Paylaş
Özellikle yazlık yerlerde festivallerin, konserlerin gerçekleşeceği umudundayım. Yazlık yerlere gidenlerin müziğe, sanata ihtiyaçları olmayacak mı? Turizm denince artık kültür turizmi de bunun içine giriyor.
Konserler, film gösterileri açık havada yapılabilir. Eskiden televizyon olmayan dönemlerde, bahçe sinemaları ilgi görürdü. Birkaç yıl önce bazı kurumlar bahçe sinemalarını açtı ama eski seyircisini bulamadı.
İKSV’nin düzenlediği Film Festivali’nin Uluslararası Yarışma ve Galalar bölümündeki filmler haziran ayında gösterilecek.
Yabancı ve yerli filmlerden yapılacak seçmeler, açık hava sinemalarında gösterilecek.
İKSV, çevrimiçi olarak çalışmalarını sürdürdü. Ama yazın böyle bir uygulamaya bence gerek yok.
Her gün Bodrum’a dair bir haber okuyorum. Doğuş Grubu’nun düzenlediği Bodrum Müzik Festivali’nden, Gülsin Onay’ın danışmanlığını yaptığı Gümüşlük Piyano Festivali’nden haber yok.
İzmir’deki müzik festivalinden söz eden yok.
Yaz aylarında her yer açık hava sahnesi.
Özellikle tiyatrolar birçok açık mekânda faaliyet gösterebilirler. Hiç olmazsa yaz aylarını çalışarak, sanatlarını göstererek, maddi durumlarını biraz olsun düzelterek geçirebilirler.
Anadolu’nun birçok kentinde, tarihi yerlerde, devlet orkestraları konserler verebilirler, evlere kapananlara tedavi edici bir işlevleri olur.
İKSV’nin iki festivali için tarih bekliyorum.
Biri İstanbul Müzik Festivali, diğeri de Caz Festivali.
Belediyelerin, kurumların orkestraları da yurdun çeşitli bölgelerini dolaşabilirler.
Bu açılmanın kültürü de kapsamasını ve yaygınlaştırmasını bekliyorum.
FADİŞ’İN 50’NCİ YILI
ÇOK okunan çocuk ve gençlik kitapları yazarı Gülten Dayıoğlu’nun ilk kitabı, çocuk edebiyatının klasiği sayılan ‘Fadiş’ ilk kez 1971 yılında yayımlanmıştı. Roman 50’nci yaşında 100’üncü baskıya ulaştı.
Altın Kitaplar Yayınevi, yazarı için ciltli özel bir baskı yaptı.
Gülten Dayıoğlu ile tanışmamız bir ödül sayesinde olmuştu.
Yunus Nadi Öykü Ödülü’nün ön seçicisi olarak onun bir öyküsünü çok beğenmiş, sonra da büyük jüride onu savunmuştum. Yıl 1964’tü. İkincilik ödülünü kazanmıştı.
‘Fadiş’ nasıl bir romandı?
Savaş sonrasında her şeyini kaybeden bir ailenin karşılaştığı kötü hayatlarının anlatıldığı duygulu bir yapıt.
Dünyadaki kötülüklere rağmen, iyi insanların zor yaşam koşullarıyla mücadelesi ana fikri etrafında kurgulanmış bir roman.
Gülten Dayıoğlu’nun roman için söyledikleri:
“Şu günlerde, sevgili Fadiş kızımın mürüvvetini görmenin sevinç ve coşkusunu yaşıyorum. Ben okuldaki öğretmenliğimden ayrıldım ama halen eğitmenliği sürdürüyorum. Sadece belli bir sınıfım yok.”
Şimdiye kadar 75’e yakın roman yazdı.
‘Gülten Dayıoğlu Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Vakfı’nı kurdu. Vakıf ödüller veriyor.
Vakfın amacı nitelikli çocuk ve gençlik edebiyatı eserlerinin yaygınlaştırılmasına, Türkçemizi doğru ve yalın kullanan yeni kuşak yazarların yetişmesine katkı sağlamak amacıyla ödüller vermek.
Selin Topçu’nun da Fadiş romanı üzerine bir yüksek lisans tezi var.
Gülten Dayıoğlu’nun yeni eserler yazmasını diliyoruz.
VEDAT TÜRKALİ ÖDÜLLERİ AÇIKLANDI
SAMSUN Atakum Belediyesi’nin düzenlediği ‘Vedat Türkali Edebiyat Ödülleri’ni kazananlar açıklandı.
Ödül yönetimini Hüseyin Kaya üstlendi. Ödüle beş yüzü aşkın eser katıldı.
Seçici kurul aşağıdaki adlardan oluşuyordu:
Doğan Hızlan
Zülfü Livaneli
Deniz Türkali
Gonca Özmen
Kemal Varol
Yavuz Ekinci
Verilen ödüller:
Şiir: İlhan Durusel / Dil Tutulması
Roman: Ayfer Tunç / Osman
Öykü: Mehmet Güreli / Şehirli Karınca
Çeviri Kurmaca: Ocean Vuong (Çeviri: Deniz Koç) / Yeryüzünde Bir An İçin Muhteşemiz
İlk Roman Ödülü: Fatih Gezer – Ölüler Kıraathanesi
Paylaş