Paylaş
Merak ediyorum bunu dinleyenler, şiiri okurken bestesini anımsayacaklar mıdır? Ya da şöyle sorabilirim, bestesiyle de şiiri sevme gerekçesi zenginleşecek mi?
Birçok şiir bestelenmiştir.
Pop müzik parçalarında bile böyle iyi şiirler vardır, dillerden düşmeyen.
Tozan Alkan’ınkiler farklı. Onun bestelerinden geleneksel bir tavır çıkıyor. Bence şiirlere de yakışmış.
Ben iyi şairlerin şiirlerinin bestelenmesini istiyorum, çünkü şiir dışında müzik yoluyla da yaygınlaşabilir. Nitekim sözgelimi Ataol Behramoğlmu’nun şiirlerini Halûk Çetin müzik eşliğinde okuyor. Yıllardır büyük bir ilgi görüyor. Tozan Alkan’ın besteleri ve seslendirdiği şiirler de aynı iyi etkiyi yapacaktır...
CD’de şiirleri bestelenen şairler şöyle:
Şükran Kurdakul, Muzaffer İlhan Erdost, Hasan Hüseyin Korkmazgil, Şeref Bilsel, Abdülkadir Bulut, Erdoğan Alkan, Tozan Alkan ve bir de anonim bir şiir yer alıyor...
Daha önce, başka besteciler de Türk şiirinden iyi örnekler bestelemişlerdi. Bunların başında İlhan Usmanbaş anılmalı. Ece Eyhan’ın Bakışsız Bir Kedi Kara’sını, Behçet Necatigil’in Kareler’ini bestelemişti.
Bu albümün önemi ise, şiirleri besteleyenin de aynı zamanda şair olmasından kaynaklanıyor....
* * *
YÜZYIL Dönümüne Yolculuk** albümünde, iki iyi solist, Pelin Halkacı Akın (keman), İris Şentürker (piyano), belli bir tema ekseninde seçim yapmışlar:
Debussy, Ravel, Faure, Massenet.
19. yüzyılın ortasında doğup, 20’nci yüzyılın ilk çeyreğinde hayata veda eden, ama büyük kitlesel değişimlere, I. Dünya Savaşı’na tanıklık eden isimler... Bazıları bizzat cephede yer alan isimler.
Aydın Büke, Yüzyıl Dönümüne Yolculuk başlıklı yazısında neden bu bestecilerin seçildiğini yazmış. Böylece bir amaca yönelik CD’yi dinleyiciler daha iyi anlayıp, daha çok sevebilirler.
Aydın Büke’nin kitapçıktaki yazısı, içeriğe dair önemli bilgiler içeriyor.
“1871’de savaş bitmiş, Fransızlar kesin olarak yenilmiş, hayat Paris’te kaldığı yerden devam etmeye başlamıştı. Direnişçilerin üssü konumundaki Montmarte, artık sanatçıların uğrak yeri olmuştu. Yüzyıl dönümü resimde, edebiyatta ve müzikte kimi zaman birbirine çok zıt akımların doğuşuna tanıklık edecekti(...) XX. yüzyılda peş peşe gelecek iki büyük dünya savaşı, tüm Avrupa’yı saracak yıkım ve karamsarlık, 1870 sonrasındaki dönemin ‘la belle epoque’ olarak anılmasına neden olacaktı. Gabriel Faure, hafif süvari alayları arasındaydı. 1875’te ilk oda müziği yapıtı üzerine çalışmaya başladı. Bu iki yıl sonra La Majör Keman Sonatı olarak yayımlanacak yapıttı. Daha sonra Fransız Scherzo’su olarak tanımlanacak sonatı, Debussy ve Ravel zaman zaman, beklenmedik anda ortaya çıkan coşku dolu pizzicato’larıyla dikkat çeken bu yapıyı kendi yapıtlarında da uygulayacaklardı. Jules Massenet de Fransa-Almanya Savaşı’nı cephede geçiren diğer besteciydi.”
Pelin Halkacı Akın ve İris Şentürker’in CD’si bu özel ve dikkatle değerlendirilmesi gereken dönem eserlerini, tema olarak belirleyip ona göre düzenlenmiş... Çok iyi bir CD.
* * *
İKİ tematik albüm, iki iyi besteler toplamı...
* Uçurumlar Arasında-Çağdaş Türk şiirinden ezgiler-/Tozan Alkan/Ütopya Müzik
** Yüzyıl Dönümüne Yolculuk/Pelin Halkacı Akın, İris Şentürker/Lila Müzik
Paylaş