Paylaş
Yunus Emre’yi her zaman yeniden okumak gerekir. İnsanın kendini tanıması için yapacağı iç yolculuğun büyük bir yol göstericisidir. Ruh dünyamızın mimarıdır o, aynı zamanda her an benliğimizi sınavdan geçirmenin de sırrı yazdıklarındadır.
Bâki Hoca’nın (Abdülbâki Gölpınarlı) bütün Yunus Emre kitapları kütüphanemin ulaşılabilir rafındadır. Hoca’nın Ahmet Halit Yaşaroğlu baskısından bugüne kadar olanları da kütüphanemde saklıyorum.
Bir Yunus Emre kitabının Altın Kitaplar Yayınevi’nde basılmasını başardığım için de övünürüm.
Prof. Dr. Turan Karataş’ın hazırladığı ‘Yûnus Divanı’nı da kitaplığınızın seçkin yerine koyun. Karataş onu nasıl tanıtıyor:
“Yedi yüz yıl evvel sayesi dünya gölgeliğinden çekilip Ölümsüzlük Yurdu’na göç eden Büyük Yûnus’a binlerce selam olsun. Meşhur olan adıyla Yunus Emre, medeniyetimizi inşa eden bilge şairlerdendir. Söylediği şiirler, kültürümüzün mayası, Türkçemizin yüz akıdır. Türk edebiyatının en kıymetli şairlerinden biri olduğunu herkes kabul etmiştir. Farklı dünya görüşlerine ve hayat tarzlarına sahip, çeşitli inanışlara mensup olan her yaştan ve her cinsiyetten okuyucusu vardır. Yûnus’un seveni pek çoktur. Şiir okuyucusu olup da yolunu Yûnus Divanı’na düşürmeyenler yoktur denebilir.
Bugün elimizin altındaki yazma Yûnus divanları, eski ve yeni alfabemizle basılan Yûnus Emre Divanı neşirleri incelendiğinde, ‘İçindeki bütün şiirler Yûnus tarafından söylenmiştir’ diyebileceğimiz ‘güvenilir’ bir Yûnus şiirleri divanı/kitabı ortaya çıkarmanın mümkün olmadığı görülecektir.”
‘Yûnus Divanı’nı edinmenizi yürekten dilerim.
Gerçek bir yakın tarih çalışması
Kapaktaki yazılar kitap üzerine bilgi veriyor: ‘Cesur Dâhiler: Jacques Monod, Albert Camus’. Bir bilim insanı, bir filozof ve onların Fransız Direnişi’nden Nobel Ödülü’ne uzanan şaşırtıcı maceraları. Bilim insanı olmanın namusunu, vatansever olmanın kahramanlığını anlatan, roman akıcılığında ve belgelere dayalı gerçek bir yakın tarih çalışması.
‘Yenilgi’, ‘Özgürlük Yolu Uzun Bir Yoldur’, ‘Hayatın Gizleri’ ve ‘Nobellik Düşüncelerle Soylu İşler’ olmak üzere dört bölümden oluşan kitabın başındaki yazı şöyle:
“Yaşadığımız yılların sayısıyla değil, eylemlerle ölçülür hayatımız. Soluklarımızın sayısıyla değil, düşüncelerimizle ölçülür. Duygularımızla ölçülür, telefon kadranındaki sayılarla değil.” - Philip James Bailey
Bazı kavramlar, ödül kurumu üzerine düşünmeye çağıran önemli bir kitap. Deha ve cesaret ilişkisine özgün bir yorum getiriyor. İki önemli unsurun gelgitleri üzerine nitelikli bir inceleme.
Bir yanımız bahar bahçe...
Yaprak Döker Bir Yanımız’, 80’li yılların Türkiye’sinin aksak ritmiyle sallanıp yuvarlanarak, düşe kalka, güle oynaya şarkılar, türküler
söyleyen bir sözlük. Bu sazlı cazlı sözlük, 80’lerin müziğinden yola çıkarak toplumsal hareketlerin, siyasal değişimlerin, gündelik alışkanlıkların labirentinde dolaşıyor; bu karmaşık dönemin nabzını tutmaya, tansiyonunu ölçmeye çalışıyor.
A’dan Z’ye, ‘Acısız Arabesk’ten ‘Züğürt Ağa’ya uzanırken, 10 yıllık birikimden derlediği anıları, öyküleri, kıssaları, hisseleri kayıt altına alıyor. Eski gazete ve dergi sayfalarının rehberliğinde, o günlerin lisanına, sesine soluğuna kulak veriyor, derdine tasasına ortak oluyor.
Ve Ahmet Kaya, elinde sazı, Hasan Hüseyin Korkmazgil’in 1978’de yazdığı dizeleri 80’lerin ortasında çalıp söylüyordu: “Dostum dostum, güzel dostum / Bu ne beter çizgidir bu / Bu ne çıldırtan denge / Yaprak döker bir yanımız / Bir yanımız bahar bahçe”...
Paylaş