Şehirlerin kültür haritası değişti

Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

Rahmetli dostum Onat Kutlar'la, gece geç vakit sohbet koyulaştıkça, kitaplardan söz edildikçe, şöyle bir şikayetimiz olurdu: ‘‘Bak, eğer açık bir kitapçı olsaydı, hemen satın alır o bölüme bakardık.’’

Şimdi sinemadan, tiyatrodan çıktığımızda, açık dükkanlardan istediğimiz kitabı alabiliyoruz, eve vardığımızda o kitaba kapılıp sabahlayabiliyoruz.

Pazar günü kitapçıları ve plakçıları dolaşırken bunları düşündüm. İş günlerinin hızlı çarkı içinde dönerken, çoğumuz bir kitapçıda soluklanacak vakit bulamayız, kulaklarımıza takılan bir parçanın kaset ya da CD'sini alacak vakit bulamayız; oysa evimize vardığımızda çalacak zamana sahibiz.

Şimdi tatil günlerinde, gece geç saatlerde, büyük alış-veriş merkezlerinde, başka kitapçılarda aradığımızı buluyoruz.

Caroussel'den, Galleria'dan, Akmerkez'den, bir film gösterisinden sonra bu zevkimizi de tatmin edebiliyoruz.

***

PAZAR günü Nişantaşı D&R'a uğradım, bir rafta gözüme ilişen 'Çağdaş Türk Edebiyatına Eleştirel Bakış' adlı kitabı aldım. Değişik yazarların incelemelerinden oluşan, ilerde okunmak notuyla kitaplık raflarında unuttuğum bir kitap. Yeniden aldım, zaman zaman seyahatnamesi ile zihnimi açan Evliya Çelebi üzerine Gümeç Karamuk'un 'Evliya Çelebi'nin Kültür Tarihindeki Yeri' yazısına daldım. Bir gezgini, bir bilgeyi yeniden keyşfe daldım...

Rumeli Caddesi'nden geçerken, Remzi Kitabevi'nin de içinde kitapseverlerin gezindiğini gördüm. Benim gibi keşfe çıkan başkaları da vardı...

İstanbul Festivali'nde Suisse Romande Orkestrası'ndan dinlediğim Hector Berlioz'un 'Senfoni Fantastik'inin yeni bir icrasını da aldım. Montreal Senfoni Orkestrası'nı Charles Dutoit yönetiyor.

Eve döner dönmez dinlemeye başladım.

***

OTUZ yıl öncesinin sessiz Babıali Yokuşu'nu bilenler, bugün hâlâ oranın özlemini çekerler mi, bilemem. Gazeteden yokuş aşağı inerken; kepenkler indirilmiş kitapçılar, bende, savaş sonrası terkedilmiş bir şehrin ıssızlığı duygusunu uyandırırdı. Hüzünlenirdim.

Özlemlerimizin çekiciliğine kapılırken, anıların aldatıcılığını unutmayalım.

Semtler değişiyor, mekanlar güzelleşiyor, gelişiyor.

Eskiden bir kitabı sorardınız, tezgahtarın kitapla ilgisi, bilgisi ve sevgisi oranında kitap hakkında aydınlanırdınız. Şimdi bilgisayarın tuşuna bir dokunuş yeterli.

Yayınevlerinin hepsi Babıali'de, Cağaloğlu'nda toplanmıştı. Şimdi heryerde. Artık insanlar ulaşmak istediklerine çok vakit harcamadan ulaşmak istiyorlar. Sinema, tiyatro, konser, kitap ve plak alışverişinin birbirine yakın bir coğrafyada gerçekleşmesi gerekiyor.

Babıali başka yere taşındı, içeriğe dikkat ederseniz, nostaljiye gerek kalmaz. Şimdi her yer şehrin merkezi, çünkü her yerde kültüre ulaşmak mümkün.

Kitapsız, plaksız geçen pazar günlerini hatırlayanlar, şimdiki zamanın zevkini çıkarmaya baksınlar.

***

PAZAR günleri tatili başka türlü değerlendirenler, benim bu yazımı anlar.

Issız sokaklarda, denizin, güneşin çağrısına kapılmayıp, serin kitapçılarda, plakçılarda yaşayanlar, ben her zaman sizinleyim. Benim, hep aynı mekanlarda buluştuğum sevgili dostlarım.













Yazarın Tüm Yazıları