Paylaş
“Salondaki bütün kadınlar ayağa kalkın, biz her şeyi yapmaya muktediriz.”
Salondaki kadınların hepsi ayağa kalktı.
Dün ‘Kadının Gücü’ konferansına giderken, kulağımda o ses çınlıyordu.
Konferansın açılış konuşmasını Hürriyet Yönetim Kurulu üyesi Vuslat Doğan Sabancı yaptı. Bu alandaki çalışmalardan, çabalardan söz ettikten sonra, bu konuda kadın/erkek mahkûmları ziyaretinden notları iletti.
Hep kadın ekseninde konuşulan, tartışılan soruna benim de katıldığım bir ortak öneride bulundu.
Erkek mahkûmlarla konuşmalarından çıkan sonuç, onların da eğitiminin ve çözüme katılmasının şart olduğuydu.
İstatistikler bu konuda yapılacak çok iş olduğunu, ısrarla, yılmadan çalışılması gerektiğini gösteriyor.
Ev kadınlarının kısıtlı ve dar dünyasının oran yüksekliği dikkat çekiyor. Onları da dünyaya açmak, hatta üretici kimliği kazandırmak için girişimler olumlu sonuç veriyor.
Ev kadınının tatil günlerinde ev ortamında kalması bana göre insanı mutsuz eden bir durum.
Eğer aile evde kalmazsa akraba ziyaretleri yapıyormuş. Ev ortamından bir farkı yok.
Bu yaşam biçimine belli yaşa kadar çocukların da katılması, o insanları daha da durağan yapıyor.
Oysa dışarıya çıkılsa, herhangi bir eğlenceye, tiyatroya, sinemaya gidilse yaşama sevincine yararı olur kanısındayım.
Kadının toplumda birey olarak varlığı, hiç kuşkusuz eğitimle gerçekleşecektir.
Sanırım kadın/erkek ortak çalışmaları, onları ilerideki hayata hazırlayıcı bir özellik taşıyacaktır. Üniversitelerde şimdi böyle birimler kurulmaktadır.
Uygulamalardan sahneler gördüm, çok mutlu oldum.
Üniversitelerde yapılan anketlerde ortaya çıkan bir gerçek var:
Avrupa gençliği ile bizim gençlerimiz arasında fark var. Buradaki aile yapısı, görgüye dayanan özellikler bunu gösteriyor.
*
BÜTÜN bu konuşmalar yapılırken hiç kuşkusuz aklıma kadın yazarlar geldi.
Katılanlara yönelik bir anket yapmak isterdim. Türk edebiyatından, dünya edebiyatından hangi kadın yazarları okudunuz diye sorardım.
Özellikle Türk toplumunun, kırsal kesimin, kent kadınlarının, meslek sahibi olanların bütün dünyaları, Türk edebiyatının kadın yazarlarının eserlerinde mevcuttur.
Onları okuduğunuzda sorunların irdelenmesinde, çözüm yollarında duyarlılık, insanilik katma oranınız artar. Edebiyatsız, duygusuz bir girişimin eksik kalacağı kanısındayım. Erkek yazarlarımızın da kadın kahramanları çok başarılı yazılmıştır.
Bilirsiniz ki, sonuçlanmayan bir tartışma vardır.
Sevgili Tomris Uyar, erkek yazar demiyorsunuz da neden kadın yazar diyorsunuz derdi. Haklı bir itiraz ama bütün dünya yayıncıları böyle bir ayrım yapıyor.
Benim amacım bu başarılar listesine biraz da duygu katmak.
*
BU tür toplantıların, kadının birey olarak değerini anlatmakta büyük yararı olduğu kanısındayım.
Paylaş