Sanatçı taraftır

Hızal'ın dökme tabletleri, Taraflı Derleme Tablet adını taşıyor. Her tabletin başında da bir şapka var, şapka o dönemi simgeliyor.

Meriç Hızal, bir aydın yurttaş olarak Türkiye'nin güncesini taraflı şekilde tabletlere yazmış, yaşadığı günlerden belleğinde kalan tortuları çoğu zaman toplumcu gerçekçilikle, zaman zaman da kara mizah biçiminde.

Düşünmekle yaratmanın, aydın bir sanatçı olmanın niteliklerinin heykelde yanıtını arıyor.

1943 doğumlu Meriç Hızal'ın tabletteki yazıları 1945'te başlıyor.

Tabletleri okuyan bir sergi ziyaretçisi, Türkiye'nin tarihini bir sanatçının eserinden öğrenecek.

Sergi kitapçığının başında Burcu Pelvanoğlu'nun Meriç Hızal: Şapkalarımızı Önümüze Koyup Düşünmek yazısından birkaç saptamayı okuyalım:

"Meriç Hızal, 'Şapkalar'ı ile kişisel belleği ve toplumsal-kültürel belleğimiz arasında bir ilişki kuruyor.

Meriç Hızal, yaşadığı coğrafyanın geçmişinden de şimdisinden de yararlanan bir sanatçı.

'Şapka'larımızı önümüze koyarak düşünmenin tam sırası."

* * *

SANATÇI duyarlığı ile aydın algılamasının kesiştiği yerde ortaya çıkan bir sergi. Gazete başlıklarından ne kaldı? Tarihimizden coğrafyamıza izdüşümler nelerdi? Ben sanatçının seçimleriyle tam bir düşünce birliği içindeyim.

Seçmeler yaptım:

"1945. Herkese 450 gram ekmek veriliyor. Sosyal Demokrat Parti'nin kurulmasına müsaade edilmedi.

1949. Üzüntü veren seçmeleri almadım bu yıl. Bir haber yeter: 'Kirkor 12 Aralık tarihinde 17 ton uskumru yakaladı.'

1950. Demokrat Parti iktidara geldi. Pertev Naili Boratav, komünistlikle suçlandı, Niyazi Berkes ve Behice Boran mahkûm edildi.

İlk sanat galerisi Maya açıldı. Orhan Veli, Türk şiirini Garip bırakıp terk etti.

1962. Yılanların Öcü sansür edildi. Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nün yazarı Ahmet Hamdi Tanpınar, saatini ayarlamayı unuttu.

2007. Hrant Dink öldürüldü."

Yazı ile heykel nasıl işbirliği yapar, toplumsal bilinci nasıl kazanır, bu soruların yanıtını bulacaksınız.

* * *

TABLETLERİ okuyup şapka'ları önünüze koyduktan sonra, Anadolu Sofrası'na oturabilirsiniz. Sofranın üzerinde Türkiye'deki bütün dillerde "Sofraya Buyrun" yazılı.

Bir sanatçının ülkesine bakışı, kaygıları, düşünceleri. Önemli, görülmesi gereken bir sergi.



Contemporary Art Marketing, Abdi İpekçi Caddesi, Altın Sokağı, Ahmet Kara İş Hanı, No: 2, Kat: 3, Daire: 13, Nişantaşı.