Paylaş
Çünkü orada, birçok karakterin davranışlarını öğrenirsiniz, belki bir roman konusu bile çıkabilir. Hele söz konusu antika, müzayede ve tablo satıcılığı ise, konunun ne kadar eğlenceli olduğunu tahmin edersiniz.
Belgeler, notlar, yeni bulunan defterler, yalnız o sanatçının yaşamına değil, önemine de ışık tutar.
* * *
EDHEM ELDEM’in yayına hazırladığı Osman Hamdi Bey/İzlenimler-(1869-1885)(1) kitabını bu heyecanla okudum.
Eldem, kitabın başında, bulunan defterlerin önemini, Osman Hamdi Bey’in yaşamına ışık tuttuğunun altını çizerek belirtiyor. Zira Osman Hamdi Bey’in bu yıllardaki yaşamına dair birçok ayrıntı bilinmiyordu.
Sunuş’ta Raffi Portakal, Arnavutköy’deki antikacı Mimi’den aldığı bir defter üzerine bakın neler anlatıyor?
“Mimi, elinde iki defter olduğunu, birini Raika Akar’a, diğerini de bana verdiğini, sattığını söyledi. Defteri aldım, açtım, şöyle bir karıştırdım. İnanılmaz bir servet vardı karşımda. Osman Hamdi Bey’in elyazısıyla güncesi, günceye eşlik eden desenleri ve hatta gündelik hesapları ve notları. Bugüne kadar tek sayfasına dokunmadan, kasamda saklayarak geldim.”
İşte şimdi bu defter, Raika Akar’ın kendi defteriyle birlikte, “Edhem Eldem’in eşsiz perspektifi ve bilgisinin süzgecinden geçerek” kitap haline geldi.
Eldem, Arif Müfit Mansel’deki defterlerin ona nasıl geçtiğini ve daha önce Mustafa Cezar’ın “Sanatta Batı’ya Açılış ve Osman Hamdi” kitabında karakalem portrelerin yayınlandığını, ‘A. Müfid Mansel koleksiyonundan’ notu düşüldüğünü yazıyor.
Osman Hamdi Bey gibi bir adın, hayatına önemli bir ışık tutan bu kitap herkesin kitaplığında bulunmalı.
BİR ANTİKACININ YAŞAMI
PORTAKAL’ın yayınladığı kitaplardan biri de Duveen Antikacıların Pîri. S.N. Behrman’ın(2) yazdığı kitabı dilimize Celâl Üster çevirdi. Bu kitabı daha önce yazmıştım.
Bu yenilenmiş baskıya resimler konulmuş ve çevirmen de çeviriyi ‘tazelemiş’.
Kimdir Duveen?
“Sanat bilgisi, birikimi ve kıvrak zekâsıyla Amerikan sanat beğenisini oluşturan, Avrupa sanatını Amerikan sermayesiyle buluşturarak Yeni Dünya’ya taşınmasına aracılık eden kişi.”
Son sayfalarda Kim kimdir?’de adı geçenleri okuyun, serüvenlerin somut bir kaideye oturmasını sağlayacak biyografik bilgileri edineceksiniz.
BİR TABLO NASIL SATILIR
VOLLARD’ın Bir Tablo Satıcısının Anıları’nı(3) gerek tablo satanların gerek tablo alanların okumasını salık veririm. Ama en çok sanata meraklı isimlerin okuması gerekiyor. Kitabı Esra Özdoğan çevirmiş.
Kitaptan öncelikle, satıcının sadece resimle ilgilenmeyip edebiyat dünyasıyla da bağlantısı olması gerektiğini öğreneceksiniz. İkincisi, koleksiyonerin ruh halini göreceksiniz. Bunun içine bilgisi, görgüsü, zevki dahil...
Kitapta en hoşlandığım bölümü sorarsanız, bir jüriden anılar.
Vollard, bir akşam bir dost meclisinde öylesine hoş konuşmuş ki, anılarınızı yazın demişler. Pek hoş bakmamış bu öneriye. Ancak bir Amerikan şirketinin temsilcisi evine gelip, şişkin bir telif zarfı verince yazmaya başlamış.
Ben anıları bir roman gibi okudum.
* * *
100 yıllık sanat kurumu PORTAKAL’a uzun yıllar diliyorum.
Bütün kitaplar Doğan Kitap etiketiyle yayımlandı.
Paylaş