Sadelik beni cezbeder

ARI ve duru Türkçeden ödün vermeyen sevgili okurlarımdan, dostlarımdan bir bölümü başlıktaki cezbeder sözcüğüne takılacaklar, çeker’in nesi var, diyecekler.

Yazının kıvamını böyle buldum.

Türkiye Frankfurt Kitap Fuarı’nda 2008 yılında Konuk Ülke seçildiğinden beri, gerçekleştirilen tasarımlar, bellek kataloğumdan bir bir geçiyor. Kimi zaman sadeliğin kullanılışının görkemini anımsıyorum, kimi zaman denetlenmiş bir abartının izdüşümü.

Yazılardan okudunuz, bu yılın Konuk Ülke’si Katalanya idi.

Sloganları şuydu:

Katalan Kültürü - Tek ve Evrensel.

Yaşar Kemal
’in Barcelona’daki ödül törenine gittiğimde, o kültürün coğrafyasını gördüm, daha sonra tarihini okudum. Bu ülkeyi, insanlarını, kültürünü daha yakından tanımaya çalıştım.

Frankfurt Kitap Fuarı’nda da bu ülkenin standını dolaşırken, yalınlığın çarpıcılığını, derinliğini fark ettim.

Konuşmaların yapıldığı oda saydam, sevimli... İçeriyi görebiliyorsunuz. Yirmi otuz kişi alabilecek kapasitede, ancak.

* * *

HER ülke önce uluslararası tanınan sanatçılarını, edebiyatçılarını, müzikçilerini, "onlar bizden" diye sunuyor.

Çok doğru bir tavır.

Ben, bu kişileri yetiştiren ülke önemlidir, saygındır, diyorum.

Tanıtım kataloğunun ilk sayfasında yer alan adlar, sizi de heyecanlandıracaktır:

Ressamlar; Joan Miro, Salvador Dali, Antoni Tapies, Miquel Barcelo, mimarlar; Antoni Gaudi, Josep Lluis Sert, Enric Miralles, Santiago Calatrava, müzikçiler; Pau Casals, Alicia de Larrocha, opera sanatçıları; Josep Carreras, Monsserrat Caballe, Victoria des Angels, Jauma Aragall, Joan Pons.

Bir de ayrı Katalan Edebiyatı Yazarları kitabı hazırlamışlar. Yazarların yaşamı, edebiyatları üzerine birkaç söz ve bibliyografya yer alıyor.

Açıklamaların sonunda, yazarların yabancı dile çevrilmiş eserlerinin adları. Bu bölüm beni düşündürdü. Gerçekten çok iyi yazarlarımızın kaçının altına, yabancı dillerde yayınlanmış kitaplarından bir bibliyografya koyabileceğiz?

İtalya’nın Konuk Ülke seçildiği yıl, Umberto Eco’nun Gülün Adı romanından bir bölümü/birkaç sayfayı canlandırmışlardı. Bunca yılın ötesinden, zihnimde iyi bir örnek olarak bu kalmış.

Benim bir önerim:

Yaşar Kemal’in herhangi bir kitabından -geçenlerde bu önerinin konuşulduğu toplantıda adı geçen kitap- Demirciler Çarşısı Cinayeti’nden bir bölüm canlandırılmalı.

Yaşar Kemal’e de sorularak kitap seçimi yapılabilir.

Bizim standımızı farklı kılacak, bu düşünceyi, umarım 2008’i hazırlayan komite uygun bulacaktır.

* * *

BİR yıl kaldı gelecek fuara. Bu gibi hazırlıklar için uzun bir zaman değildir. Yetkililer bunu biliyorlardır sanırım.
Yazarın Tüm Yazıları