Paylaş
Sanırım bugünü görenler, sevinmişlerdir. Yıkılıp yapılmayacağını sananların üzüntüsü giderilmiştir.
Tiyatrocuların duyarlılığını bilirim. Bir bina yıkıldığında, onlara mabetleri yıkılmış gibi gelir.
Oysa daha donanımlı, daha yeni, sanatçılar için daha rahat bir mekânın yapılmasını ben desteklerim.
Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş bu sözü söylemeye hak kazandı:
“Söz verdik, bitirdik!”
Protestocu arkadaşların bugün başkana, bu binayı bitirenlere teşekkür borçları var, onu da dile getirmelerini bekliyorum. Çünkü bir arkadaşımın dediği gibi, kabullenme kültürü de ayrı bir erdemdir.
Yeni bina 5 katlı ve 600 koltuğa sahip.
“Tiyatro İhtisas Kütüphanesi” genişletilmiş, bir tiyatro kurumu için önemli.
Tiyatro Haldun Taner’in Keşanlı Ali Destanı ile perdelerini kapatmıştı, 20 Ocak 2010’da da aynı oyunla perdelerini açacak.
Açılış töreni oyunu olarak Duşan Kovaçeviç’in İntiharın Genel Provası seyircilere sunuldu.
* * *
BÖYLE açılışlarda anılar ve anekdotlar benim ilgimi çeker.
Konuşmacılar kimdi?
Ayla Algan, Zihni Göktay, Handan Ertuğrul (Muhsin Ertuğrul’un eşi), Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan...
Ayla Algan’ın anlattığı bir anekdot, sanatçının sanata saygısını ve devlet adamının da bu saygıya iade-i itibarını göstermesi bakımından çok önemli.
Zamanın Fransa Cumhurbaşkanı General De Gaulle, Türkiye’yi ziyarete geliyor, onun için verilen davette Muhsin Ertuğrul, De Gaulle’ün elini sıkarken bakın ne diyor:
“Sayın Cumhurbaşkanı ülkenizdeki en önemli tiyatro kapatıldı, ben tiyatro kapatan bir ülkenin nişanını taşımak istemiyorum. Size iade ediyorum.”
De Gaulle, Fransa’ya döndüğünde kapatılan tiyatroyu öğreniyor ve yeniden açtırıyor.
Muhsin Ertuğrul’un kim olduğunu, tiyatromuz ve tiyatro için yaptıklarını bilmeniz gerekiyor. Bir tiyatro adamının kimliğinde, cumhuriyet döneminin kültüre verdiği önemi bir kez daha, dolayısıyla da kültür tarihimizi yeniden okumuş olacaksınız.
Zihni Göktay’ın da bize anlattığı anısı, tiyatro-seyirci ilişkisi açısından bir gerçeği bize öğretiyor.
Tuluatın ünlü ustası Kel Hasan’a “Darülbedayi (Şehir Tiyatrosu) kuruldu, oyuncular artık mektepli olacak, ne yapacaksın?” diye soruyorlar.
Kel Hasan’ın cevabı, tuluatın bir zekâ işi olduğunun göstergesi:
“Oyuncuların mektepli olmasından değil, ben seyircilerin mektepli olmasından korkarım.”
Sanırım Muhsin Ertuğrul, seyirci eğitimini de başarmış bir tiyatro adamıydı.
Handan Ertuğrul’un Muhsin Ertuğrul için söyledikleri sanatçı bir eşin, bir başka sanatçıya kendini adamasının örneğiydi.
Kadir Topbaş, gerçekten verdiği sözü tuttu. Şehir Tiyatroları’nın gelişimini sağladı, yalnız kentin belli merkezlerinde değil, bütün İstanbul’u kuşatan bir tiyatro anlayışını benimsedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın tiyatro için söylediği rakamları her tiyatro tutkunu sevinçle dinledi.
Devlet Tiyatrosu salonları 39 ilde 50 rakamına ulaşmış. Hedef 60 yılda 60 salon.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın AKM konusunda söylediklerine, olanları bildikten sonra hak vermek zorunda kalmaktan korkuyorum.
Başbakan’ın açıklaması bana müjde gibi geldi. Tepebaşı’ndaki TRT binası için Belediye ve TRT ile konuşulduğunu, İnan Kıraç’la yeniden değerlendireceklerini söyledi.
* * *
SANAT adına yapılan her yatırım bana mutluluk verir. Kadir Topbaş’a, ekibine, bütün emek verenlere ben teşekkür ediyorum.
Paylaş