Bazı kitaplar var ki elinize aldığınızda, aranızda bir dostluk başlar, sıcak bir ilişki sizi onun yazarı, çizeriyle dost kılar. Süheyl Ünver’in kitabı da tam böyle.
Üstadın Bursa’ya yaptığı gezilerde, defterlerine çizdiği suluboya resimler, desenler, gördüğü mimari yapılarla ilgili aldığı notlar ulaştırdığı bilgiler ve elbette kişisel notları yer alıyor. Bugün tamamen ortadan kalkmış mimarî eserlerden mezar taşlarına, cami ve benzeri yerlerdeki çini süslemelerin desenlerine kadar pek çok şeyi belgeleyen Ünver, en sıradan gezisini bile bir kültürel şölene çeviriyor.
Suluboya resimler, el yazısıyla notlar, birbirini tamamlıyor. Ancak bunlar ne sıradan bir sanat tarihçinin, ne de bir gezginin aldığı notlar. Bunlar aslında bir sanatçının gezi notları, günlükleri...
Birkaç örnek verelim: “Bursa’da iki gün hava kapalı ve yağmurlu geçti. Resim yapamadım.”
Onarılan bir camiyi ziyaret ediyor, yazılara bakıyor, ne görsün: “Bir de baktım ki bunları Büyükbabam Hattat Haci Mehmed Şevki Efendi Hazretleri yazmış.”
Resimlere dikkatle baktıktan, görselliğin tadını çıkardıktan sonra, yazıları okuyun, şairane tasvirlerin resimleri süsleyip süslemediğine karar verin, belki de resimler yazıları süslüyordur.
Şerbetçi Ahmed Efendi’nin, bu mübarek zatın sözlerinden alıntılar:
* Söylemediğim sözden utanmadım.
* Rüyanızı akarsuya söyleyin.
* Hacca gidip Fatma dönmeyin.
* Bostan kökeninde olur. İçini dışarısı besler, onu deşmemek lâzım.
Bir bayram sabahını ne güzel özetliyor:
“İntibalarımı fırçama ve kaleme söylettim.”
Süheyl Ünver’in Bursa Defterleri’ni okuyup, seyrettikten sonra, Bursa’yı bir kez de onun fırçasından ve yazısından görmek istedim.

SANATA IRSİ OLARAK GİRDİM

Sanatla bağlantısı, sanatçı yanı konusunda, İ. K. Yenisey’le yaptığı konuşmada şöyle diyor:
“San’ata olan merakım dolayısıyla çok zamanlar muahezeler işittim. Fakat bu benim elimde değildi. Ben ırsî olarak san’ata bağlılık duyuyordum. Annemin babası Şevki Efendi meşhur bir hattattı. Onun dayısı Hattat Hulûsi Efendi, damadı Emin Efendi ve dayım Sait Bey keza. Babam musikîşinas. Babamın babası Hacı Mehmed Efendi ressam. Amcası Vâsıf Bey hatta. İşte ben bu ruhların telâkisinden doğunca bittabî san’ata irsî olarak girdim. Eğer bu saydıklarım hastalık da olsaydı onlara da tevarüs edebilirdim.
San’at hevesim hekimlik tahsilim esnasında inkişaf etti. Üsküdarlı ressam Ali Rıza Bey’den resim dersi aldım. Hattat mektebine tıbbiyede talebe iken girdim. Nuri Bey’den tezhip öğrendim. Bunlara heves etmem fena olmadı. Benim ruhum üzerinde işlediğinden hekimliğimin insanlık tarafına da faydalı oldu.”
Bu çalışmanın ‘Süheyl Ünver’in Bursa Seyahatnamesi’ olarak da nitelendirilebileceğini belirtmek gerek. Kitabın hazırlanmasında yararlanılan defterler birkaç kütüphane ve arşivden derlenmiş. Bunlar; Süleymaniye Kütüphanesi’ndeki defterler, Gülbün Mesera Arşivi’ndeki defter, Suluboya Bursa resimleri: Gülbün Masera arşivi, Suluboya Bursa resimleri: Türk Tarih Kurumu arşivi, Bursa Pınarbaşı Mesiresi, Rûhi kalkınmamızda Bursa.

DOĞAN HIZLAN’IN SEÇTİKLERİ

Mark Vernon / Mutluluk İçin Felsefe / Sel Yayıncılık
Güntekin Yazgan / Kör Uçuş / Doğan Kitap
Alain Badiou, Nicolas Truogn / Aşka Övgü / Can Yayınları
Mehmet Şimşek / Horepiskopos - Aziz Günel’in Hatıratı / Everest Yayınları
Elif Ayla / En Güzel Misafir Sofraları / Hayy Kitap
Yazarın Tüm Yazıları