Paylaş
NASIL bir Türkiye düşünüyorsunuz/düşlüyorsunuz?
Yerel değerler güzellikler kadar evrenselin de varolduğu bir ülke.
Dinler açısından da böyle.
Kültürel ve dini açıdan çoğulcu bir anlayış, bu topraklarda yüzlerce yıl yaşamıştır. Osmanlıdan Cumhuriyet'e kadar bu özellik kaybolmamıştır. Şimdi de korunmalıdır.
Faruk Deveci ile Mehmet Harburcu'nun (Şanlıurfa/DHA) haberini okurken biraz şaşırdım.
Dinler Bahçesi Projesi ile ilgili açık oturumdan bazı görüşler garibime gitti. Üç dinin de yer alacağı bahçe projesi Belediye Meclisi'nde reddedilmiş.
Dikkat edelim. Türkiye'nin en azından kültürel sınırlarını dışa kapatanlar, kültürel küçülmenin sıkıntısını yaşatıyorlar bize.
Açık oturuma katılanlar:
Belediye Başkanı Ahmet Bahçıvan, ANAP Şanlıurfa milletvekili Mehmet Güneş, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İsmail Demirkol, DSP il başkanı Müslüm Akalın, HADEP il başkanı Ziya Çalışkan, Baro Başkanı Sabri Çepik ve vatandaşlar.
Urfa gibi kutsal bir şehre her dinin mabedinin yapılması çok olağan, desteklenmesi gereken bir girişim.
Dinler Bahçesi Projesi şu.
'Kentin Haleplibahçe semtinde 186.000 metrekarelik alan üzerinde yapımı düşünülen ve içinde sosyal tesislerin yanı sıra ,üç dini temsilen cami, kilise ve havranın da yer alacağı projenin, Belediye Meclisi'nde reddedilmesi tepkilere yol açtı.'
* * *
ANAP milletvekili Mehmet Güneş'in söylediğine kim karşı çıkabilir?
'Geçmişte zaten Şanlıurfa'da kilise ve havralar yanyanaydı. Bu karar akıl ve mantık dışıdır. Bugün Avrupa'da camilerimiz bulunuyor. Onlar da burada yeterli Müslüman yok diye camileri mi kapatsın.
Çünkü tartışma gelmiş bir yere dayanmış.
Buralarda Musevi, Hıristiyan var mı ibadet edecek.
Kutsal yerlerin simgesel bir yanları vardır.
Baro Başkanı Sabri Çepik, 'Diğer dinleri kabul etmezsek Şanlıurfa kutsal kent sayılmaz. Buraya kilise ve havranın yapılması demek insanlarımızın hemen bu dillere geçmesi demek mi? Bu parkın yapılmasından yanayız'
* * *
TÜRKİYE dünya kültürlerinin buluştuğu ülkedir.
Şimdi bu çoğulculuğu yok etmeğe çalışıyoruz.
e.posta'dan çıkanlar:
Rus-Türk İşadamları Birliği'nden bir açıklama geldi.
Sanırım Názım Hikmet tartışmalarına serin kanlı, gerçekçi bir çözüm getiriyor.
Okunmalı.
'Rus-Türk İşadamları Birliği(RTİB), 1951'de ünlü şairimiz Názım Hikmet'in yurttaşlığını iptal eden bakanlar kurulu kararının geçersiz kılınması yolunda 57.hükümetin harekete geçmesini memnuniyetle karşılamaktadır.
Názım Hikmet yalnızca Türkiye'nin önemli bir ulusal değeri değil, aynı zamanda Türk-Rus kültürel ilişkilerinin en güçlü köprülerinden biridir.
RTİB olarak, her türlü siyasal yaklaşım ve tartışmaların dışında, önemli bir ulusal servetimiz olarak gördüğümüz ünlü şairimizin Rusya'da yarattığı olumlu Türk imajının, bu ülkedeki her türlü ulusal etkinliğimize yardımcı olduğuna dikkat çekmek isteriz.
Názım Hikmet'in yurttaşlık hakkının geri verilmesinin, genel olarak Türkiye'nin uluslararası prestijini güçlendirecek bir adım olacağından ve aynı zamanda bunun Türk-Rus ilişkilerinde de olumlu bir gelişme yaratacağından kuşku duymuyoruz.
RTİB Yönetim Kurulu adına
Muzaffer Yücel Ali İhsan Akıskalıoğlu
Genel Sekreter Başkan
Paylaş