Seyretmekle yetinmeyin, kitaplarını da okuyun

Öykücüler ve Öyküleri, Eski Türk Filmlerinden Bir Demet ana başlığı altında sunulacak bu drama projesinin başındaki kişi; daha önce başarılı yapımlarını, yönetmenliğini bildiğimiz Tunca Yönder.

Projeler Genel Yönetmeni Tunca Yönder filme çekilen eserlerden örnekler gösterdiği salı akşamki tanıtım toplantısında Öykücüler ve Öyküleri’nin amacını şöyle özetliyor:

‘Bu yapımlarda Türk edebiyatının önemli yazarlarının önemli eserleri, Türk yönetmenleri ve Türk oyuncuları ile Türk seyircisine ulaşacak... Arada Türk Dünyası Edebiyatı’nın yazarlarından da örnekler bulunacak.

Eski Türk Filmlerinden Bir Demet başlığı altında da sinemamızda bu uygulama yapılıyor. Bu projede ana amaç, sağlam senaryolu bu filmlerin çağdaş yeni teknikler, yeni arayışlar ve yeni oyuncu kadroları ile yeniden yorumlanmasını sağlamak olacak.’

Tanıtım toplantısında bulunan TRT Genel Müdürü Şenol Demiröz, Türk edebiyatının yalnız sınırlarımız içinde değil, dünyaya da tanıtılması konusunda kapsamlı çalışmalar yaptıklarını belirtti. Gerçekten de TRT’nin bunu gerçekleştirmesinin sorumluluğunu taşıdığı kanısındayım.

TRT INT’de bu yapımlar; İngilizce, Fransızca, Almanca altyazılı olarak gösterilecek.

* * *

ÇEKİLECEK eser listesi tamamlanırsa, gerçekten de Türk edebiyatının iyi öykücülerinin eserlerini birçok kimse seyredecek. İnanıyorum ki seyircilerin çoğu bu adları unutmuşur, hiç okumamıştır, bu açıdan yararı olacak.

İlerdeki çalışmalarda polemiklerden korkmadan, tarafsız bir kurulun önerisiyle yaşayan öykücülerimizden de seçmeler çekilebilir.

Çekilecekler listesinde mutlaka bulunması gereken, benim eksikliğini hissettiğim iki ad var:

Biri Tomris Uyar, diğeri de Bilge Karasu.

Hilmi Yavuz’un filmlerin başındaki tanıtıcı konuşmasının, seyircileri bilgilendirerek, onları daha bilinçli, daha tadına vararak seyretmelerini mümkün kılacağından şüphem yok. Böyle bir edebi rehber gerekliydi.

Projedeki üç yönetmenin adını öncelikle vermeliyim: Tunca Yönder, Feyzi Tuna, Başar Sabuncu.

Bu önemli girişimin sonuçlarını elbette filmleri gördükten sonra tartışacağız. Başarı derecelerini saptayacağız.

Benim burada seyircilere bir önerim olacak. Sadece seyirci kimliğiyle kalmayın, okur da olun.

Seyrettiğiniz öyküleri bir de kitaptan okuyun. Seyredilen sanat eseri; sinema türünün ürünüdür, onun kuralları içinde gerçekleştirilmiştir. Oysa öykü bir edebi metindir, ayrıca ikisi arasında tür farkından doğan çeşitlemeler de sizi hem sinema hem edebiyat açısından zenginleştirecektir.

TRT’den bir başka çalışma da bekliyorum: Yazarların yaşamını konu alan eserlerin, belgesellerin yapımını.

Kalıcı, öğretici yanını unutmayalım. Çünkü yazarların yaşamı her zaman okurların ilgisini çekmiştir.

* * *

EDEBİYATIMIZI tanıtan, kitlelere ulaştıran her girişimi destekliyorum.