Paylaş
Kendisi de hapse, sürgüne gidiyordu. Aziz Nesin’in Bursanâmesini; otobüsten en son inen elleri kelepçeli adamın yaşadıklarını mutlaka okuyun.
Bir kenti birçok yazardan okumayı severim. Ama mizah tadını almak istiyorsanız iki ad vereceğim: Evliya Çelebi ve Aziz Nesin. Aziz Nesin’in Bursa’sı-Bursanâme’yi okurken, herkese kendini yazdıran şehrin onun bireysel tarihindeki yerini öğreneceksiniz. Aziz Nesin, neden Bursa’ya gitmiş, herhalde kaplıcaya girmek için değil. Sürgünler sayesinde(!) birçok yazarımız Türkiye’nin çeşitli kentlerini tanıdı. Aziz Nesin ve Bursa ilişkisi de böyle doğuyor işte. Bursa’yı Evliya Çelebi’den, Nâzım Hikmet’ten, Orhan Kemal’den, Ahmet Hamdi Tanpınar’dan, hatta Süheyl Ünver’in defterlerinden ve genç kuşak yazarlardan Aslı Tohumcu’nun son romanından okuyabilirsiniz. Ama Bursanâme’yi okuduğunuzda Aziz Nesin’in farkını göreceksiniz. Zekâ insanların acılara, zulümlere karşı direnmesini sağlayan önemli silahlardan. Yazarların, şairlerin çektiklerini okuduğumuzda, bu kadar zeki olmasalar, hayatla bu kadar alay edemeseler çürür giderlerdi, ya da intihar ederlerdi, diyorsunuz.
Yakında sizi tutuklayacaklar!
Kitapta Ersin Pervane ve Salih Bora’nın sunuş yazısı var. Aziz Nesin’in, Markopaşa üzerine kısa yazısı, yalnız bir derginin serüvenini değil, basın-yayın özgürlüğünün tarihini de sergiliyor. “Türkiye’de tek parti iktidarı ve İstanbul’da sıkıyönetim vardı. Hükümet, yüksek satışı, gülmece yaygınlığı ve kavgacı etkisiyle en aşırı ve en bilinçli halk muhalefeti yapan Markopaşa’yı her ne uğruna olursa olsun susturmak istiyordu. Bir akşam idarehanede Markopaşa’nın yazılarını yazarken benden az daha genç birisi geldi. Yedek subay olarak sıkıyönetim komutanlığında önemli bir yerde çalıştığını söyledikten sonra, ‘Markopaşa’nın hükümetçe zararlı görünen yayınına son vermek için Ankara’dan çok gizli bir buyruk geldi,’ dedi: ‘Yazıları sizin yazdığınızı biliyorlar. Yakında bir bahaneyle sizi tutuklayacaklar.’ Bir iki hafta sonra tutuklandım.” Kitabının adı; “Nereye Gidiyoruz?”“Herkes bunun yanıtını biliyor ama ben hapse, sürgüne gidiyordum” diyor Nesin.
Tarih Bursa’da ikâmet etmektedir
Bir Sürgünün Hatıraları bölümünde Bursa’ya sürgüne gidişinin ilk gününü şöyle anlatıyor: “Şehre girişim pek anlı şanlı oldu. Otobüs tam asfaltın başında durdu. Ellerim kelepçeli olduğu için en son ben indim otobüsten.”Sonrası iyice matraklaşıyor. Atatürk heykelinin yanında, hoparlörlerden “Onuncu Yıl Marşı’nın sesi her yere ulaşıyor. Elleri kelepçeli Aziz Nesin yakınındaki Halkevi’ne doğru yürüyen kalabalığı görünce ne olduğunu anlayamasa da, kısa süre sonra Halkevleri’nin yıldönümü olduğunu fark edip gülüyor. Aziz Nesin de iki kolunda iki jandarma tören alanından geçmiş. “Tarih Bursa’da ikamet etmektedir” diyor Aziz Nesin. Sürgüne gittiği bir kenti, jandarmasından sokaklarına kadar dikkatli bir turist gibi anlatan yazılar toplamı Bursanâme. Hem Bursa üzerine o dönemin Bursa’sını tanıyacaksınız, hem yazar mahkûmiyetleri, sürgünleri üzerine trajikomik bir öykünün tadını çıkaracaksınız.
Paylaş