‘Ölüler Genç Kalır’

Albüm iki CD’den oluşuyor; biri kendi icraları, diğerleri de arpçı arkadaşlarının icralarını içeriyor.

Bir sanatçının ardından enstrümanlarıyla yakılmış birer ağıt.

Kapaktaki fotoğrafı kalacak belleklerde. Genç bir sanatçının güler yüzlü portresi.

Anna Seghers’in ünlü romanını anımsadım; “Ölüler Genç Kalır”ı.

Fatma Ceren Necipoğlu (1973-2009) bir uçak kazasında ailesini, arpını, arkadaşlarını geride bırakarak bu dünyadan ayrıldı.

Albümün ilk sayfasında, aynı zamanda akrabam olan, ailesinin bir yazısı yer alıyor:

“Her şey ezgilere tutkun, küçük Ceren’in bir defter kapağında gördüğü arp çalan kız resminin büyüleyici güzelliğine hayranlığıyla başlamıştı.

Konservatuvarın hazırlık sınıfından Indiana’daki yüksek lisans yıllarına, oradan da Anadolu Üniversitesi’ndeki eğitimciliğine kadar uzanan çalışmaları bizlere de müzik odaklı bir yaşam armağan etmişti. Arpının tellerinden dökülen ve onun gözlerinde parıldayan sevgi çiçekleri ile bir kat daha güzelleşen billurlaşmış sesler yaşamımızın ayrılmaz bir parçası olmuştu.

Rio’daki festival dönüşü hazırlamayı düşündüğü CD onun uzun çalışma yıllarının ilk kalıcı ürünü olacaktı. Ne yazık ki son canlı performanslarını sergilediği Rio konserleri dönüşünde, fırtınalı bir okyanus göğünden Atlantik’in karanlıklarında kayboluyordu...

Son konserlerinde seslendirdiği parçalar ile meslektaşları ve öğrencilerinin onun anısına gerçekleştirdiği yorumlardan oluşan bu kayıt, onun müziğinin bizlere kalan anısı olacaktır.

Tüm emek verenlere en içten sevgi ve teşekkürlerimizle...”

FATMA CEREN NECİPOĞLU, İstanbul Alman Lisesi, Boğaziçi Üniversitesi Mütercim Tercümanlık Bölümü, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı
Arp Sanat Dalı İleri Devresi’nden mezun oldu.

Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde de arp bölümünü kurdu.

Albümdeki biyografisini okuduğunuzda, gerçek bir sanatçıyı kaybetmenin acısını daha derinden duyacaksınız.

Kitapçıkta; Arp Sanatı Derneği adına iyi arpçı Şirin Pancaroğlu’nun yazısı şöyle bitiyor:

“Burada olduğu gibi her zaman Ceren’den ilham ve güç alacağımıza inanıyoruz.”

Birinci CD’nin başında, çalacakları konusunda dinleyiciyi bilgilendiriyor, konser salonunda yankılanan sesini duyuyorsunuz sanatçının.

Danyal Mantı’nın Sultan-i Yegâh Saz Semâisi ile gene aynı bestecinin Nihâvend Saz Semaisi’ni çalıyor.

Diğer iki parça ise; John Dowland’ın Lachrimae Antique Pavan’ı, Garrett Byrnes’in Alacakaranlık Görünümleri.

İkinci CD’de de meslektaşları, öğrencileri çeşitli arp bestelerini seslendiriyor.

Şirin Pancaroğlu, Hasan Uçarsu’nun Mavi Ay Gri, Sarı Gece Duvar’ını çalıyor.

İYİ bir sanatçının icrasını, arkadaşlarının onun anısına çaldıklarını, iyi müziğe alışmış bir kulak çok beğenecektir.

Hem üstün bir müzikçiyi anın, hem de nitelikli bir müzik dinleyin.

*

Ceren Necipoğlu, Bir Kitap Gibi, Kalan Müzik.