Paylaş
Kitap okutmanın önemini tartışacak değilim. Ama okuduğunu anlamak diye de bir söz vardır.
Eğer altyapınız yoksa okuduklarınızın yeterince tadına varamazsınız. Her işin bir başlangıcı, ortası, sonu vardır.
Tavsiye edilen kitapların çoğu, son yıllarda, son aylarda yayımlanmış olanlardan seçiliyor. Bir ülkenin edebiyat yapıtlarını anlayabilmek için o ülkenin edebiyat tarihini bilmeniz koşulu vardır.
Klasikler başlığı altında verilen kitaplar, Nurullah Ataç’ın deyişiyle ‘soy eserler’dir.
Cumhuriyet sonrası kurulan Tercüme Bürosu, Doğu-Batı edebiyatının önemli kitaplarını Türkçeye çevirerek yayınlamıştır.
Bizde liste yapmak ne kadar başarılı olmuştur, sonuçlanmayan bir tartışma konusudur.
Milli Eğitim Bakanlığı Klasikleri birçok ailenin kütüphanesinin kuruluş kitapları olma özelliğini taşımıştır.
Belli listeler doğrultusunda hazırlanan bir başka dizi de 1000 Temel Eser’dir.
Daha sonra Tercüman Gazetesi 1001 Temel Eser dizisini yayımlamıştır.
Yakın zamanın girişimi de gene Milli Eğitim Bakanlığı’nın da benim de bulunduğum bir kurula yaptırdığı 100 Eser listesidir.
Seçilirken gözetilen ilke, eserlerin yaşayan yazarlardan seçilmemesidir.
Bunun da uygulamada sonuç vermediğinin görülmesidir.
Birçok yayınevi bu kitapları yayınlayarak hatta bu kitaplar için yayınevi kurarak iyi bir satışa ulaşacaklarını ummuşlardır.
Ne yazık ki bu gerçekleşmemiş, yayınevleri para kaybetmiştir.
Listeden para kazananlar yayınevleri değil, bu kitapların üç-beş sayfalık özetlerini satan korsanlar olmuştur.
Birçok kimseye, özellikle edebiyat hocalarına, yazarlara ne okuyayım diye sorulmuştur.
Sorana, sorulana göre değişiklik gösteren bir kütüphane.
Yapılan tavsiyeleri yerine getirmeden önce, başlangıç için iyi bir okur kütüphane kurmaya klasiklerden başlamalıdır.
Klasik şemsiyesinin altına giren dünya ve Türk edebiyatının iyi eserlerini okumaktır.
Bu yazımızda biz bugünün kitaplarını seçmeden önce bir altyapı için gereken bazı kitapların adını vermekle yetineceğiz.
Listemizin bütün çabamıza rağmen öznellikten arındığını söyleyemeyiz.
Daha başlangıçta, okul sıralarından başlayacak kitap seçimi, ilerideki yaşlarda nasıl bir okur olacağını belirlemektedir.
Çocuklara bir edebiyat zevki kazandırmak için her ülkenin kullandığı bazı yöntemler var.
Bir kere iyi yazarların kitaplarını çocukların sahip olduğu kelime haznesine göre düzenlemelisiniz.
Dünya ve Türk klasiklerinin her yaşa göre düzenlenmiş baskıları çocuğun sözcük zenginliğini sağlar.
Benim başlangıç kitaplarımdan biri, ‘Haydi Anlat Anneciğim’ adını taşıyor.
Seçimin ilk kitapları, edebiyat tarihleridir.
Ne yazık ki bizde az sayfalı, yalın bir dille yazılmış edebiyat tarihleri yoktur. Ciltler dolusu edebiyat tarihi kitapları meraklısı, ilgilisi içindir, sıradan bir okura ağır gelir.
Yabancı kitap fuarlarında, yılın ülkesi olanların standında çoğunlukla elli ile altmış sayfa, hatta bazıları cep kitabı niteliğinde edebiyat tarihlerini görmüştüm.
Bizim Frankfurt Kitap Fuarı’nda onur konuğu olduğumuz yılda ben de ‘Türk Edebiyatında 100 Kişi’ gibi bir kitap hazırlamıştım, Türkçe-İngilizce yayımlanmıştı.
Seçimin ilk kitapları, kuşatıcı bir bakışı sağlamak için antolojilerdir. Antolojiler size geniş bir seçim alanı açarlar.
¡ ¡ ¡
BAŞVURU niteliği taşıyan bazı kitaplar:
Editörler: Talât Sait Halman, Mustafa İsen, Osman Horata, Yakup Çelik, Nurettin Demir, Mehmet Kalpaklı, Ramazan Korkmaz, M. Öcal Oğuz.
* * *
DAHA sonra seçiminizi yapabilirsiniz.
............................................
Düzeltme: Önceki günkü yazımda kütüphane müdürünün adı Ramazan Minder olacaktı.
Kütüphaneci dostumuz şimdi Beyazıt Devlet Kütüphanesi Müdürlüğü’ne getirildi. Kutlarım.
Paylaş