Şimdi de kitapçıların durumlarını ileteceğim

KİTAPÇILARLA ilgili yazıma okurlarımdan gelen tepkileri ve düşünceleri iletmiştim. Daha sonra büyük bir kitap zincirinin yöneticisi arkadaşım aradı, o da dertlerini, düşüncelerini, durumu iletti. Onlar da taraf olduğuna göre ne söylediklerini okurlarıma yansıtacağım:

"Rakamlar hem yöneten hem çalışanlar açısından iç açıcı değil.

Kitaptan anlayan, gelen alıcıya kitap hakkında bilgi veren bir elemanı yetiştiriyoruz, öğrendikten sonra sadece başka kitapçılara değil, ayrı iş kollarına da geçebiliyor.

Kitapçı zincirinin büyük alışveriş merkezlerinde olduğunu biliyoruz, onların kirasının yüksekliğini de."

Yönetici arkadaşım bazı rakamlar verdi:

"Alışveriş merkezindeki cironun ortalama yüzde 15’i kiraya gidiyor, ben bir dergiyi yüzde 18’le alıyorum. Bu hesaba vurursan bize kalan yüzde 3.

Çalışanların seçkin olanları var, onlar da zincirin bazı önemli yerlerinde çalıştırılıyor.

Üstelik biz, başka iş kolları gibi fiyat oynaması yapamıyoruz.

Derginin, kitabın fiyatı belli, bizim kiramız yüksek, bu fiyata satıyoruz, diyemiyoruz.

Ayrıca yayıncılar da, krize, ekonomik duruma göre, daha fazla indirim yapmıyorlar."

* * *


BAZI okurlarımın yakınmasına, eleştirilerine de yanıtları var.

Artık yüksek kiralarda, sadece kitap satışı, gerek kira gerek personel gelirini karşılamıyor, onun için yan ürünler de satılıyor. Kimilerinde kitapla birlikte CD’ler, DVD’ler, oyuncaklar, küçük çapta kırtasiye.

Yalnız kitap görmek isteyen okurların bu tür yerleri de yadırgadıklarını söyleyelim.

Bir sektörün değişiminden kaynaklanan sorunlar, büyümenin getirdiği sancılar...

Necdet Sander’in kızı Nilüfer Sander, babasının Osmanbey’deki kitabevinden söz ediyor, zamanın önemli, kaliteli ziyaretçisi olan bir yerdi. Yazarların hepsi onu tanırdı, iyi de bir yayıncıydı. Şimdi bu genişlemede hangi kitapçı, yayıncı işinin başında oturabilir?

Eyüp Yüksel de o günleri arıyor.

O dönem geçti. Remzi Bengi, İbrahim Hilmi Çığıraçan dükkánlarında, kitabın başında otururlardı. Şimdi böyle bir yönetim mümkün değil.

Gaziantepli bir okurum da, bir milyon iki yüz bin kişilik kentte iyi bir kitapçı olmadığını yazdı.

Adana’dan kendisi kütüphanecilik okuyan bir okurum Altan Sevdinli, aynı zamanda galeri işlevini de gören kitapçı mağazasından fotoğraflar gönderdi. Çok hoşuma gitti.

* * *

KİTAP yazılarından çıkan sonuç:

Okurlar daha bilgili, ilgili, kitabı seven, okuyan satıcılar arıyor. Çalışanların da, yönetenlerin de haklı oldukları noktaları unutmayarak.
Yazarın Tüm Yazıları